Örnek olarak перевод на испанский
588 параллельный перевод
Mesela örnek olarak :
Cuando diga por ejemplo :
Şimdi, örnek olarak, toprak öldü.
Ahora, por ejemplo, la tierra está aglutinada.
Hikayeyi onun ne yapabileceğini gösteren bir örnek olarak editörün masasına bırakacağım.
Le daré la historia para demostrarle lo que es capaz de hacer.
Bunu örnek olarak bedava dağıtıyorum.
Doy esas como muestra.
Örnek olarak, yeni ölmüş olan Walter Bedeker büyük bir yaşama arzusu olan bu adamcağız şeytan, kendi sıkıntısı ve Alacakaranlık Kuşağı'ndaki düzenin işleyişi tarafından mağlup edildi.
Walter Bedeker, recién fallecido,... un hombre con un gusto por vivir. Caso en cuestión : Vencido por el demonio, por su propio aburrimiento,... y por lo que representan las cosas en esta,...
Bu odadan çıkarken... dedi ki- - bunu sadece bir örnek olarak gör dedi.
Cuando salió de esta habitación... dijo- - que considerara esto como un ejemplo simplemente.
Örnek olarak "bu neşeli herifler" Bunlar sadece bir bunak topluluğu.
¡ Qué buenas personas!
Bakanlar, film yıldızları, endrüstri patronları, iş insanları var. Her şey onların hizmetinde. Örnek olarak kızlar doğrudan Paris'ten.
A pesar de la ausencia de los grandes, está toda la alta sociedad, ministros, actores de cine, industriales, hombres de negocios y también bailarinas de París.
Kimse beni hatırlamaz, ders verici bir örnek olarak bile.
Nadie recuerda lo que pasó.
Her fotoğraf Alman gençlerin ; "Irksal üstünlük hissi" ne.. .. bir örnek olarak hizmet etmiştir.
Sus fotos han servido como modelo para inculcar en los jovenes alemanes, una idea de superioridad racial... arrogancia, y crueldad hacia otras personas.
İşte, örnek olarak, şu saç meselesinin özünde yatan da budur.
Es, por ejemplo, lo que yace en el medio del gran problema del cabello.
Gladyatör Claudius Marcus son barbar, William B. Harrison'ı öldürdü. çok muhteşem bir örnek olarak...
El gladiador Claudius Marcus mató al ultimo bárbaro, William B. Harrison, en una muestra excelente...
Örnek olarak, ölü yakılmasına izin veren tek rejim.
Por ejemplo, el único con cremación.
Kendimi iyi bir örnek olarak göstermedim ki.
- No soy un ejemplo.
Ve vatandaşlarımız için örnek olarak görüleceksin.
Y Uds. serán un modelo a seguir por todos nuestros hombres.
Eğer önemli seçimlerimiz bir çikolata kutusu gibi örnek olarak toplansaydı, o zaman kararlarımız anlamını yitirirdi.
Si nuestras preferencias realmente importantes pudiesen ser probadas, como una caja de bombones nuestras decisiones perderían su significado. ¿ Qué estaría en juego?
Umarım hoşuna gidecek bir şey örnek olarak...
Creo que te va a gustar. Es algo así...
Pekala örnek olarak : İyi resim yapıyorsun.
Eres bueno en pintura y en música.
Benim bir kuramım var ve ben seni bir örnek olarak kullanmak istiyorum, eğer rahatsız olmazsan.
Tengo una teoría y quisiera usarlo a usted como ejemplo, si no le molesta.
Onları geliştiresiniz diye. Örnek olarak özgür dünyanın tüm polislerine bakın. Farklı düşünceler ve deneyimlere sahip olabiliriz.
Para que los mejores representantes de todas las policías del mundo libre puedan reunirse, intercambiar ideas, experiencias y llegar a una visión más profunda, más global de los graves problemas a los que se enfrenta hoy en día la sociedad.
