Tarzını sevdim перевод на испанский
177 параллельный перевод
- Tarzını sevdim. Düşüneceğim bunu.
Me gusta tu estilo.
Tarzını sevdim, delikanlı.
Me gusta tu estilo, joven.
Konuşma tarzını sevdim, Mary.
Me gusta como hablas, Mary.
Tarzını sevdim.
Me gusta tu espíritu.
Babanın düşünce tarzını sevdim.
Me gusta como pensaba su padre.
Tarzını sevdim.
Me gusta tu estilo.
Duvara güzel bir açıdan girdin, tarzını sevdim.
El agujero es demasiado, me gusta tu estilo.
Tarzını sevdim Bayan Allen.
Me gusta su estilo, Srta. Allen.
Kalkış tarzını sevdim.
Me gusta tu forma de andar.
Düşünce tarzını sevdim.
Me encanta como piensas.
- Tarzını sevdim.
Vamos.
- Hayır, beni tanımlama tarzını sevdim.
- No, me gusta cómo ha sonado.
İçiş tarzını sevdim.
Está tan bueno.
Yok bir şey, sadece bunu söyleme tarzını sevdim. "Westchester, neden?"
Me gusta cómo dices eso : "Westchester. ¿ Por qué?"
Giyim tarzını sevdim, Simpson.
Me gusta el corte de su cara.
Tarzını sevdim.
Y me gusta tu estilo.
- Tarzını sevdim, Paquito.
- Me gusta tu estilo, Paquito.
Tarzını sevdim.
Me gusta su estilo.
Tarzını sevdim Reede!
Me gusta tu estilo, Reede.
Evet. Doğrusu tarzını sevdim. Kan sanki gerçekten akıyor.
Si, bueno, me gusta... la sangre que parece manar de su craneo.
Tarzını sevdim.
Me parece muy... erótico. Me gusta tu estilo.
Hey, düşünme tarzını sevdim.
Eh, me gusta cómo piensas.
Çalışma tarzını sevdim. Arama emri yok.
Me agrada el modo en que ustedes trabajan...
- Tarzını sevdim.
Me gusta tu estilo.
Bunu söylemen sürpriz oldu ama tarzını sevdim Şarlman Bolivar.
Nunca pensé que diría esto, pero me gusta tu estilo, Carlomagno Bolívar.
Beka Valentine, tarzını sevdim.
Beka Valentine, me gusta tu estilo.
Bu ses tonunla yaptığın genel araştırma tarzını sevdim.
Me gustaba esa búsqueda circular que proponías.
Ben varım. - Tarzını sevdim.
- Me gusta su estilo.
Düşünüş tarzını sevdim.
Me gusta tu modo de pensar.
İş yapış tarzını sevdim.
Me gusta como haces negocios.
Doğrudan söyle, doğrudan. Tarzını sevdim!
Se mantiene firme, se mantiene firme, me gusta su estilo.
Çilekli kurabiyeyi severim... ve senin tarzını sevdim.
Me gusta el pastel de fresas y me gusta tu estilo.
Hey sen, tarzını sevdim Şimdi gel benimle, kopalım
Me gusta esto, vamos a hacerlo.
Tarzını sevdim Şimdi benimle gel, kopalım
Me gusta esto, vamos a hacerlo.
Ama düşünme tarzını sevdim.
Pero me gusta tu forma de pensar.
Yeni paketleme tarzını sevdim.
Me gusta la nueva presentación.
Düşünce tarzını sevdim.
Me gusta cómo piensas.
Karides yeme tarzını sevdim.
Quien me ha hecho esto? Me gusta como te comes las gambas
Yaptığım ekmeği sevdiniz, ve ben de sizin yaşam tarzınızı sevdim.
Les gusta mi pan y me gusta su modo de vida.
Tarzınızı sevdim.
Me gusta su forma de hacer negocios.
Hareket etme... tarzını sevdim.
Me gusta tu forma de moverte.
Tarzınızı sevdim, Bay Keller.
Me gusta su estilo, Sr. Keller.
- Avusturya tarzını daha çok sevdim.
- Prefiero el austriaco. - Yo también.
Dinleyiş tarzını sevdim.
Me gusta la forma en que me escuchaba.
Dostum, söylemeliyim ki müşterilere davranış tarzınızı sevdim.
Tengo que confesar que me gusta la forma en que tratáis a los clientes.
Tarzını sevdim, Fry.
- Coma Todo lo que Guste Más un Pollo Entero " Me agrada tu estilo, Fry.
Yeni tarzını sevdim.
- Me gusta el nuevo look.
Janet Ellis olayının üstesinden gelme tarzını da sevdim.
Realmente me gustó la forma en que manejaste la situación Janet Ellis.
Dekor ediş tarzını çok sevdim.
Me encanta lo que hiciste con el lugar.
Senin tarzını sevdim.
Eso me gusta de ti.
Tarzınızı sevdim ama yeterli değildi biliyorsunuz aranızda aç olan falan mı var?
Al menos habla de ganar. Salgamos a ganar. No me importa lo que le guste.