Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ Ü ] / Üniversitede

Üniversitede перевод на испанский

1,510 параллельный перевод
Komünistlerin üniversitede kavga çıkardıkları söyleniyor.
Los comunistas están iniciando peleas en la universidad.
Seni hükümetin parasıyla üniversitede okutamam.
No puedo autorizar fondos del gobierno para mandarlo a la universidad.
Yani üniversitede oynamak istemiyorum.
No tengo ganas de jugar en la universidad.
- 14 yaşında ve üniversitede!
... 14 años y está en la universidad?
- Aslında senin üniversitede yazdığın final tezin gibi bir şey olabilir.
- ¿ Sabes en qué pensé?
Bir gardiyanın oğlu üniversitede! Kitaplara geçecek bir durum, değil mi?
El hijo de un asalariado yendo a la Universidad?
Şimdi de, seni üniversitede de okutabilmek için çalışmaya devam edeceğiz.
Ahora, continuaremos pagando tu facultad.
Lütfen, üniversitede okuyan çocuklarım var. Devlet üniversitesinde.
Tengo hijos en la universidad pública.
Hepsinin üniversitede iyi sikicileri vardır.
Ya lo tuvieron en la universidad.
Lise ve üniversitede çekilmiş fotoğraflarınız da var.
El que tenía sus fotografías del liceo y de la universidad.
Öğretmen olabilmesi için buraya üniversitede okumaya gönderilmişti.
La enviaban a la universidad para hacer estudios de maestra.
Gözlemlerine dayanarak Harvard'lı Yakışıklı gibi adamlar, fakirlere sadece üniversitede okurken yüz verirlerdi.
Basada en mis observaciones, los tipos como el Guapo de Harvard sólo sufren cuando están en la universidad.
Aslında üniversitede oda arkadaşımdı.
Para ser más exácto, era mi compañero de cuarto.
Ta üniversitede. Daha çocuktuk.
- Éramos chicos.
Alex ve Colin üniversitede tanışmışlar.
Alex y Colin se conocieron en la universidad.
Kim bilir kaçının çocuğunu üniversitede okutmuşumdur.
Pagué más por la educación de sus hijos que la beca nacional.
Buddy'yle üniversitede tanışmıştık. Üç hafta geçmişti ki bana bir yıldız seçti. Beni anlatan çiçeğin şakayık, kuşun kırlangıç ağacın da çınar olduğunu söylemişti.
Conocí a Buddy en la universidad y en tres semanas, ya me había elegido una estrella declaró que mi flor era la peonia, mi pájaro el vencejo mi árbol el sicómoro, y así sigue la lista.
Leonard ve Sheldon ile aynı üniversitede misiniz?
Así que vosotros trabajáis con Leonard y Sheldon en la universidad.
Kasia ve ben evlenseydik ve burada kalsaydı bile bir üniversitede hocalık yapacaktı. Polonya'dan daha uzak bir yerde hem de.
Aunque Kasia y yo nos casáramos y ella se quedara... podría acabar enseñando en una universidad todavía más lejos de aquí que Polonia.
Jane üniversitede geçireceğin dört senenin bir avantajı da kim olduğunu anlamana ve ne yapmak istediğine karar vermende sana bir fırsat verecek olmasıdır.
Jane uno asiste a la universidad cuatro años para tener una oportunidad de descubrir quién es y qué quiere hacer.
Oğlum burada üniversitede okuyor.
Mi hijo esudia en la universidad aquí.
Ben, bir lise terk olarak, üniversitede ders mi vereceğim?
Vaya. ¿ Yo, que dejé la secundaria, un conferencista universitario?
Sonbaharda üniversiteye gitmesi gerekiyor ama kim bilir çünkü "başvuru formlarını Vassar'a gönderdim" diye yalan söyledi o yüzden kahrolası üniversitede kalacak yeri yok.
Se supone que iba a empezar la universidad, pero quién sabe. Dijo que había enviado la solicitud a Vassar, pero no lo hizo y ahora no tiene hospedaje.
Mühürlendi ve postalandı. Ne zamandır üniversitede çalışıyorsun, Robby?
Quiero asegurarle que ella firmo, grabara y le entregaremos la pelicula
Bu üniversitede yararlanabileceğimiz en iyi şey, senin derslerin.
Sus clases son lo mejor en la universidad.
Ondan öncesinde, küçük bir üniversitede hokey oyuncusuydun.
Antes de eso, eras un jugador de hockey en una universidad.
Biliyor musun, bizim üniversitede harika bir basketbol programı var. Ayrıca harika bir burs programı da var.