Örnek olarak üstün görüş ya da işitme, evdeki sarsıntılar kapalı kapılardan geçme, aniden esen rüzgârlar havaya yükselmeler, yazı yazmalar ya da başka dilde konuşmaları verebiliriz.
Ya sean señales, sonidos, temblores, ráfagas levitaciones o hablar lenguas desconocidas.
Haklısın sanırım ama örnek olarak... az önce yanlış aramayı yapan sanırım bir kadındı çünkü, eğer yanlış arayan bir kadın olursa... işte o zaman "özür dilerim yanlış oldu" deriz.
Tiene razón. Me dio la impresión... La que llamó recién fue una mujer, ¿ cierto?
İşgâl altındaki Avrupa'da, Dachau'daki kampın örnek olarak alındığı bir toplama kampı sistemi mevcuttu.
Toda la Europa ocupada tenía un sistema de campos de concentración basado en el modelo de campo, Dachau.
Örnek olarak bunun zevk deneyimi olmak,... Kadın tarafından bir köpek ya da kedi ye vulvayı yalatmak,...
Como si, por ejemplo, para tener un orgasmo una mujer se hace lamer la vulva por un gato o por un perro.
Örnek olarak 17 +'ın imajı 36'nın imajı burada 68'in imajına eşittir örneğin, 17 +'nın imajı 36'nın imajı... başka yerde halen 1970 Eylülü imajına eşittir.
Ver, por ejemplo... que la imagen de un 1 7, más, por ejemplo... más, por ejemplo, la imagen de un 36, igual ya al mes de mayo aquí... a la imagen de un 68. FRENTE POPULAR 1 4 JULIO 1 936 POPULAR
Örnek olarak, bu dosyayı alalım... Utic.
Por ejemplo, tomemos este caso... Žutic.
Örnek olarak burada görebilirsiniz.
Aquí pueden verlo.
Dünyadışı yaşama ait olarak, ne kadar basit olursa olsun bir mikrop örnek olarak verilerek, biyolojiye katkı sağlanabilir.
El estudio de un solo caso extraterrestre un microbio sería suficiente haría universal la biología.
Ayın fethi örnek olarak.
La conquista de la luna, por ejemplo :
Ve bize şunu anımsatmıyor mu, örnek olarak uzayın derinliklerine gitmeyi.
Lo que nos hace pensar por ejemplo... que antes de aventurarnos al espacio exterior...
Dünyadışı yaşama ait olarak, ne kadar basit olursa olsun bir mikrop örnek olarak verilerek, biyolojiye katkı sağlanabilir.
Una mañana con 400 000 millones de soles la salida de la Vía Láctea.
Bir düşman Mikron'unu örnek olarak yakala.
Captura un enemigo microniano como especimen.
Hayır, konuyu açmadım. Sadece ikimizin de hiç söylemeyeceği bir şeye örnek olarak söyledim.
No he traído para arriba, Le estaba diciendo que como un ejemplo de algo que nunca diría.
Zeki canlılara Jim gibi birini örnek olarak düşündüğünü söyleme..!
¿ No me dirás que consideras un ejemplo de vida inteligente a alguien como Jim?
Sonuç olarak Yui orada kayboldu ve ondan kalan tek örnek ile Ayanami serileri yaratıldı.
Como resultado, Yui-kun se desvaneció ahí, y solo su información fue recuperada en la serie Ayanami.
Son olarak, sizlere pranga kampları sisteminin, karakter gelişimine katkısının değerine kanıt olarak, bugün burada bizlere sunulmuş olan davanın kendisini örnek gösterebilirim Pranga kampına işe yaramaz bir serseri olarak katılan ve oradan çok büyük bir şehrin en değerli ve saygın vatandaşlarından biri olmak üzere ayrılan James Allen'ın davasını.
