Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ U ] / Ugraşıyorum

Ugraşıyorum перевод на испанский

3,407 параллельный перевод
Yani, burada ölüm kalım meseleleriyle uğraşıyorum, peki ya sen?
Es decir, me enfrento a situaciones de vida o muerte y tú, ¿ a qué te enfrentas?
Bu arada laboratuvar ile uğraşıyorum. Kanının insan kanı gibi görünmesine ve doktorların onun kötü bir düşüş yaşadığını düşünmesini sağlamaya çalışıyorum.
Mientras, me ocupo de interferir sus análisis, para que sus pruebas de sangre parezcan humanas.
İskorbüt olmayayım diye uğraşıyorum.
Es asquerosa. Estoy tratando de no contraer escorbuto.
- Şey... - Hala uğraşıyorum.
Aún estoy intentándolo.
Bir sürü şeyle uğraşıyorum.
Estoy recibiendo una gran cantidad de trabajo por hacer.
Ben de benimkileri en mükemmel şekle sokmakla uğraşıyorum.
Solo trabajo en conseguir que los míos tengan buena forma.
Adalet için uğraşıyorum.
Estoy trabajando por justicia.
Bir aydır bu seviyede yanma verimi elde etmeye uğraşıyorum!
¡ Estuve tratando de obtener la combustión de forma eficiente por un mes!
Sürekli uyuyup duracaksam, ölmemek için neden uğraşıyorum?
Sí, vale, pero si sigo yendo a dormir lo mismo me valdría estar muerta.
Sen kazandığında takımdakiler birbirlerini kutlamakla uğraşıyorlardı. Ama sen babana koştun, o yüzden. Hatırlıyorum.
No porque ganaras, pero porque cuando ganaste, todos los jugadores de tu equipo corrieron unos a otros para celebrar, pero tú corriste hacia tu padre.
Uğraşıyorum.
Estoy en ello.
Bu aralar geçici işlerle uğraşıyorum.
Ahora solo tengo trabajos temporales.
Burada her gün dullarla uğraşıyorum ben!
Yo trato con viudas todos los días.
Bu lanet olasını çalıştırmaya uğraşıyorum.
Voy a ver si este hijo de puta funciona.
Kurtuluşumuz için uğraşıyorum. Dışarı çık.
Estoy haciendo esto por todos nosotros, ¡ apártate!
- Ben gerçek problemlerle uğraşıyorum.
Estoy lidiando con problemas de verdad.
Uğraşıyorum.
Lo intento.
Önemliymiş gibi gözükmesi gereken basın departmanı basın bültenleriyle uğraşıyorum.
Tengo esta nota del departamento de educación que ha de parecer importante.
Seni çalıştırmaya uğraşıyorum!
¡ Estoy tratando de ponerte a trabajar!
- Üzerinde uğraşıyorum.
- Bueno, estoy trabajando en ello.
Belediye kültür işleriyle uğraşıyorum ben burada bütün iş üzerimde.
Me preocupo a título propio por la actividad cultural del municipio.
Saçma sapan bir şeyle uğraşıyorum.
Estoy arreglando un asunto.
Çünkü doğru şeyleri yapabilmek için baya uğraşıyorum.
Nunca sé que hacer con... eso. Porque estoy tratando de verdad hacer esto bien.
Uğraşıyorum.
Estoy trabajando en ello.
Ben de uğraşıyorum.
Yo también.
Bölge yarışması hazırlıklarıyla uğraşıyorum.
Bien. Sí, sólo... Preparándonos para los Regionales.
Adam hayvanın teki, tanışmaman için uğraşıyorum.
Es una mala bestia y pretendo impedir que te conozca.
Ne zamandır senin üniversiteye gitmen için uğraşıyorum?
¿ Cuánto tiempo voy a intentar todo en la universidad para conseguirlo?
Uğraşıyorum Bo Bo hadi.
Público exigente. Estoy trabajando en ello, bobo. Vamos.
Yani, uğraşıyorum zaten...
Estoy en eso.
Osmanlı imparatorluğu 1651 yılında depoya ev sahipliği yaptığından beri Depo ajanlarıyla uğraşıyorum.
He tratado con agentes desde que el Imperio Otomano albergaba el Almacén en 1651.
Çıktığımdan beri çöp karıştırıyorum. Hurdalarla uğraşıyorum ve elime hiçbir şey geçmedi.
Desde que me salí, he luchado con uñas y dientes, he tratado con carroña, y no tengo nada de lo que sentirme orgulloso.
Sürekli bu şerefsizlerle uğraşıyorum ve birinin evini işaretlemek pek onların tipi değildir.
Me las veo con estos imbéciles todo el tiempo y pintarrajear la casa de alguien no va con su estilo.
Niye uğraşıyorum bu kadar bilmiyorum!
¡ Ni siquiera sé por qué me molesto!
* Hem de tek bir başıma, sinirlenmişim, var mı kaşınan? * * Uğraşıyorum ruhumu kurtarmaya, Tanrım, yetiş evladının yardımına *
Una traducción de Subtitulos.es...
Zaten ona uğraşıyorum.
Ya estoy trabajando en ello.
Pekâlâ, 35 yıldır senin gibi hayvanlarla uğraşıyorum. Havayı koklayarak bile senin yalan söylediğini anlayabiliyorum.
Sí, después de 35 años de tratar con animales como tú, puedo decir simplemente oliendo el aire... si estás mintiendo o no.
Bu meseleyle uğraşıyorum.
Ya estoy en ello.
Bu meseleyle uğraşıyorum dedim.
He dicho que ya estoy en ello.
Hala uğraşıyorum.
Sigo trabajando en eso.
Kendi sorunlarımla uğraşıyorum.
Tengo mis propios problemas.
Uğraşıyorum.
Me mantengo ocupado.
Aylardır bununla uğraşıyorum.
He estado con esto por meses.
- Uğraşıyorum.
- Lo intento.
Uğraşıyorum.
Lo estoy.
Yirmi iki yıldır suçla uğraşıyorum ama bu kadar yakınıma geleceğini düşünmemiştim.
22 años cubriendo crímenes, nunca supuse que nos golpearía así de cerca.
Sonra işe giderken "neden tüm bunlarla uğraşıyorum?" dersin.
Luego vas andando a trabajar pensando, " ¿ Por qué me voy a preocupar?
Beni bir şeye koymasını için uğraşıyorum ama bana ağzın süt kokuyor diyor. Haklı.
Estoy intentado que me meta en un caso, pero sigue diciendo que estoy muy verde,
Yani, ben uğraşıyorum sizce agresif bir tür Burada sarkomu, biliyor musun?
Creo que me enfrento a un tipo de sarcoma muy agresivo, ¿ sabes?
Bugün cehennemden gelmiş yarasa gibi etrafta dolaşmasan da kötü bir gün. Bir de açtığın sorunları düzeltmekle uğraşıyorum.
El día ya es complicado sin ti dando vueltas por aquí como un murciélago, haciendo que arregle tus desastres.
Savaş suçlularıyla,... diktatörlerle, işkence kurbanlarıyla uğraşıyorum.
Trato con criminales de guerra, dictadores, víctimas de tortura.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]