Sheri перевод на испанский
185 параллельный перевод
- Biraz sheri ister misiniz?
- ¿ Prefiere jerez?
Biliyor musunuz, belki bir bardak sheri de ben içerim.
Tal vez yo tome un vaso de jerez.
Benim için hep bir şişe sheri bulundururdu.
Siempre tenía una botella de jerez para mí.
Yaşlı bir adamla bir bardak sheri içmeye ne dersin?
¿ Le gustaría tomar una copa de jerez con un viejo?
Günaydın, Sheri.
Buenos días, Sheri.
Sheri? Hayır!
- ¿ Sheri?
Hey, Sheri, haydi gidelim!
Vamos, Sheri, andando.
Sheri.
Sheri. Una mesera en un bar.
Paranı ve Sheri'yi al ve büyük bir adam ol.
Toma tu dinero... y a tu Sheri... y serás un tipo importante.
Kalbimi kırıyorsun, Sheri.
Me estás rompiendo el corazón, Sheri.
Ne yapacağız? Sheri Dunphy?
¿ Sheri Dunphy?
Sheri Dunphy?
- ¿ Y ahora? ¿ Sherry Dunphy?
Sheri?
¿ Sherry?
Sana Sheri diyeceğim.
- Te voy a llamar Sheri.
Sheri, becerilmek ister misin?
Sheri, ¿ quieres follar?
Beni becermek ister misin, Sheri?
¿ Quieres follarme, Sheri?
Bunu yapmamı istediğine eminmisin, Vincente? Sheri'nin sevdiğini biliyorum...
- ¿ Seguro que quieres que lo haga, Vincent?
İsmi Sheri olan varmıydı?
¿ Alguna se llamaba Sheri?
Sheri diye biri yok.
No había ninguna Sheri, coño.
- Ben de Radyoloji'deki Sherry'den.
- Sheri de Radiología.
Michael Guerin'in nerede olduğunu biliyor musun?
¿ Sabes dónde está Michael Guerin? OFICI NA DEL SHERI FF DE ROSWELL
- Hayır, teşekkürler Bay Alaycı. Sheri.
- No, gracias, Sr. Astuto. ¿ Sherri?
- Sheri için de seks var tabii ki.
- También habrá sexo para Sheri.
Bunlar Sheri ve Claudia ya da Claudia ve Sheri.
Ellas son Sheri y Claudia o viceversa.
Sheri, lanet köpeğini getirecek misin?
Sheri, ¿ podrías agarrar a tu maldito perro?
Sheri lanet köpeğin dışarıda. Kahretsin!
Sheri, tu maldito perro se escapó otra vez. ¡ Diablos!
Ben Appleby Tabutları'ndan Sheri.
Soy Sherí, de Féretros Appleby.
Sheri Vanover ve Mike Lewis.
Sheri Vanover y... Mike Lewis.
İşte Sheri Vanover'dan geriye kalanlar.
Encontramos a Sheri Vanover en el cuarto principal. Lo que quedaba de ella.
Sheri Vanover'a ait kan gölcüğünde sürüklenme izleri var. Ama kadın bulunduğu yerde ölmüş.
En el charco de sangre de Sheri Vanover había marcas de arrastre, pero ella murió en el sitio.
Tamam bunlar da Sheri Vanover'in elbiseleri.
Éste es el vestido de Sheri Vanover.
Sheri Vanover'ın başka açıdan şekilmiş fotoğrafı var mı?
Dame otra foto de Sheri Vanover.
Cherie Jaffe'den yeni gelmedin mi?
Ya estás otra vez con el país de Sheri Duffy?
- Selam. - Geçen hafta Cherie Jaffe partisindeydin.
Nos conocimos en la fiesta de Sheri Jaffe la semana pasada.
- Ben Sheri.
Sheri.
Cherie hafta sonu için kasabaya döndü.
Sheri está aquí este fin de semana.
Bir devriye Sheri Brinkman'ın tarifine uyan bir kadını yeşil bir ciple görmüş.
Hey, escucha, policía de patrulla vio a una mujer, que concuerda con la descripción de Sheri Brinkman conduciendo una camioneta verde
Sheri Brinkman bütün banka hesabını boşaltmış ve işinden ayrılmış.
Sheri Brinkman limpió completamente su cuenta bancaria y renunció a su trabajo.
İki yıl önce boşanmamızdan hemen sonra Sheri'ye bipolar bozukluk teşhisi konuldu.
Sheri fue diagnosticada con desorden bipolar justo después de que nos divorciamos hace dos años.
Sheri gayet neşeliyken aniden ağlamaya başlıyor, arabadan çıkmıyor.
En un minuto Sheri, usted sabe, quiere ir al zoológico ; y al siguiente, está llorando y no quiere salir del coche.
Sheri buna nasıl tepki verdi?
¿ Y cómo reaccionar Sheri a eso?
Daphne'nin Sheri'yle kendi isteği ile gitmesi imkansız.
No hay manera de que Daphne se iría con Sheri por su cuenta.
Sheri daha önce onu kaçırmaya çalıştı mı?
Bueno, ¿ alguna vez Sheri trató de llevársela?
Daphne midesini üşütmüştü. Hastaneden çıktıktan sonra Sheri onu burada ziyaret etmek için ısrar etti.
Daphne tenía algún tipo de virus estomacal, y, um, cuando regresó a casa del hospital
- Bir bardak sheri ile kutlayalim mi?
¿ Qué tal jerez para celebrar?
Sheri?
¿ Sheri?
Whoa, bebeğim!
Sé que a Sheri le encanta.
Sunu doğru anlayalım.
OFICI NA DEL SHERI FF DE ROSWELL
- Sheri!
Hola Ben.
- Merhaba, Sheri.
Hola, Sheri.
Ben de söylememem gereken bir şey söyledim.
Sheri insistió poder visitarla aquí, y yo... dije algo que no debí decir.