Kullanıcı перевод на испанский
4,441 параллельный перевод
Norman'ın kullanıcı adını ezberledim.
Memoricé el nombre de usuario de Norman.
Günümüzün kullanıcıları bütün cihazlarından tüm dosyalarına anında erişmek istiyor.
El usuario actual quiere acceso a todos sus archivos desde todos sus aparatos. Al instante.
Bizim platformumuzla Pied Piper kullanıcıları tüm dosyalarını öyle sıkıştırabilecek ki istedikleri an erişimi sağlayabilecekler.
Con nuestra plataforma, los usuarios del Flautista de Hamelín podrían comprimir todos sus archivos al grado en que verdaderamente podrían acceder a ellos al instante.
Kullanıcı kaynaklı içerik.
Contenido generado por el usuario.
İş arkadaşlarıma ve patronlarıma internetin diğer çoğu şey gibi kullanıcısına göre değişebileceğini anlattım.
Siempre decía a mis compañeros y a mis jefes que Internet es un usuario sensible como casi todo.
Bir rövanşın ortasındaydım ve yeni bir kullanıcı beni oynamaya davet etti ve...
Estaba en medio de una ronda en abierto cuando un nuevo usuario me invitó a jugar. Y...
Sürekli kullanıcısı oluyormuşsun.
Se convertirá en un regular permanente.
Görüntülü çağrı varsayılan kullanıcı, adam.sewel...
Tengo algo que esperamos con interés.
Daha dengeli bir bakış açısı işlettiğimiz süreçlerde son kullanıcıların ihtiyaçlarına bakmamızı sağlayabilir. Müzeciliğin gereklerinin yanı sıra, elbette.
Estoy intentando conseguir, quizás, una visión más equilibrada, donde nuestros procesos nos permitan mirar a las necesidades de los usuarios finales, junto con las necesidades del comisariado.
Aurası En'ime tepki veren iki tane Nen kullanıcısı daha var.
Había otros usuarios de Nen que reaccionaron al aura de mi En.
Youpi ile ben, Pitou'yu arayacağız. Siz de o iki Nen kullanıcısını arayacaksınız.
Youpi y yo buscaremos a Pitou mientras usted busca a los usuarios de Nen.
En'ime tepki veren o iki Nen kullanıcısından biri ahtapot, diğeri de bir çeşit yük taşıyan bir insan.
Les haré saber que los usuarios de Nen que detectó mi En eran un pulpo y un ser humano que cargaba con algo.
Hem daha etkin hem de kullanıcı dostu olur.
Eso hace que sea tanto más eficiente y fácil de usar.
Kullanıcı adı...
Su apodo era...
Benim kullanıcı adım neydi?
¿ Cuál era mi apodo?
Marihuna kullanıcısı.
Era consumidora de marihuana.
Kullanıcı adı "Zilli Öğretmen".
Su nombre de perfil es "profesora mala".
Kullanıcı bilgilerini verir misin?
Necesitaré la información de tu cuenta.
Ve sen, beni elimde bir ilaç kutusuyla gördün ve senin başvurduğun tepki benim bir yalancı ve kullanıcı olduğum mu?
¿ Pero me ves con un frasco de píldoras en mi mano y piensas que soy una mentirosa y una adicta?
Yetkisiz kullanıcı.
Usuario no autorizado.
Yetkili kullanıcı.
Usuario autorizado.
- Sen nasıl yetkili bir kullanıcı oluyorsun?
¿ Cómo puedes ser un usuario autorizado?
Kullanıcı Anthony Stark stratejik olarak ses komutu verdi.
El usuario Anthony Stark emitió órdenes estratégicamente sensatas.
Kullanıcı arayüzü açılsın mı?
¿ Iniciar interfaz de acceso a demás usuarios?
- Kullanıcı adı, Netslayer.
- El usuario es "Netslayer".
Yazılımsal olarak tüm kullanıcılarımız kimliksiz olarak sistemde yer alıyor.
Se ejecuta en una plataforma de software anónima para todos nuestros usuarios.
Kullanıcılarınızdan biri onu öldürdü ve siz yardım edemeyeceğinizi söylüyorsunuz.
Uno de vuestros usuarios la mató, y está tratando de decirme que no nos puede ayudar.
Çok çok hızlı bir şekilde, oldukça kalıcı olacak şekilde oldukça kullanışsız olacaktır.
Se vuelve bastante inútil de forma bastante permanente y muy rápidamente.
Aslında reflüyü engellemek ve yiyeceklerin boğazdan geri çıkmasını önlemek için amacıyla özofajiyal sfinkter olarak kullanılıyor. Ama biraz modifikasyonla sizin dışkılamanız için de kullanılabileceğini düşünüyoruz.
Bueno, se usa normalmente como esfínter esofágico para reducir el reflujo y prevenir que la comida regrese a la garganta, pero pensamos que con una pequeña modificación, puede que funcione igualmente para tus deposiciones.
Kendimi ifade ederken "kahraman" kelimesini kullanmaktan tereddüt ediyorum fakat hayatını şehir için tehlikeye atandan başka kimin için kullanılır. Deathstroke'un gerçek kimliği asla ortaya çıkmayabilir.