Finalmente, como prueba del valor de los trabajos forzados el mismo caso que nos han presentado hoy aquí el caso de James Allen que ingresó a los trabajos forzados como un vagabundo indigno y lo dejó para convertirse en uno de los ciudadanos más dignos y respetables de la gran ciudad.
Ve son olarak, James Allen bütün bir yıl boyunca, sabırlı ve şikayet etmeyen örnek bir mahkum olmakla kalmadı aynı zamanda sizlere sayısız kurum ve seçkin bireyden gelen ve onun affı için size yalvaran mektuplar sunduk.
Finalmente, no sólo James Allen ha sido un preso modelo paciente y resignado por todo un año además hemos presentado cartas de innumerables organizaciones e individuos prominentes suplicándoles que recomienden su indulto.
Scottie, Lee Kwan ; 80 yaşına gelmiş ve... işi bitmiş birinin hala hayatta olmasına güzel bir örnek oluşturuyor... ama tutup da bana, onu ölümsüz bir ruh olarak kabul etmem gerektiğini söyleme.
- Ahora no, Scooty. Li Kwan tiene 80 años. Un ejemplo de supervivencia de los descastados.
Savunmanın şahit olarak iddia makamını çağırdığı bir örnek ben bilmiyorum.
Nunca presencié una instancia en la cual la defensa Ilamara como testigo al fiscal.
Ayrıca 15 yıldır örnek bir koca olarak görünüyorum. Bir aristokrat.
¡ marido ejemplar durante casi 15 años, noble!
Ama yetişkin olarak katlanman gereken şeylere bir örnek.
Pero es un ejemplo de lo que aguantarán como adultos.
Evet, ne yapilacak? ornek olarak bir film yapalim. Bu kendimize su soruyu sormak demektir, Neredeyiz?
Hacer una película, por ejemplo... supone en primer lugar plantearse la pregunta "¿ dónde estamos?".
Kardeşlerin için de öyle çünkü doğal olarak, onlar seni örnek alıyorlar.
Inclusive por tus hermanos que, naturalmente, te imitan.
Örnek imza olarak buraya imzanızı atın.
Escriba aquí su nombre y firme.
Fakat onların cesaretlerini örnek alır ve ulaşılacak bir hedef olarak görürsek inanıyorum ki aramızdan ayrılışları boşa gitmemiş olacak.
Pero si usamos su valentía como un ejemplo a seguir creo que su partida de nuestras filas habrá sido marcada noblemente.
Oğlun gibi mükemmel bir örnek Nazi vatandaşının babası olarak... 6 MAYIS PERŞEMBE 09 : 35
Creímos que después del excelente ejemplo que dio su hijo, usted... Jueves 6 de Mayo - 09 : 35 AM
Dediklerine göre, saygılı ve kibarmış... ve nezaketiyle diğer delikanlılara örnek oluyormuş. Babası olarak gurur duydum.
Dicen que es amable y cortés, un buen ejemplo para los demás chicos, y bien educado.
Biz ona, örnek aldığımız bir model olarak hayranız, bir arkadaş olarak onu severiz, bir yönetici olarak ona itaat ederiz hamiler olmaksızın sanat, kanadı kırık bir kuştur.
Le queremos como a un amigo... y le seguimos como a nuestro guía. Sin protectores, el arte es un pájaro sin alas.
İnsanlar ve Ziyaretçiler olarak, hepimizin ortak bir hedefe yönelik... olarak hareket etmemizin dünyaya örnek teşkil edeceğine inanıyorum.
Estoy seguro que todos, Humanos y Visitantes, nos volveremos ejemplos para el mundo trabajando juntos para un fin en común.
Gerçekten, Bounty'yi komuta edişiyle ilgili olarak, Teğmen Bligh'ı cesaretinden ve örnek alınası denizciliğinden ötürü kutlarız.
Y, en relación con su capitanía del bote de la Bounty, elogiamos al teniente Bligh por su coraje y su arte de navegar.
Örnek model olarak mı?
¡ Un modelo?