Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ Ü ] / Üniversite

Üniversite перевод на испанский

3,863 параллельный перевод
Bir hayli organizeler ve aralarında bir sürü profesör ve üniversite mezunu var.
Son tan organizadas y hay muchos profesores y graduados.
Yani temelde, üniversitede son birkaç gündür gelecek nesile bunu söylemeye çalıştığımız, üniversite tüm kalbimizle, ABC'yi öğrenebileceğimiz en güzel yerdir.
Así que, básicamente, durante estos últimos días en la universidad... queremos decirle a la futura generación que, la universidad es un lugar... donde se estudia toda la verdad del ABC del corazón.
Ama biz üniversiteden ayrıldıktan sonra hayatımız hala üniversite hayatı gibi olacak!
Pero incluso después de salir de la universidad Nuestra vida seguirá siendo igual que la vida universitaria!
Yani, bir hafta yine üniversite hayatının tadını mı çıkaracağız?
Eso es increíble! Esto significa, de una semana de oportunidad de disfrutar de la vida universitaria, una vez más!
Müdür Robert üniversitede, ve üniversite bütün gün yerinde.
No hemos hecho nada mal con usted? Sí, y ¿ por qué nos necesita?
Bu üniversite danışmalığı.
Para la orientación universitaria.
Müdür'ün üniversite öğrencisi genç bir kızı var.
El alcaide tiene una hija adolescente matriculada en la universidad.
Tek başıma aile reisi olmak güzel olabilir evin ipoteğini yaptırırım oğlunun üniversite harcını öderim ama o bunu tişörtlerimi çalarak ve aksi davranarak geri öder.
Es decir, está bien ser el único sustento. Tengo que pagar la hipotéca yo y... ¡ Oh! Incluso tengo que pagar la matrícula universitaria de tu hijo, pero él me paga siendo gruñon y robando mis camisas.
Tam bir üniversite hocasısın değil mi?
Bueno, eres el catedrático, ¿ no?
Bar kuralları gereği aptal üniversite kulübü içkileri yok.
Nada de estúpidos tragos de fraternidad... reglas de la casa.
Çok hızlı büyümemeye çalış çünkü hızlı büyüyen kızlar üniversite hocalarıyla birlikte olmak istiyor ki bunun son derece uygunsuz bir şey olduğunu ikimiz de biliyoruz.
Intenta no crecer demasiado rápido, ¿ de acuerdo? Porque las niñas que crecen demasiado rápido acaban huyendo con sus profesores de la universidad, lo cual tú y yo sabemos es totalmente inapropiado.
İlgilenebileceğimiz uygunluk veren çeşitli üniversite bölümleri var.
Hay muchos cursos por correspondencia que podemos ver.
Biz de kendimize üniversite pitbulu buluruz.
Nosotras nos encontraremos algunos perros universitarios.
Altı yıl üniversite okuduk...
Hace seis años en bachiller,...
Anlaşılan o ki, üniversite hakkında, her şey hakkında epey endişeli.
Resulta que está muy, muy estresado por la universidad
Herhalde bu soru üniversite sınavında çıkmamıştı. Kız siyahiydi.
Supongo que no te lo preguntaron en el examen de la facultad.
Mr. Cyr ile üniversite hakkında mesajlaşıyordum.
Le he mandado un mensaje al señor Cyr sobre universidades.
Tatlı olduğunu düşünmüştüm bu yüzden üniversite boyunca onu sınavlarına çalıştırdım.
Pensé que era una monada, así que lo ayudé con sus exámenes a acabar la universidad.
Polis merkezinden geçilen basın raporuna göre bugün öğleden sonra saat üç sularında Wenceslas Meydanı'nda yirmi bir yaşındaki genç bir üniversite öğrencisi kendisini yakarak öldürme teşebbüsünde bulundu.
Un informe policial declara que hoy sobre las 3 pm en la Plaza... J.P., un estudiante de 21 años trató de quemarse a lo bonzo.
Senin tersine benim zirvem üniversite dönemi değildi.
Al contrario que nuestros viejos amigos, no llegué a la cima en la universidad.
Son numaranın üniversite terk olduğunu mu söylemiştin?
¿ Y dice que el último número abandonó la universidad?
Pierce sadece üniversite terk değil.
Pierce no es solo un chico que dejo la universidad.
Biliyorsunuz, cesedi üniversite yakınına atılmıştı.
Donde arrojaron el cuerpo estaba muy cerca de la universidad.
Bilmiyorum tam olarak da üniversite'nin caddesi denemez, değil mi?
No lo sé, la universidad no es exactamente calles peligrosas, ¿ no?
Pekala, en başa döndük çünkü Vijay'in tapınaktan üniversite'ye gidip Hollis'i öldürüp 15 dakika da eve dönmüş olması mümkün değil.
Bueno, volvemos a la primera casilla, ya que no hay manera de que Vijay pudiera ir... de la universidad al templo, matara a Hollis, y volviera a casa en 15 minutos.
Temizlik görevlisi Taylor Hollis'in 23 : 00'de üniversite kütüphanesinden çıktığını söyledi çünkü en son o ayrılmış.
El conserje recuerda a Taylor Hollis... yéndose de la biblioteca de la universidad a las 11 p.m. por que fue el último en marchar.
Bir yüklenici hiç tanımadığı üniversite öğrencisini neden öldürür bana iyi bir sebep söyleyebilir misiniz?
