Zann перевод на испанский
206 параллельный перевод
- Zannımca, henüz bir karara varmadınız?
¿ Usted no se ha decidido? Este caso es terrible.
Zannımca, oyununuz hakkında konuşmaya gelmiştiniz.
Usted viene sin duda a hablarme de su obra.
Bu kuruntunun ötesinde, zannımca, başka birisi tırmığı kullandı ve bütün parmak izlerini sildi.
Está fuera de lo plausible, supongo, que alguien más haya usado el rastrillo y haya borrado las huellas dactilares de ambos.
Hayır, yanlış yoldasın ; zannımca daha çok zararsız bir züppe diyelim.
No, tú das una falsa impresión. Eres más bien grande.
Şimdi ne denli âşık olduklarını biliyorum lâkin lafını etmedikleri zannındaydım.
Ahora sé lo profundamente enamorados que estaban. Pero creo que nunca hablaron del tema.
- Zannımca bu konuda bir şüphe yok.
¿ Vd. cree? No cabe la menor duda.
Şimdi de... burada güzel kravatlarımız var. Zannımca sarı sevdiğiniz renkti.
Tenemos aquí un amplio surtido de corbatas y creo que el amarillo... es su color favorito.
Matilde, Peppino'dan bıkmıştı ama Peppino nişanı bizim bozduğumuz zannına kapıldı.
Quizás porque Matilde no quería saber de Peppino. Él creyó que nosotros éramos contrarios a ese noviazgo.
Arkadaşım, zannımca yapmamız gereken istihbaratı almaktır.
Amigo mío, sólo se supone que obtenga información.
Zannımca asistanını ameliyata alman gerekecek.
Supongo que tendrás que operar a ese hombre.
Zannımca, Dr. Thorrsen'in Kliniğine yakından göz atmak istiyorsunuz, ancak engel olacaktır.
Quieren ustedes registrar con lupa la clínica del Dr. Thorrsen. ¿ Ve cómo he acertado?
Zannımca alçıyı daha hafifiyle değiştirebiliriz.
Pero creo que ahora podemos cambiar el vendaje por otro menos molesto.
Sinekliğiniz yoktur zannımca.
¿ Supongo que no tendrías bloqueador?
Zannımca geçen gece 3 gibi yaptığın ziyaret ettiğin kişiyi öğrenirler.
Supón que averiguan que estás de visita,... Lo sabes.
Görüyorsunuz ya Müfettiş, zannınız onun görüşlerine uyuyor.
Ya ve, inspector, su mente ha llegado al mismo punto que la de él.
Rahatla, tamam mı? Zannımca sadece başıboş bir köpekti.
Seguro que sólo era un perro abandonado.
Piskopos dostlardan biri alır zannımca.
Supongo que uno de los otros obispos.
Edmund, zannımca bir kediniz var.
Edmund, tengo entendido que tiene un gato.
Van Zant dört gün önce Martin Whistler tarafından öldürüldü.
Asesinaron a Van Zann hace cuatro días. Lo mató Martin Whistler.
Öldüğünde Van Zant'ın yanındaydım.
Estaba con Van Zann cuando sucedió.
Van Zant'ın, Ash'ın ve benim bütün atalarım zamanında o şehirdeydiler.
Van Zann, Ash y yo teníamos antepasados en la ciudad.
Zannımca, her bir bireyde benzer türde çift kişilikler mevcut, lakin bu hastanın durumu daha karışık.
Creo que todo ser humano... padece algún tipo de doble personalidad, pero el caso de este paciente es más complejo. ¡ Doctora!
Zannımca, bu yemek hayli güzel olmalı. Gördüğünüz gibi, bunlar ince bağırsaklar. Aynı sosis gibi.
Ambos están alineados y servidos a modo de ensalada con verduras frescas.
Zannımca, temizlik için gelmiş.
Creo que es la señora de la limpieza.
