Plan b перевод на испанский
2,242 параллельный перевод
Belki e bir B planı mı yapmalıyız?
¡ Quizás deberíamos tener un plan B!
B planıına geçmemiz gerektiğini söylemiyor muydun?
¿ Ibas a sugerir que pasáramos al plan B?
B Planı!
¡ El plan B!
B planına geçmiyoruz. Dinle, dostum, hey, dinle.
No vamos a pasar al plan B. Vamos.
Dennis, Dennis, B planı geriye kalmış tek seçeneğimiz olabilir.
El plan B quizá sea la única opción que nos queda. - Vamos.
- Tanrım, yok artık, B planı sadece...
Por Dios, vamos. El plan B es- -
- Plan B, plan B... çok ses çıkarmayın. Hayır o...
- Plan B. Plan B.
B Planı sanki süper gizli bir CIA operasyonuymuş gibi fısıldamayı bırakacak mısınız?
Dejen de susurrar "plan B" como si fuera una operación supersecreta de la CIA.
B Planı bir dans gösterisi.
El plan B es un número de baile.
Kamptaki hatalarınız ve yakalama takımlarınızın başarısızlıklarında sonra bir b planımız olmasını bu kadar şoke edici mi buluyorsun?
Después del desastre que provocó en el campamento y del fracaso de la operación de recuperación, de verdad creía que no tendríamos un plan B.
Eğer her şey başarısız olursa diye, bir B planın olmalı.
Exacto, y si todo lo demás falla, pasas al plan B.
Tamam, B planı. Haydi gidelim.
Ok, plan B. Vamos.
B planı üzerinde kimin çalıştığını söylesene.
Y dime quién está ahí fuera trabajando en el plan B.
Nick onun yedek planı gibi yani.
- Es como si fuera su plan B.
Onun yedek planı olamazsın.
No puedes ser su plan B.
Bu işe yaramadı, o zaman "b" planı.
Eso no funcionó, así que plan B.
Yedek planın mı?
¿ El plan B?
B planı. Ben onu arasam?
De acuerdo, plan B, ¿ por qué no le llamas?
O zaman B planı. Eğer etrafı böcek basmışsa onları kızartırsın.
Entonces plan B. Cuando tienes insectos los aplastas.
B planı.
Plan B.
Ya "B" planı buluruz ya da içeride can verirler.
Tenemos que elaborar un plan B, o estarán muertos.
Anlıyacağın, o çocuğu alır, Marshall isteneni yapar Eğer yapmazsa B planına geçerler.
Ya sabes, se lleva a la niña, Marshall hace su juego, y entonces... si él no responde, van al plan B.
Ah, bir B plani
Un plan B.
- B planı üzerinde çalışmaya.
- Voy a trabajar en un plan B.
Umarım B planınız vardır. Bu şeyi durduramazsanız...
Espero que tengan un plan B, si no pueden evitar que detone.
Ben A planı üzerinde çalışıyorum. B'den sen sorumlusun.
Estoy con el plan A ; tu te encargas del plan B.
B planı üzerinde çalışıyoruz.
Seguimos trabajando en el plan B.
Sen B planına çalış.
Tú trabaja en el Plan B.
- B planına geçmek zorundayız. - B planından nefret ediyorum.
Vamos a tener que ir por el plan B. Odio el plan B.
- Bu yüzden B planından nefret ediyorum.
- Esto es por lo que odio el plan B.
Ona kelepçeyi takamazsam, B planına geçersiniz.
En ese caso, pasamos al plan B.
B planında hayatınız benim ellerimde, Bay Kaplan.
El plan B me da el derecho a decidir sobre sus vidas.
O zaman B Planına geçeriz.
Está bien, vamos a ir al plan B.
- B planı ne?
- ¿ Cuál es el plan "b"?
Eseri geri alma planını bıraktık.
No estamos con el plan de la reliquia.
Hadi ama, B planını yapmıyoruz. Aptalca.
Vamos, no pasaremos al plan B, es absurdo.
Doğum kontrol yöntemin işe yaramazsa, "ta-mara" "b" planına geçsen iyi edersin'deki gibi
Como, si falla tu método anticonceptivo, mejor plan "b" es "ta-mara".
O halde, tuz olayı "B" planı mıydı?
- ¿ Y, qué, la sal era el Plan "B"?
Bir B planın yok, değil mi?
Entonces... ¿ no tienes un plan "B", no?
Plan "B."
Plan "B."
Yani demem o ki, bırak göz kırpmayı seni çıIdırmış it oğlu it!
Y yo estaba en plan, "tío, deja de guiñarme el ojo, hijo de puta loco".
Plan Kodu G-Ç-E-K-İ-L.
Código del plan : G-B-A-C-K.
Onların son hamlesinin tamamen uğursuzluk olduğuna, ve planlarını uygulamayı hiç bir zaman bırakmayacaklarına inanmaya başladım.
He llegado a creer que su objetivo final es verdaderamente siniestro, y que no se detendr n por nada para seguir implementando su plan.
B planına geçme zamanı.
Entonces es tiempo para un plan "B".
B planı ne?
¿ Qué plan "B"?
Turner Sanat ödülü kazanmış olan Carlton Bloom, bir yıl önce bugün cüretkâr kaçırma planıyla, Başbakanı bu uygunsuz eylem için mecbur bırakmıştı.
Ya ha pasado un año desde que el artista... ganador del premio Turner, Carlton Bloom... coaccionó al Primer Ministro para cometer un acto indecente.
B planı istemiyorsan iyi bir A planın olsun.
Si no quieres ir al plan "B", ten un buen plan "A".
B planı.
Plan "B".
Ama muhteşem arka plan kompozisyonda, bir tren geçmeye başlar. Ağaçlar kadar dumansı, kendince güzeldir tren. Fakat bir bıçak gibi ufku ikiye bölmektedir.
Al fondo de esta magnífica composición pasa un tren envuelto en niebla como un árbol, bello a su manera pero cortando el horizonte como un cuchillo.
Siz patlama planını bıraktınız mı?
- Dónde has estado? ¿ Abandonasteis el plan del éxito?
Sam B planı üzerinde çalışıyor.
Sam está trabajando en el plan B.