Ten mi перевод на испанский
1,718 параллельный перевод
Hediye. - Jake'ten mi?
Es un regalo.
İşte kartım.
Ten mi tarjeta.
Paris'ten mi geldiniz, efendim?
¿ Vino de París, señor?
- Venedik'ten mi?
- Desde Venecia.
Solace'ten mi geliyorsunuz?
Contadme, venís tal vez de Solace?
Hef'ten mi?
¿ Es de Hef?
Ballantine baştan beri, Zzyzx'ten aldığım bilgiyi zihnimden almak için onu programlamıştı.
Ballantine la programó desde el principio para extraer la información que tenía en mi cabeza, la información que recibí de Zzyzx.
" Sana olan aşkımdan ve...
" Ten seguridad de mi amor
Al bakalım, gaz çıkarmadan bu peyniri yersen kız kardeşimle yatabilirsin.
Ten, come este queso sin tirarte un pedo y podrás dormir con mi hermana.
MIT ten 1942 yılında mezun oldum, şavaş alanında elimden geleni yapmayı istedim, fakat donanma 12 yaşındaki bir çaylakla ilgilenmiyordu.
Me gradué de la MIT en 1942, Quise hacer mi parte en la guerra, bero la Fuerza Naval no estuvo interesada en un recluta de 12 años.
Ta Majestic'ten benim ızgarada pişerek geldim Nance.
Tengo a toda la ciudad de Majestic en mi trasero, Nance.
Danny, Tripp'ten önce mi sonra mı ayrıldı?
¿ Danny se fue antes o después de Tripp?
Paris'ten almıştım. Paris'ten, öyle mi?
- aa
- 3'te mi 3'ten sonra mı?
- ¿ A las tres o después de tres?
- Dikkat et, yüzüme sıkma sakın.
Oye ten cuidado y no lo apliques sobre mi cara.
Ta ki sekiz yıI önce bir akşam yemeğinde yanımda Rowett'ten Dr. Roy diye biri oturuyordu ve ona Arpad'ın başına gelenler ne kötü değil mi diye sordum.
Pero ideas muy imprecisas hasta que hace unos ocho años me encontraba en una fiesta y junto a mi en la mesa había alguien del Instituto Rowett, llamado Dutta-Roy. En un momento le dije : "Es horrible lo que le pasó a Arpad"
Burton Guster beş yaşımdan beri En iyi arkadaşım olmuştur.
Burton Guster ha sido mi mejor amigo desde que ten � amos cinco a � os.
Bana biraz sabır göster. Çünkü bu, benim ilk rehine pazarlığım olacak.
Y ten paciencia conmigo, porque es mi primera negociación de rehenes.
Ona karım Grace'ten, onun ne kadar iyi bir kadın olduğundan... ve ona sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu anlatmıştım.
Le hablé sobre mi mujer Grace, lo maravillosa que era y qué afortunado era de tenerla.
Pasifik'ten bu kadar yavaş geçilir mi?
Esta es una forma lenta de atravesar el Pacífico.
Broadway şovum "Böyle Rezalet" ten beri böyle rezalet görmedim!
No había visto basura como esta desde mi show de Broadway "basura como esta".
Lordum, Sınırdaki büyücülerimizden birinin Kaldrith'ten gönderdiği haberler geldi.
Mi señor, uno de los brujos de la frontera ha enviado noticias desde Karldrith.
Öyle mi?
¿ Cómo ten ha llamado?
Benim mahalleme kurulmaya çalışma.
Ten cuidado. No te entrometas en mi territorio.
Benim etkinliğimi yargılarken bir şeyi aklından çıkarma.
Y mientras evalúas mi efectividad ten algo en mente :
Bay O'Roarke, Arthur Lang'ten sizi kovmasını istedi mi?
¿ El señor O'Roarke le pidió a Arthur Lang que la despidiera?
Seleflerimin IOA'in koyduğu kuralları hafife aldığını biliyorum. Ama protokol açıkça belirtiyor ki, Atlantis'ten ayrılmamı gerektiren nadir durumlarda, sen burada kalıyorsun.
