Yama перевод на испанский
469 параллельный перевод
Yeom Ra çok öfkelendi.
El Rey Yama parece bastante enojado.
Yeom Ra hâlâ sinirli mi?
Rey Yama, ¿ está aún allí?
Doğru ya. En basit kurallara bile sadık kalan Yeom Ra böyle bir şey yapmaz.
Pero entonces, no importa que, nuestro Rey Yama se apega a las reglas.
"Mutluydum bir zamanlar, Kaldım şimdi bir başıma" "Eski bir palto gibi, her tarafı kaplı yama"
♫ Una vez fui feliz,... ♫... pero ahora me han abandonado... ♫... como a un viejo abrigo... ♫... que está harapiento y desgarrado.
Niigata Bölgesi'nde Niigata. Gifu Bölgesi'nde Gifu. Yamanashi Bölgesi civarlarında.
La capital de la provincia de Niígata es Niígata,... de Nágano, Nágano,... de Yamánashi, Yama.
Ve gözündeki o yama.
Y ese parche en el ojo...
Baylar ve bayanlar, Bessie McCoy meşhur numarası, "Yama Yama Man." ın taklidini yapıyor. Teşekkür ederim.
Damas y caballeros, una imitación de Bessie McCoy haciendo su famoso número, "El Yama Yama Man", gracias.
İri Yama Man şarkı söyler
Un gran Yama Man canta
Yama Yama Yama Man
Yama Yama Yama Man
Yama Yama Yama Man
El Yama Yama Yama Man
Bana yama mı yapacaklar?
¿ Para que me pongan unos remiendos?
Peki "Yama"?
¿ Y YAMA?
KYOKO AO YAMA HARUKO TOGO
KYOKO AOYAMA HARUKO TOGO
Oradaki sıraları yama Dowdy?
Ordena todas las amarras de cubierta, ¿ puedes, Dowdy?
Kapak resmi bir korsan, gözünde siyah yama vardır.
En portada, pirata con ojo tapado con trapo negro.
Nemo'nun dediklerine uygun olarak büyük bir ahşap yama... yapmak için var gücümüzle çalıştık.
Y con gran esfuerzo fabricamos un gran parche de madera... según las indicaciones de Nemo.
Bir kere bozuldu mu bir daha yama tutar mı?
¿ Una vez roto, no se arregla?
FUJIO TSUNETA HIROSHI AO YAMA
FUJIO TSUNETA HIROSHI AO YAMA.
Carson'ın tek gözünde yama var.
Carson tiene un parche en un ojo.
- Ne garip bir yama biçimi.
- Qué parches más raros.
Dalgalar görünmez oldu. Bulanık yama görünümlü yerler hariç, yüzey saydamlaştı.
Las olas desaparecieron y su superficie se puso transparente, casi por completo.
- Şu yama zayıf görünüyordu.
- Ese parche parecía débil.
Üzerinde hiç yama yok.
No llevas ningún remiendo.
Hatırlıyorum yama yapması zordu.
Recuerdo que eran difíciles de remendar.
Yama malzemesini buraya mı koyalım, Dr. Keloid?
¿ Trataremos aquí el tejido?
Hayır, Dr. Karl. Yama malzemesi dondurulup Sperling Enstitüsü'ne gönderilmeli.
No, lo congelaremos y lo enviaremos al Instituto Sperling.
Yatağın üzerindeki yama işi de ona ait.
El edredón de patchwork de la cama, es de ella.
Ne derler biliyorsun 40'ından sonra hep yama, yama, yama.
Sabes lo que dicen después de los 40, ihay que remendar!
Efendi Sugiyama, Vekiller Konseyi'nden istifa etti.
El Señor Toshigi-yama ha renunciado al Consejo de Regentes.
Efendi lshido çok öfkeliydi. Efendi Sugiyama, karısı, metresi ve çocukları, hepsi öldürüldü.
El Señor Ishido estaba furioso, y el Señor Sigi-yama, su esposa, su consorte y sus hijos han sido todos asesinados.
Belki, bir şey dikkatini çekmişti mikroorganizmalar için muhtemel bir yaşama alanı ya da olmaması gereken bir yerde yeşil bir yama.
Quizás algo llamó su atención un probable hábitat para microbios o una mancha verde, donde no debía haberla.
'Burası Kontrol. Yama yerinde mi? '
Control, ¿ ya pusieron el remiendo?
Yama yapmıştım onunla.
- Bueno, tuve que remendarlo.
Bu bir yama!
Es un felpudo.
Bu bir Dunlop dış yüzeyinde de bir yama.
Esta es de una Dunlop, con un parche en el lado externo.
Bir Dunlop, dış yüzeyinde de bir yama
Una Dunlop con un parche en el lado externo.
Onlara, Melon Yama Çocukları diyoruz.
Los llamamos los Niños de Melon.
Melon Yama Çocukları öksüz değil.
Pero los Niños de Melon no son huérfanos.
Yama var mı?
¿ Tienes parches?
Çocuğun gri çorapları için yün ve şey için yama.
Hilo para remendar unos calcetines grises del chico. El parche era..., ¿ qué dijo ella?
"Lütfen hastaneyi arayın."
Contáctese conmigo... Shichikoku-yama...
Hastaneye mi dedin?
¿ Al Hospital Shichikoku-yama?
4 yaşında bir kız sanırım hastaneye gitmeye çalışıyor.
Probablemente se dirigía al Hospital Shichikoku-yama. Tiene 4 años de edad.
Biz de o hastaneden geliyoruz ama öyle bir kız görmedik.
Nosotros venimos del Shichikoku-yama, pero no vimos a ninguna niña como así.
Ben de şimdi gidip hastaneye bakacağım. Sen eve dönebilirsin.
Es mejor que vallas a casa, yo voy hasta el Hospital Shichikoku-yama
Kitab gözünde yama olan ve parlak altın bir dişe sahip bu korsanlarla ilgili.
Se trata de estos piratas con parches sobre los ojos y brillantes dientes de oro.
Orada, orada, ve orada da büyük bir yama var.
Allí, allí, y hay un montón allá.
Kocası hasta ziyaretindeyken, çoraplarını yama yapıyordur.
Mientras él está fuera, ¡ ella remienda sus calcetines!
Hastane mi?
¡ Hospital Shichikoku-yama!
Aynı yama işi gibi gözüküyor, değil mi?
Parece un edredón hecho con retales. ¿ Verdad?
Aynı yama işi gibi gözüküyor, değil mi?
Parece un edredón hecho con retales, ¿ verdad?