En la Universidad de Albuquerque, el baloncesto es genial y hay un excelente programa de becas.
Hatta, üniversitede ben ve oda arkadaşım birlikte bir keresinde Asyalı bir çocuğu... Koli bandıyla Corvette'imin içine yapıştırmıştık.
Vaya, en la universidad mi compañero de cuarto polaco y yo una vez pegamos con cinta adhesiva a este hombre oriental al interior del maletero de mi Corvette.
Aslına bakarsan üniversitede kullanabileceğin birşey.
Algo que puedes usar en la universidad.
Dragsholm üniversitede öğrenciyken Monberg misafir öğretmenmiş.
Tienes razón. Hablaré con el partido y lo cortaré. Por supuesto te apoyaré.
Bu hafta üniversitede olmayacağım.
No voy a estar en la universidad durante esta semana.
Hayır, üniversitede Bilimsel Ateizm profesörüyüm.
No, soy profesor de Ateísmo Científico en la universidad.
Melanie bana şey olduğunu söyledi, öğretmen, üniversitede.
Melanie me dijo que enseñas en la universidad.
Aldığımız bilgiye göre, üniversitede bizden izin almadan sınıflara giriyor, seminerler veriyor ve sınavlar yapıyormuşsunuz.
Hemos sido informados que en la Universidad ustedes han empezado a dar clases, seminarios y a tomar exámenes sin nuestro consentimiento.
Biz birbirimizi ilk kez üniversitede anfide görmemiş miydik hayatım?
No, tonto, la primera vez que nos hemos visto fue en el Aula Magna de la Universidad, ¿ no?
Dün gece, Palek'e üniversitede....... kürtaj yaptırdığımı söyledim.
Anoche le conté a Palek que tuve un aborto... cuando estaba en la universidad.
Biliyorsun, Carly artık üniversitede.
sabes, Carly está en la Universidad ahora.
Artık üniversitede değilsin Angie. Evet, teşekkür ederim.
Si, gracias.
Lemon, sen üniversitede ne okumuştun?
Lemon, ¿ exactamente qué estudiaste en la universidad?
Çok doğalsın, üniversitede tiyatro yaptın mı?
Tan natural, ¿ actuaste en la universidad?
Charity'nin abisi üniversitede okuyor.
El hermano mayor de Charity está en la universidad.
Babanın davasını almayı düşünmeye başlamamı istiyorsan üniversitede kalbini kırdığın her kadının gönlünü alacaksın.
Si quieres que yo siquiera considere tomar el caso de tu padre, vas a compensar a cada mujer que heriste en la universidad.
- Onu severim bebeğim, ama üniversitede hiç birşey yapamadı.
- Lo amo, cariño pero en la universidad era un inútil.
Güzel bir üniversite şehri. - Evet, son dört yılımı üniversite şehrindeki üniversitede geçirmeseydim çok güzel olurdu.
Sí, la cual sería genial de no haber gastado... los últimos cuatro años de universidad en una ciudad universitaria.
O da üniversitede koleksiyonunu böyle toparlamış.
Así es como hizo su colección actual en la universidad.
Beni üniversitede ektikten sonra duygusal anlamda yüreğimi kapattım kendimi işime verdim, tutkunun yerine onu koydum.
Pues, después de que me plantaras en la universidad cerré mi corazón emocionalmente, me obsesioné con el trabajo, sustituyendo la pasión con ambición.
Bu üniversitede yeni bir çağ başlatıyoruz. Öğrencinin değerinin artık kanındaki alkol düzeyiyle değil..... not ortalamasıyla ölçüleceği bir çağ.
Declaramos una nueva era en esta universidad, en la cual el valor del alumno ya no se mida por su nivel de alcohol en sangre, sino por su promedio académico.
Felsefe okuyan birinin üniversitede para kazanma yolu diye bakıyorum.
Lo consideré una broma universitaria. Una forma original para una universitaria de ganar dinero.
Bu üniversitede buluştuğun Rachel denen kız, onunla yakın mıydınız?
Sí, eso parece. Esta chica, Rachel, que conociste en el instituto ¿ Eran unidos?
Geçen yıI üniversitede, sizden genetik dersi almıştı.
Recibió un curso de genética suyo, en la universidad el año pasado.
Biliyorsun, Skills üniversitede basketbol oynayacak.
Sabes, Skills jugará al básquetbol en la universidad.

© 2017 - 2024 Translate.vc | translate.vc.com@gmail.com