Yoshikazu перевод на испанский
16 параллельный перевод
YOSHIKAZU, JIRO'NUN BÜYÜK OĞLU
HIJO MAYOR DE JIRO
Eninde sonunda Yoshikazu'ya devretmeli.
Me da pena su hijo mayor. Él debería permitir que Yoshikazu se hiciera cargo.
Yoshikazu neredese elli olacak.
Yoshikazu tiene casi 50 años.
Yoshikazu, muhtemelen babanla birlikte... çok uzun süre çalışacağını düşünmüyorsundur.
Yoshikazu probablemente no pensó que estaría trabajando tanto tiempo con su padre.
Ama eğer Yoshikazu babasının mirasını taşımaya devam ederse... Ve Jiro'nun sadece en iyi sushi'yi yapma amacını taşıyan hedefini sürdürürse... diğer şefler de onun liderliğini izleyip... lokantalarda sadece lezzetli sushi yapma amacına odaklanabilir. Tabi bu pek kolay olmayacak...
Pero si Yoshikazu continúa con el legado de su padre y con el estilo de Jiro de hacer sólo el mejor sushi, otros chefs pueden seguir su ejemplo y los restaurantes que sólo se concentran en sushi pueden prosperar.
Yoshikazu için aynı lokantada, babasının izinden gitmek kolay olmayacak.
No será sencillo que Yoshikazu suceda a su padre en el mismo restaurante.
Yoshikazu aynı seviyede sushi yapsa dahi... bir alt seviyede olarak görülecek.
Incluso si Yoshikazu hiciera sushi del mismo nivel, será visto como inferior. Si Yoshikazu prepara sushi que sea el doble de bueno que el de Jiro, sólo entonces serán vistos como iguales. Así de influyente es su padre.
Eğer Yoshikazu, Jiro'dan iki kat iyi sushi yaparsa ancak o zaman denk sayılacaklar. Babası işte bu kadar büyük.
A veces, cuando el padre es demasiado exitoso, el hijo no puede superarlo.
Yani... kalp krizi, Yoshikazu'nun balık pazarına gitmesini erkene aldı.
Así que el infarto fue el catalizador para que Yoshikazu comenzara a ir al mercado.
Yoshikazu "sushi'ye bir civcivi tutarmış gibi bastır" der
Yoshikazu dice : "Presiona el sushi como si estuvieras presionando un pollito".
Yoshikazu ve ben geceleri toplantı yaparız.
Yoshikazu y yo tenemos juntas por la noche. Yo le digo lo que quiero para el día siguiente.
Nakazawa'nın balıkları mutfaktan tezgaha getiren birisi olduğunu düşünüyorlar.
Creen que Nakazawa sólo trae el pescado de la cocina. Los clientes creen que todo lo que hace Yoshikazu es cortar el pescado.
Yoshikazu'nun sadece balıkları kesen birisi olduğunu düşünüyorlar... Mutfaktaki personelin işinin kolay olduğunu zannediyorlar.
Creen que el personal de la cocina no trabaja mucho, y que el maestro que hace el sushi tiene el trabajo más difícil.
Yoshikazu, onlar için sushi yapan kişiymiş.
Yoshikazu fue quien lo hizo.
Yoshikazu hayatının sonuna kadar devam etmeli.
Yoshikazu sólo necesita seguir así el resto de su vida. Eso es lo más importante.
Yoshikazu Seguchi. Jüri üyelerinin arasında adını görünce çok şaşırmıştım.
Me sorprendió para encontrar su nombre entre los jueces.