Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ Z ] / Zan

Zan перевод на испанский

2,776 параллельный перевод
Herkes elinden geleni yapıyor daha önceki arızanın raporları filan yok.
Es el mejor de la línea, no hay informes de fallos anteriores.
Son hafta içinde hafızanızda herhangi bir değişim oldu mu?
¿ Ha habido algún cambio en tu memoria en la última semana?
Beynin hangi kısmında hafızan kişiliğin ya da çişini tutmanı sağlayan sistem var?
Porque siempre me he preguntado qué parte del cerebro son recuerdos o personalidad o qué te permite controlar tu propia vejiga.
( Arı vızıltıları ) Şans bu ya, kızan arılar doğru Tim'e geliyordu..
Desafortunadamente, las abejas enfurecidas se dirigen directamente hacia Tim.
Şehir olayı çözmek için günlerce uğraştı. Mükemmel değiştirme sistemlerindeki arızanın ne olduğunu aradılar. Bizim tek yaptığımız yeşil lambaları kırmızı lambalarla değiştirmekti.
La ciudad pasó días tratando de descubrir que pasaba con sus costosos sistemas de intercambio, pero todo lo que hicimos fue cambiar las bombillas verdes por rojas.
Hafızan oldukça iyi. Julian, lütfen.
Menuda memoria tienes.
Asperger olan insanlarla ilgili... harika bir hafızan var.
Como, por ejemplo, tienes una memoria increíble.
Kimseyi zan altında bırakmamalıyız. Yani...
Hay que ser cuidadoso de no cabrear a nadie, lo que significa...
Shun... Acaba hafızanı mı yitirdin?
Shun... ¿ No has perdido la memoria?
Bilmiyorum ama hafızan iyi görünüyor.
No lo sé. Para mí, tu memoria parece estar bien.
Şimdi o iyi hafızanı kullan.
Ahora usemos esa memoria tuya.
Bilim adamlarımız arızanın New York Concordia alanındaki mavi enerji... -... dalgalanması kaynaklı olduğunu saptadı.
- Nuestros científicos han rastreado el fallo hasta una fuente de energía originada en el Concordia de Nueva York.
- İnsanlar arızanın kendi enerji şebekelerinde olduğuna inanıyor. Ama dalgalanma bir kaza sonucu olmadı.
Los humanos creen que ha sido un fallo de su propia red eléctrica, pero la subida de tensión no ha sido accidental.
Zayıf bir hafızan var.
¡ Tienes poca memoria!
Belki hafızanı tazelerim.
- Te refrescaré la memoria.
Şükür ki hafızanız canlıymış.
Bueno, gracias a Dios que refrescó su memoria.
Senin rızan olmadan bu işi asla yapamam. Sen sözünü söyle. Ben gidip Matthews'e siktir çekerim.
Nunca, jamás aceptaría este trabajo sin tu bendición, así que dilo, y le mandaré a Matthews a tomar por culo.
Dairelerindan sızan bu aptallığın sürekli kakofonisi insanın ruhunu boğuyor.
La constante cacofonía de la estupidez que brota de sus departamentos es totalmente aplastante.
Annesine kızan Wayne D ile birlikte bir canlandırma yapalım.
Uh, por qué no hacesmos otro papel ahora con Wayne-D Que se enoja con su mamá.
Hafızanı canlandıracak bir şey dostum.
Es algo para despejar tu cerebro, hombre.
- Evet, iyi hafızanız var.
Sí. Tienes buena memoria.
Sizin de rızanızla, ev işini halledeceğim.
Con sus bendiciones, yo me ocuparé del tema de la casa.
Hafızan da çok iyiymiş.
Tienes excelente memoria.
İzin ver de hafızanı tazeleyeyim.
Bueno, déjame refrescar tu memoria.
Şimdi tahmin ediyorum iddia makamı hafızanızdan şüphe edecek... - Yaşım yüzünden.
Ahora, supongo que la acusación atacará a su memoria basándose en...