Dame una buena razón... por la cual un albañil mataría a un universitario... que ni siquiera conoce.
Sonracığıma Howard Wolowitz iki yıl boyunca üniversite kaynaklarını kullanarak altı göğüslü bir seks robotu yaptı.
Sí, y Howard Wolowitz... se pasó dos años usando los recursos de la universidad para fabricar un robot de seis pechos.
Ek olarak, bu tür bir olayın bir daha yaşanmaması için üniversite bana zorla internet üzerinden cinsel ayrımcılık semineri aldırıyor.
- Y además, deberías saber que la universidad ha dictaminado que debo hacer online un seminario sobre acoso sexual para que esta clase de cosas no pasen en el futuro.
O zaman gözlerini kontrol ettirsin, anasını satayım. Çünkü ben hiç sarışın olmadım çok kötü geçen üniversite birinci sınıf haricinde.
Bueno, entonces necesita que le revisen sus malditos ojos, porque yo no uso rubio desde que era estudiante de primer año.
- Bak, üniversite... - Evet?
Mira, es que esa universidad...
Görünen o ki çocuk iyi birisiymiş üniversite mezunu ve moron bir işte çalışıyor.
Sí, al parecer, él es un buen chico... universidad de posgrado, funciona algún tipo de trabajo geek.
Sizin gibi üniversite mezunu olmadığı için evsiz bir uyuşturucu bağımlısı ile uğraşmaya gönülsüzdünüz.
Usted se inclinaban que ver un poco menos para un drogadicto sin hogar que usted era un graduado de la universidad.
Hawaii hariç, Rosewood'dan uzakta başka bir üniversite bulamazsın.
A excepción de Hawaii, no puedes encontrar una universidad mas lejos
Bu anın fotoğrafını çekmeli ve üniversite diplomanın yanı- -... lise diplomanın yanı- -
Deberías enmarcar el título y ponerlo al lado de tu diploma de la univer... Al lado de tu diploma del inst...
Çünkü üniversite kredisini aktifleştirmenin tek yolu... - Dominarme!
Los créditos universitarios se activan solamente si tengo...
Ama size borcumu ödemek için araba yıkamada hala saatlerce çalışacağım. Ve üniversite başvurularında kendimi diğerlerinden ayırarak öne çıkarmamı söyleyen sizlerdiniz.
Pero aun voy a trabajar un montón de horas en el túnel de lavado para pagároslo y vosotros sois los que seguís diciendo que necesito diferenciarme en las solicitudes para la universidad.
Senden çok bahsediyor, üniversite yıllarınızdan.
Habla de ti todo el tiempo, de cuando estaban en la facultad.
Edebiyatın yemek zincirin de yüksekler çıkıp üniversite hayallerini korumaya aldın mı?
¿ Te has subido a lo alto de la cadena alimenticia... y asegurado los créditos de la Universidad de tus sueños?
Hiç bir üniversite kabul memuru iki kere...
Ningún director de admisiones de ninguna universidad...
Ve bu hafta sonu benim üniversite oda arkadaşımın bekarlığa veda partisi var.
Y este fin de semana es la despedida de soltero de mi compañero de universidad.
Yine üniversite'ye geç kalamam.
No puedo llegar tarde a la facultad otra vez.
Çok değerli üniversite dereceli ve "hem zekiyim, hem seksi" Tina Fey gözlüklü kendini beğenmiş Margaret Hotchkiss'le konuş.
Ve a hablar con esa engreída de Margaret Hotchkiss, con su preciosa carrera de una universidad de verdad y sus gafas de Tina Fey a lo "soy inteligente pero sexy".
Katherine adında bir üniversite profesörü sigara ve alkol kullanmıyor ve Stephenie Meyer okumuyor.
Es profesora de universidad llamada Katherine que no fuma, bebe o lee Stephenie Meyer.
Hayatlarının bir aşamasında kaybettiklerinde insanlıklarını da kaybedeceklerini düşündürecek kadar varlıkları için önem taşıyan bir şeye sahip olma fırsatı yakalamış olan her üniversite öğrencisinin yanıldığının kanıtlanacağını umuyorum.
Entonces, espero que todo estudiante que vaya a la universidad, en algún momento de su vida tenga la oportunidad de tener algo que sea su pasión, algo tan importante para su ser, que si lo perdiese, sienta que ya no es más humano. Que le demuestren que está equivocado.
Evet. Aslında bu hödük insan olayını üniversite sırasında düşünmüştüm.
El papel del Insoportable es algo que empecé durante la universidad.
Teddy Roosevelt, polisin başındayken antisemit bir Alman üniversite hocası sayıklamalarından birini vermek için şehir merkezinde salon tutmuş.
Cuando Teddy Roosevelt lideraba la Comisión Policial, un académico alemán anti semita reservó un auditorio en el centro de la ciudad para una de sus vociferaciones.
Kızının üniversite fonu, güveni ve geleceği mesela.
El fondo de tu hija para la univesidad y su confianza y su futuro
Yoo Gun'un üniversite mezuniyeti.
Graduación universitaria de Yoo Gun ]
Bu üniversite denilen muazzam yere gelince gözlerimiz açıldı.
Nuestros ojos se abren cuando llegamos a este lugar conocido como la universidad.
Ben üniversite kampüsüne asla giremem.
Usted puede ir allí y matarlo. No!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]