Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ Y ] / Yazık olmuş

Yazık olmuş перевод на испанский

584 параллельный перевод
Ama üniversiteden mezun olamadın. Yazık olmuş.
Es una lástima que nunca te graduaras en la universidad con tu inteligencia.
Aman Tanrı'm, yazık olmuş!
¡ Dios mío, pobre chico!
- Yazık olmuş Peter'a.
Pobre Peter.
- Yazık olmuş.
- Qué lástima.
- Bu kadar güzel bir kutuya yazık olmuş.
- Qué pena estropear una tan bonita.
Yazık olmuş.
Es una pena.
- Yazık olmuş.
- No. - Lástima.
- Yazık olmuş.
- Desgraciado.
Yazık olmuş.
Pues, es una lástima.
Yazık olmuş Walters, düşünürlüğün doktorluğundan daha iyi.
Es usted mejor filósofo que médico.
Yazık olmuş, gerçekten yazık.
Es una pena. Una terrible pena.
Yazık olmuş.
Mala suerte.
- Kayboldukları yazık olmuş.
- Entonces lamento haberlas perdido.
Max'ın gelmemiş olması çok yazık olmuş.
Es una pena que Max no esté.
Çok yazık olmuş görünüyor.
Sí, pero me da pena.
- Çok yazık olmuş. Gerçekten iyi oynamıştım.
Es una pena, porque me salió muy bien aquello.
Dişlerine yazık olmuş.
Lástima los dientes.
- Kâfirlere cömertlik etmen yazık olmuş
Qué pena que fuiste tan generoso con el infiel.
- Yazık olmuş gerçekten.
Oh, qué pena.
Yazık olmuş ama gönderilmemiş, zamanında yapılmamış bir şey.
Sería una pena no enviarla ya que estamos en la época.
Yazık olmuş.
Que lastima.
- Yazık olmuş. İşiniz dolayısıyla Linwood Coben adında birini tanıdınız mı?
En su línea de trabajo, señorita, ¿ alguna vez oyó hablar de un hombre llamado Linwood Coben?
Yazık olmuş.
Qué pena.
- Yazık olmuş.
- Es una lástima.
Farklı şartlar altında tanışmamamız çok yazık olmuş.
Es una pena que no nos conociéramos en otras circunstancias.
Uçaksavarlara yazık olmuş.
Lástima lo de los cañones antiaéreos.
Üzümlere çok yazık olmuş!
Que lástima sobre esas uvas,
Çok yazık olmuş...
Qué pena...
Çocuklara yazık olmuş belki ama tüm aileyi tek seferde öldürmek... Buna saygı duyulur.
Puede que dé un poco de pena por los niños... pero cargarse a toda la familia de un solo plumazo... inspira respeto.
Daireni sevdim. Ama mutfağının olmaması yazık olmuş.
Tu piso está bien, pero le falta una cocina.
Şuna bakın, yazık olmuş.
Qué vergüenza.
Şey, yazık olmuş tabi.
Eso es demasiado malo.
Daha fazla adam getirmediğinize yazık olmuş.
Lástima que no trajera a más gente.
Başına çok yazık olmuş.
Es una pena lo de su cabeza.
On yedimizde yatmamıştık, çok yazık olmuş.
Lástima que no nos acostáramos cuando teníamos diecisiete años
Yazık olmuş.
Malas noticias.
Yazık olmuş Joel.
¡ Qué mala suerte, Joel!
Kafa derilerini yüzememene çok yazık olmuş.
Qué pena no poder cortarles la cabellera.
Yazık, çok kötü olmuş
Qué lástima.
Yazık olmuş Ole.
¡ Mala suerte!
- Çok yazık olmuş.
¡ Vaya!
Bu gece biz, tecrübeli boksör Gordon'ın, genç yarı-orta siklet Rodriguez tarafından müthiş bir şekilde nakavt edilmesiyle ringlerde yazılan tarihe tanık olmuş olabiliriz.
El combate de esta noche podría pasar a la historia gracias al joven peso wélter Rodriguez, que ha dejado fuera de combate al veterano y experimentado Gordon.
Şimdi, Ne yazık ki Amerikalı olmuş olamaz.
Una pena, podría haber sido el americano.
Yazık. Ama olan olmuş.
Demasiado mal ya sido hecho.
Yazık olmuş, madam.
- Sí, es verdad, señora. - ¡ Cucú!
Kız kardeşi Gilberte bir yazısında Pascal'ın yemekler için hiç "İyi olmuş." demediğini yazar.
Sí, lo cuenta su hermana Gilberte, nunca dijo : "Qué bueno está esto."
Bu genç adam ne yazık ki bunda başarılı olmuş.
Este muchacho, por desgracia, lo logró.
Yazık olmuş.
Es todo un novelón.
- Yazık sana, çünkü onları gördüm. - Ne olmuş yani?
- Lo siento por ti, ¡ pero los vi!
" Oğlum Charles Sanford Babbitt'e, ne yazık ki ilişkimizin sona ermesine neden olmuş olan, üstü açılabilir Buick'i miras olarak bırakıyorum.
Por el presente le dejo a mi hijo Charles Sanford Babbitt ese Buick convertible el mismo auto que terminó con nuestra relación.
Yazık olmuş.
Pues es una pena.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]