Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ K ] / Kızı bırak

Kızı bırak перевод на испанский

2,850 параллельный перевод
Kızı bırak.
Dejala en paz.
Kızı bırak ve silahını indir.
Basta ya de vosotros!
Bırakın kızımı.
Deja a mi hija sola.
Kızı kesmeyi bırak.
Deja de mirar a las chicas.
- Şu Arnab yada her kimse.. .. kızı gebe bırakıp kaçmış. Bu olaylar sürekli oluyor.
Ese Arnab o quien sea la dejó embarazada y se escapó.
Eğer yerel çıtırlardan birisi azmış durumdaysa bırak öyle kalsın kızın ateşini senin söndürmen gerekmiyor.
Si una de las perras locales está en celo, que siga estando, sin ningúna ayuda de tu parte para aliviar su condición.
Salatayı o masaya koyabilirsin ayrıca iyi bir kız olup, bunu da oraya bırakıver.
Usted puede agregar la ensalada en la mesa, y ser un ángel y dejar que el sea, también.
Selam, ben Hannah Britten. Mesajınızı bırakın, en kısa sürede dönerim.
Hola, soy Hannah Britten, deja un mensaje y te devolveré la llamada tan pronto como pueda.
Mesajınızı bırakın, en kısa sürede dönerim.
Deja un mensaje y te devolveré la llamada tan pronto como pueda.
Lafı uzatmayacağım. Sıkıntılarınızı bırakıp, bu plajı ayağa kaldırmanızı istiyorum! DJ şimdi çalmaya başIıyor!
¡ Ahora, sin más quiero que olviden sus clases por hoy y disfruten de esta Playa con nuestro DJ!
Bırak kızımı.
- Suelta a mi hija.
Kızımı rahat bırak seni cadı, rahat bırak onu!
Deja a mi hija en paz, bruja. ¡ Déjala en paz!
Şimdi silahlarınızı bırakın ve dışarı çıkın.
Ahora tira tus armas y sal de ahí.
Sadece bırak kız gitsin.
Sólo déjala ir.
Kız arkadaşım her geldiğinde, bizi yalnız bırakırdı.
Cada vez que ella venía a estar conmigo, él se marchaba.
Bırak kızı.
Déjala ir.
Bırak kızım, bırak.
Vamos. Vamos.
Amerika'nın ortasında yaşayan bir kadını alır ailesini parçalarsan, başarılı olmak için erkeklerden çok daha fazla çalışmak zorunda bırakırsan ve onu kızının kendisi evde yokken, yiyecek parası kazanmak için çalışırken öldürüldüğünü bilerek yaşamaya mahkum edersen ve sonra oğlu da aklını kaybederse ve kırk iki insanı, kırk iki çoğu öldürürse katlederse ve artık kimsenin onunla konuşmamasını ve kimsenin dinlememesini sağlarsan ve sonra da işinden kovarsan, böyle bir denklemde, evinde yalnız başına kalmış bu kadının tamamen aklını kaçırması için daha ne kadar zaman geçmesi gerekir?
la fuerza a vivir con el conocimiento de que su hija fue asesinada mientras ella estaba trabajando, tratando de hacer dinero para pagar la y masacra a 42 personas, las masacra, niños, se asegura que nadie le hable, que nadie la escuche y la despide, una ecuación como esa, ¿ en cuánto tiempo ella se volverá completamente loca? ¡ Toda sola aquí!
Hey! Kızı rahat bırak!
¡ Oye, déjala en paz!
Anne, bırak Allah'ını seversen. Kızın erkek olur, döner askerden.
Tu hija volverá como un hombre del ejército.
Bırak kızı cadı!
- ¡ Suéltala, bruja!
- O zaman yüzün niye asık? Benimle uğraşmayı bırakıp, burada ne aradığımızı söyleyecek misin?
¿ Quieres dejar de tocarme los cojones y decirme qué hacemos aquí?
"11 - Tarihi İngiliz suluboya koleksiyonumu en genç kızım Lily'e bırakıyorum."
Dejo mi colección de acuarelas británicas a mi hija pequeña, Lily.