- Gri, zannımca Majesteleri.
NACIDO PARA SER REY
Bu arada, ben de zannımca Cuma günü öldürteceğim eski dostum Lord Ponsonby'yi ziyaret ederek vakit geçireceğim.
Larga vida al rey. El rey quizás haya muerto. El rey quizás no haya muerto.
Polisler de, onları numaradan aradım zannıyla beni yakaladılar.
Me arrestaron por hacer llamadas falsas.
Şimdi cinayet zannı altındayım.
Ahora soy sospechoso de asesinato.
Zannımca, ölmüş.
Según mi opinión, está muerto.
Zannımca, zekiydi de. Çok zeki.
- Y listo también, supongo.
Hassasiyetle irdelenmesi gerekiyor, zannımca.
Hace falta un poco de tacto.
Bu sebeple, size uygun düşeceği zannıyla... bu hazine sandığını yollamıştır. Ve bunun karşılığında, talep ettiğiniz dükalıklarda... adınızın bir daha geçmemesini dilemektedir.
Por lo tanto os envía, más acorde con vuestro espíritu, este tesoro... y a cambio desea que los ducados que pretendéis no sepan más de vos.
Buddy Holly ahım şahım bir garson değil, zannımca.
Buddy Holly no es un gran mesero.
Evet, ölümden daha iyi, zannımca.
Es mejor que la muerte, supongo.
Onu bir daha bulamayacağız zannıyla çılgına dönmüştün.
Tú estabas frenética, pensando que no volverías a hallarla.
Tarihi bir tesadüf, zannımca.
Supongo que es un accidente de la historia.
Zannımca barınızı satın alan Britanyalı piç benim maalesef.
Sí, y me temo que soy el "desgraciado" que compró su bar.
Zannımca Fe'Tor dişilerinizi bildiğinizden çok daha fazlası için istiyor.
Creo que Fe'Tor quiere a tus hembras para algo más que solo... ya sabes ¿ Qué?
Milletini emniyete alacağı zannında.
Cree que los lleva a un lugar seguro.
Demek ki Gandalf Grihamut, Isildur'un vârisini bulduğu zannında.
Así que Gandalf Capagrís cree que halló al heredero de Isildur.
Angel'ın toz yığınının üzerinde dans etmek için benim yeterli güce sahip olduğumu düşündün ve zannımca Holtz senin için yeterince hızlı çalışmıyor.
Considerando que aún tengo que bailar sobre las cenizas de Angel imagino que Holtz no trabaja muy rápido para usted.
Ve zannımca çok zor bir kararın sancılarını çekiyor.
A punto de tomar una decisión muy difícil, imagino.
Yarım saattir otobüsün arkasında yatıyor. Zannımca onların yol menajeri.
Ha estado tendido en el fondo del bus por media hora.
Zannımca kalbi durmadan önce baygın durumdaydı.
Creo que estaba inconsciente antes que su corazón se detuviera.
Ve zannımca sen... henüz yirmili yaşlarda olmalısın.
Y creo que tienes... obviamente tienes poco más de 20 años.
Bu rakam, sizinkinin çok da altı değil zannımca.
No son mucho menos que los suyos.
Battle, zannımca bu senin.
Battle, creo que esto es tuyo.
Kafatası sıvısı olmalı zannımca.
Debe ser fluido craneal.
Zira, zannımca kendi liginde oynamaktan hoşlanıyordun.
Porque me parece que te gustaba jugar por encima de tu nivel.
Yine de saygın bir insan zannına değersiniz. Bir hastalığınız mı var? Sicilinizde teşhir etme mi var?
Entonces cogí el conejo, lo lavé en la fregadera lo sequé con el secador lo dejé todo blanco y suave y me metí en el jardín de los vecinos lo volví a meter en su jaula, esperando que pensaran que había muerto por causas naturales
Kocası öldü. Zannımca çene kanseri.
Cáncer de maxilar, creo.