Sé que mis predecesores pasaron por alto muchas de las reglas dispuestas por el Comité pero el protocolo indica claramente que en el extraño caso que sea requerida mi salida de Atlantis, usted debe permanecer.
Betty teyzem ve Elliot amcam Palm Springs'ten gelecekler.
Mi tía Betty y mi tío Elliot vendrán de Palm Springs.
Yani Tully Max'ten ayrılınca silahı rehinden mi kurtardı?
Así que tully deja a Max y qué, ¿ y desempeña el arma?
Tahtadaki taşlardan bahsediyorum, biliyorsunuz, değil mi? Masadaki insanların ten renklerinden değil.
chicos, saben que estoy hablando de las piezas del tablero no de los tonos de piel de la gente de la mesa
Fazla ileri gitme çünkü büyükanneme fazla iyi davranırsan annem bundan hoşlanmayacaktır.
Bueno, tu ten cuidado porque como seas demasiado agradable con mi abuela, - a mi madre no le va a gustar.
Salt Lake'ten Tacoma'ya bütün ekiplerim kelleni görmek isteyecekler.
De Salt Lake a Tacoma... mi gente van a querer tu cabeza en una estaca.
Ama aklında bulunsun, o benim hastam ve ben bugün başka bir hasta kaybetmeyeceğim.
Pero ten en cuenta que es mi paciente y no voy a perder otro caso de trauma hoy.
Evet ama geçen yıl aynı zamanda GEEP'ten de mezun oldum. - GEEP mi?
Sí, pero también me gradué de Y.E.T.I. el año pasado.
'44'ten sonra aklımı ve vücudumu geliştirmeye başladım.
Algún tiempo después del'44, comencé a ejercitar enérgicamente mi cuerpo y mi mente :
Nanjing'ten buraya öyle mi?
¿ De Nanjing a aquí?
Wheaties'ten * yemek. Değil mi?
Comer Wheaties. ¿ No?
Küçük bir çocukken yaşadığım köy, Northern Plains'ten gelen haydutlar tarafından saldırıya uğradı.
Cuando era niño mi aldea fue atacada por asaltantes de las llanuras del norte.
Merhametli Tanrımız, zavallı bebeğime acı.
Oh Dios misericordioso, ten piedad de mi pobre bebé.
Kusuruma bakma, anne, ama Mercy Chant'ten konuşmak istemiyorum. - Mercy süt sağabilir mi?
Lo siento, madre, pero toda esta charla sobre Mercy Chant. ¿ Sabe Mercy muñir una vaca?
- Benim yolum?
- ¿ Mi manera? Al menos yo ten -
- Öyle mi? - Ten teması.
Lametones.
Dikkat et de onları kafama düşürme.
Ten cuidado de que no se caigan sobre mi cabeza.
Oğlum bir kızı Queens'ten alıp götüremezsin değil mi?
Viejo, sí que se puede sacar a la muchacha de Queens, ¿ cierto?
Ve dinle, Tiller King'ten daha iyi bir kariyere sahip olabileceğini hiç düşünmedin mi?
¿ Y sabes qué? ¿ No has pensado que mereces algo mejor que una carrera con la Cía.
- Paris'ten buraya kaç kişi olduğumuzu öğrenmeye mi geldiniz?
- Usted viene de París para saber cuántos efectivos hay aquí? - Solo hacia un comentario al respecto
- Kendine dikkat et tamam mi?
Ten cuidado, ¿ de acuerdo?
Şimdi de korkunç ve acımasızca saldırdığım Bayan Judi Dench'ten özür dilemek istiyorum.
Y le quiero pedir perdón a la dama Judi Dench por mi ataque salvaje y brutal.
Size olan sempatim bir yana oğlumuz David'ten hiçbir haber alamamamız yetmiyormuş gibi, şimdi bir de bu.
Solo quería expresarle mi solidaridad. Si todo lo que sufrimos esperando saber algo de nuestro hijo David ya fue horrible, ahora esto.
Bana biraz kredi versene
Ten un poco de fe en mi, ¿ quieres?
1963'ten beri mi?
¿ "Desde 1963"?