No me gusta usar la palabra "héroe" cuando hablo de mí mismo pero si no fuera por mí, poniendo mi vida en peligro por la ciudad nunca podríamos haber descubierto la verdadera naturaleza de Deathstroke.
Ve o gece neler yaşadığını biliyor bunu sadece kendi çıkarı için kullanıyor.
Y sabe por lo que pasaste esa noche solo lo está usando de ventaja.
Sayın Yargıç, biz sadece dava esnasında kullanılan DNA örneklerine karşı Jared Bankowski için yeni bir DNA incelemesi yapılmasını istiyoruz.
Su Señoría, sólo pedimos que se ordene un aplazamiento... y que una nueva muestra de ADN de Jared Bankowski... sea contrastada frente a las originales utilizadas en el juicio.
Bence sütunlu giriş kapısının farklı amaçlarla kullanılmasıyla Galerinin ön cephesine projeksiyonla bir şeylerin yansıtılması arasında fark yok. Projeksiyonla yansıtma fikrine her zaman ve kararlılıkla karşı çıktık. Elbette böyle bir şey fırsat olabilir, ama sadece Galeri için yaptığımızda.
No veo que el uso del pórtico para diversos fines, sea muy diferente de la idea de proyectar algo en la fachada de la galería, a la que siempre nos hemos opuesto decididamente, sobre la base de que es una gran oportunidad para nosotros,
Yaklaşık 19. yüzyılın ortalarına kadar restorasyonda vernikleri inceltmek ya da çıkartmak için kullanılan malzemeler son derece sınırlıydı.
Es importante recordar que antes de la mitad del siglo XIX el tipo de materiales de que disponían los restauradores para reducir o eliminar barnices era bastante limitado.
Eğer silah çıkarırsa seni kalkan olarak kullanırım ve böylece çabuk ve acısız bir ölümün olur.
Si saca una pistola, te usaré como escudo humano, y tendrás una muerte rápida e indolora.
Benim hediyelerimi kullanıyor. Bu kişinin kim olduğunu açığa çıkaracağım.
Usando mis dones, voy a descubrir quién es esa persona.
Bu tarayıcılar kullanıma hazır mı?
¿ Funcionan estos escáneres?
Yangını başlatmak için kullanılan yanıcı maddeyle aynı.
Es el mismo acelerante que fue utilizado para iniciar el fuego.
Yani savcılık yangında tek bir yanıcı maddenin kullanıldığı konusunda hatalıymış, işte bu yüzden Rick'in kıyafetlerini yeniden test edip toluen kalıntısı var mı diye kontrol etmemiz gerekiyor.
Bueno, el fiscal se equivocó cuando dijo que solo había habido un acelerante, por eso tenemos que volver a analizar la ropa de Rick para detectar la presencia de tolueno.
Biraz daha kullan ve beni buradan çıkart.
Entonces, mueve unos cuantos más y haz que me saquen.
Bayan Jibril, dairenizde Prens Abboud'un suikastinde kullanılanla aynı tür... -... patlayıcı kalıntısı tespit ettik.
Srta. Jibril, encontramos restos de explosivos en su apartamento, del mismo tipo usado para asesinar al príncipe Abboud.
Eğer kaybedersek, Cambulac'ın tamamı yakılır ve bizi de çıra olarak kullanırlar.
Pues si perdemos, reducirán a cenizas toda Cambulac y a nosotros nos usarán como leños.
CERN'e dönersek Dragan'ın iş arkadaşları anti hidrojen oluşturmak için Büyük Hidron Çarpıştırıcı kullanıyorlar.
De vuelta en CERN, los colegas de Dragan están usando el Gran Colisionador de Hadrones para producir antihidrógeno.
Bilim resmen çılgın amaçlar için kullanılmış.
Qué enfermiza utilización de la ciencia.
Cüzdan olarak veya askısını çıkarıp el çantası olarak da kullanılabilir.
Funciona como cartera, o puedes usarlo como bolso, quitándole la correa.
O delikanlıyı bir şekilde kendi çıkarı için kullanıyor.
Ella lo está usando a él, para su propio beneficio.
Bu hücrenin lideri çok iyi ışın kılıcı kullanıyordu.
El líder de esa célula mostró buen dominio de un sable láser.
Öyleyse Helyum 3'ü ay taşından çıkartıyorlar ve madeni yakıt kaynağı olarak kullanıyorlar.
Extraen el helio-3 de la Luna y lo usan como combustible.
Jamie'nin izlerinin şaşırtıcı görüntüsünü izleyenleri korkutmak için değil İngilizlere karşı öfke hissi uyandırmak için kullanıyordu.
Estaba usando las impresionantes cicatrices de Jamie no para atemorizar a su audiencia sino para provocar la ira contra los ingleses.
Bugün bu misyonun gizliliği, toplumun iyiliğinden çok, kişisel çıkarlar için kullanılmak üzere ifşa ediliyor.
Hoy, esa misión está en peligro debido a ciertos elementos dentro de la Oficina que son más leales a los intereses privados que al bien público.
Aslında General tüm bu zaman, para ve enerji, seçilmiş kişi ortaya çıkarsa daha iyi bir şekilde kullanılabilir.
De hecho, general, todo este tiempo, dinero, y energía podrían ser puestos a un mejor uso si el elegido simplemente se revelara.