Kendini ortaya çıkarma riskine girmeden önce peşini bırakır ve sen de ömür boyu Dedikoducu Kız olarak kalırsın.
ella lo dejará antes de correr el riesgo de ser expuesta y podrás ser Gossip Girl para siempre.
Öldür beni, kendini de öldür bırak bebeği de kız kardeşim alsın. - Eric! - Koru beni.
Me matas, te matas a ti mismo y dejas a mi hermana llevarse al bebé.
Ama son bir kaç yıldır, onu bırakıp gitmeme kızıyordu.
Pero conmigo fuera estos pocos últimos años... Él se molestaba por mi salida.
Onunla alay ediyor. Ölü kızının kanlı çantasını kapısının önüne bırakıyor.
Se burla de él dejando la mochila ensangrentada de su hija.
Scarrow'lularla iyi geçinmemizi istiyorsan kırmızı kurdeleleri kes, mühlet vermeyi ve kamu soruşturmalarını bırak.
Quieres que hagamos el bien con la gente de Scarrow, recortar la burocracia y los plazos... y las demandas del público.
- Kızı biraz rahat bırak.
Soy delicada.
Onu bırak yoksa küçük kızın işi biter.
Déjala ir... o Pequeña Miss Sunshine aquí lo consigue.
Artık beni yalnız bırak.
Ahora déjame.
Bırakın şu zavallı kızı gitsin.
Solo dejen ir a la pobre chica.
Boğazınızın sıkılmasını, kıyafetlerinizin yırtılmasını yumruğuyla ağzınıza vuran biri tarafından hareketsiz bırakılmayı kendi kanınızın tadını aldığınızı unutmak için.
¿ Que un tipo la tumbó de una trompada tan fuerte que le sacó sangre?
Bırak kız yapsın.
Déjaselo a la chica.
Kızın parasını saymayı bırak.
Deja de contar su dinero.
"Bırak yıldızın olayım" ı buraya, DiMaggio düetinin sonrasına koyarsak ayrılık şarkısını buraya koyarız.
Si ponemos "let me be your star" aquí, justo después del dueto DiMaggio, entonces el número de ruptura va... ¿ Aquí?
ben bu kıza asık oldum ama bu kız beni bırakıp newyork'a gidiyor.
Estoy muy enamorado de esta chica. Y se me va a Nueva York.
Bırak kızı.
Suéltala.
Bırak kızı.
Que la sueltes.
Bırak kızıma dokunmayı bunu düşünen olursa onu öldürürüm.
Olvídate de tocar a mi hija.. A quien se atreva siquiera a pensar en ella, lo mataré.
Bırakın kızıma dokunmayı bunu düşünen bile olursa onu öldürürüm.
Olvídate de tocar a mi hija.. .. si alguien se atreve siquiera a pensarlo, lo mataré.
Gidin artık ve beni yalnız bırakın.
* Solo vete y déjame sola *
Mesajınızı bırakın, en kısa sürede dönerim. Selam tatlım, benim.
Cariño, soy yo.
Sabah gel, kızı köprüye kadar götür ve onu orada bırak.
En la mañana, la llevarás al borde del remolcador y la dejas allí.
Bırak kızı Vance!
¡ Suéltala, Vance!
Silahlarınızı bırakın ve dışarı çıkın.
¡ Lancen sus pistolas y salgan!
Kızı kavramayı bırakın. Tamam mı?
Déjala. ¿ De acuerdo?
Bırakın kızım normal bir çocukluktan yaşayacağı neyi kaldıysa yaşasın.
Dejen que mi hija tenga la oportunidad de tener una infancia normal.
Kardeşin seni kurtarmak isterken kızı ve karısını yüzüstü bırakıp kendi geleceğini heba edecek.
Su hermano va a distanciarse de su mujer e hija, va a tirar su futuro para intentar rescatarla a usted.
Casey'in kızını bırak, ben de sana gözlükleri vereyim.
Suelta a la hija de Casey, y te daremos las gafas.
4 küçük kız, beni bırakıp gitti.
Cuatro niñas me dejaron solo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]