Oluyor перевод на испанский
130,751 параллельный перевод
Ne oluyor?
¿ Qué está ocurriendo?
İstasyonun ulaşılabilir parçaları hızla yok oluyor cihazı kim çaldıysa fazla uzaklaşamaz.
Las partes accesibles de la estación se están encogiendo deprisa. Quien quiera que se llevara el impulsor no pudo haber ido lejos.
- Neye sebep oluyor?
¿ Qué lo está causando?
- Orada ne oluyor? Senin de tahmin edebileceğin gibi... umutsuz ve berbatın arasında bir yerlerde.
Bueno, tan bien como cabría esperar, lo cual es algo entre desesperado y terrible.
Ne oluyor?
- Solo moveos.
Ne oluyor? Sarah, ne oluyor?
¿ Qué ocurre? ¿ Sarah, qué está pasando? Es Ryo Ishida.
- Ne sebep oluyor?
- ¿ Qué las causa?
Bence buranın iyiliğini unutmak bazen çok basit oluyor.
Creo que a veces es fácil olvidar lo bien que estamos aquí.
Neler oluyor, Tabor nerede?
¿ Qué está pasando? ¿ Dónde está Tabor?
Ne oluyor böyle?
¿ Qué diablos es esto?
Çavuş, neler oluyor orada?
Sargento, ¿ qué diablos está pasando?
- Ne oluyor?
¿ Qué diablos?
Neler oluyor, patlama sesi duyduk?
¿ Qué sucede? Escuchamos una explosión.
Neden, neler oluyor?
¿ Por qué? ¿ Qué sucede?
Tam olarak ne oluyor, kimler nerede?
Necesito detalles de qué sucede exactamente y dónde se encuentra cada quien.
Neler oluyor?
¿ Qué sucede?
Neler oluyor?
¿ Qué ocurre?
Belki şimdi de çok farklı değilsindir, yani hala doğru şeyi yapmaya takıntılısın ve bu bize epeyce pahalıya mal oluyor ailene de bağımsızlığını ilan eden dış kolonilere de.
Quizá no hayas cambiado tanto. Me refiero a que sigues obsesionado con hacer lo correcto. Y no se te da nada bien sopesar el coste para nosotros, para tu familia, para las colonias exteriores que han declarado su independencia.
Ne zaman zorlukları atlattığımızı düşünsem, kötü bir şey oluyor ve ben bundan bıktım.
Cada vez que creo que las cosas mejoran, sucede algo malo. Y esto cansada de ello.
Bana neler oluyor?
¿ Qué diablos me está ocurriendo?
Sorun çıkmadı, sadece tahmin ettiğimizden daha zorlu oluyor.
No los habrá. Solo es un poco más delicado de lo que habíamos anticipado.
- Ne oluyor?
- ¿ Qué está ocurriendo?
Yine bir geri dönüş yaşadım bu da demek oluyor ki bu da gerçek değil.
Acabo de tener otro recuerdo, lo que significa que esto tampoco es real.
Sahip olduklarını ve kaybettiklerini bilmek onun için üzülmeme sebep oluyor.
Me siento mal por él, saber lo que tenía y lo que perdió.
Neler oluyor?
¿ Qué esta pasando?
Hiçbir hakkın yok bu da, istediğim bilgiyi almak için gereken her şeyi yapabilirim demek oluyor.
No tienes derechos, lo que significa que puedo hacer lo que sea necesario para extraer la información que necesito de ti.
Üç, neler oluyor?
Tres, ¿ qué demonios está sucediendo?
- Neler oluyor?
- ¿ Qué pasa?
Neler oluyor?
¿ Qué está pasando?
Onunla bana yardım et! - Neler oluyor?
¡ Ayúdame con ella!
- Christ Rizen ne oluyor tam olarak?
- ¿ Qué es "Cristo Resucitado"?
Neler oluyor?
¿ Qué pasa?
Demek oluyor ki onlardan önce işe girişmeliyim.
Carajo... Eso significa que tengo que bajar antes que ellos.
- Düşündüğümden daha hızlı oluyor.
Está pasando. Más rápido de lo que pensé.
- Neler oluyor? Basamak.
¿ Qué está pasando?
İstasyon boku yedi demek oluyor.
Significa que esta estación está arruinada.
Nasıl oluyor da vurulan hep sen oluyorsun?
¿ Cómo es que siempre eres al que disparan?
- Neler oluyor?
¿ Qué pasa?
- Orada neler oluyor?
- ¿ Qué pasa allí afuera?
Bu da demek oluyor ki çirkin davranmaya başlayacaklar.
Lo que significa que comenzarán a ponerse agresivos.
Çok da iyi oluyor.
Y queda bien.
Benim duyduğum, "böyle olmuyor" yürütemediğimize göre, seni görmek benim için çok zor oluyor.
Lo que escuché fue : "'Esto no es suficiente para mí ", y ya que no podemos hacer que funcione, es solo...
Sadakatin ödülü büyük oluyor anlaşılan.
Supongo que la lealtad tiene recompensa.
Bana sorduğun ilk soru... Mafee'yle ilgili hislerin yararlı oluyor mu?
La primera pregunta que hiciste sobre si tus sentimientos respecto a Mafee son útiles :
Yöneteceğin herhangi bir hisseden haklı çıkarak birini etkilediğin her seferden daha yararlı oluyor.
más que cualquier acción que logres obtener más que cualquier ocasión en la que impresiones a alguien.
Henüz fark etmedin. Genelde herhangi biri fark ettiğinde her şey için çok geç oluyor ama o yerin insanı karartan, çürüten, içten içe yiyen bir yanı var.
Cuando alguien lo hace, suele ser muy tarde pero ese lugar te oscurece te corroe, te come por dentro.
Ne oluyor?
Un destructor de Ferrous está atacando la colonia.
Android, duyuyor musun? Hey, bilgisayarıma garip bir şeyler oluyor.
Oíd, a mi ordenador le pasa algo raro. El sistema no está funcionando.
Ne oluyor?
¿ Qué demonios?
- Ne oluyor?
- Tienen que regresar. - ¿ Qué sucede?
- Bu da ne demek oluyor?
Sandicot está listo para un nuevo desarrollo.