Hafızanız, gerçekten de çok kuvvetli ama yine de son bir kez daha sınamak istiyorum.
Su memoria es impresionante, pero me gustaría probarla una vez más.
Hadi be. Yoksa hafızan da diğer tarafların gibi bozuk mu?
¿ O tu memoria está tan arruinada como todo lo demás?
O gece çakırkeyiftin diyebilirim... Ama hafızanın bu kadar kötü olmaması gerekiyordu.
Recuerdo que ibas contentilla esa noche pero me parece difícil de creer que tengas tan mala memoria,
Lanet olası hafızan.
Maldita memoria.
Hafızan.
Tu mente.
Pekala, Göçmenlik Bürosu'yla kontrol edeceğim statünü göreceğiz bakalım, belki bu hafızanı canlandırır.
Está bien, bueno, lo voy a comprobar con immigración, veré tu situación y, quizá, eso te refresque la memoria.
Başka kimler vardı? Lemon, Zoe Hart ile karşılaşıp karşılaşmadığımı soruyorsan zan altında kalmak istemem.
Lemon, quieres preguntarme si me encontré a Zoe Hart no sostendré el suspenso.
Hafızan güçlü.
Buena memoria.
Korkarım ki protokole göre hafızanı tamamen silmem gerekiyor.
Temo que el protocolo exige que borre tu memoria totalmente.
Evet ama senin fotografik hafızan var.
Si, pero tienes una memoria eidética.
Duruşma için hafızanı tazelemiş olursun.
Para refrescar tu memoria para la audiencia.
- Senin buna rızan var mı?
- Entonces estais de acuerdo con esto?
Demek istediğim hepiniz zan altındasınız, değil mi?
Todos estáis bajo sospecha, ¿ verdad?
Hafızan nasıl kanka?
¿ Como esta tu memoria amigo?
Jeff, inanılmaz bir gelişim gösteriyorsun. Konuşman, reflekslerin, hafızan, yeteneğin.
Jeff, has mostrado un mejoramiento increible en tus capacidades motoras, habilidad para habalr, reflejos, memoria.
Çok iyi, belki hücrede bir gece geçirirsen... hem hafızan güçlenir hemde terbiyen.
Muy bien, quizá una noche en el calabozo mejorará su memoria y sus modales.
Kızan Bay Jingles.
Es el sr. Jingles quien se enfada.
Görünüşe göre bu olay diğer evrenden sızan bir etkenden ötürü değil.
Pareceria ser que este evento no es causado por un traspaso desde el otro universo.
Kardeşinin kalbinden sızan kanlara bakarken yüzünde hastalıklı bir gülümseme belirdi.
Una perversa sonrisa asomó en su cara mientras veía cómo la sangre brotaba del corazón de su hermana.
O zaman bırak da hafızanı tazeleyeyim.
Entonces dejame refrescarte la memoria.
İnşallah kafana aldığın şu darbe hafızanı çok da bozmamıştır çünkü sana sormak istediğimiz birkaç soru olacak. Cidden Jake'i öldürdüğümü mü düşünüyorsunuz yani?
Bien, espero que el golpe en la cabeza no haya estropeado tu memoria demasiado, porque tenemos unas preguntas que queremos hacerte.
Bu sızan bilgiyle Pazartesi günü basına gitmek zorundaymış.
Tiene que ir a la prensa el lunes con la filtración.
A.B.D. başkentinin havasahasına sızan bu tuhaf ışıklar neydi?
¿ Qué eran estas luces extrañas que penetraron el espacio aéreo de la capital de los Estados Unidos?
Hafızanız tam olarak yerine gelene kadar birkaç saatliğine de olsa kafa karışıklığı yaşayabilirsiniz.
Va a experimentar un poco de confusión, sólo durante unas pocas horas, mientras su memoria regresa.
Hafızanı zorla bakalım.
- Esfuérzate un poco más.
Ve hafızanızı kaybettiniz.
Y has perdido la memoria.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]