Üzülürüm перевод на испанский
286 параллельный перевод
"Harold, eğer başaramazsan çok üzülürüm iyi haberlerini alacağıma eminim."
"Oh Harold, me rompería el corazón que fracases Ya lo sé, sólo obtendré buenas noticias de ti."
Buna çok üzülürüm.
Creo que Io lamentaría.
Rahatsızlık verdiysem çok üzülürüm.
Espero no haberles causado ningún inconveniente.
Ve Gömböş'e uğramayı düşünmezseniz de çok üzülürüm...
Y también espero... que decidan ir a Gömbös.
Diğerleri gibi okula gitmezsen çok üzülürüm.
Cuatro chicos de tu clase van. Tú eres el primero de la clase, no puedes renunciar.
Düğününüzü kaçırırsam çok üzülürüm.
Sentiría perderme su boda..
Kaybolursa çok üzülürüm. Varlığına çok alıştım...
Sería una pena que se perdiera, me he acostumbrado a él...
- Başına bir şey geldiyse üzülürüm.
- Lo siento si ha ocurrido algo.
Bir uşağı öldürdüğüm için üzülürüm sonra.
Y me apenaría mucho matar a un criado.
Bu sonuncu olursa çok üzülürüm.
Sentiría que éste fuera el último.
- Gücendinizse sözlerime, çok üzülürüm gerçekten. - Gücenecek bir şey yok.
Siento de corazón que te ofendan.
Çok üzülürüm sonra.
- Stanley, ¿ podemos soportar el gasto?
Belki biraz üzülürüm
Puedo sentirme mal
Gerçekten çok üzülürüm.
Realmente herirías mis sentimientos.
Yani, buna gerçekten üzülürüm.
Quiero decir, que realmente me preocupa.
Beğenmediyseniz üzülürüm,... çünkü ona her şeyimi verdim, ekibimin her üyesi kadar.
Si no les ha gustado, me entristecería, porque he puesto en ella todas mis fuerzas...
Ben üzülürüm diye korkmana gerek yok.
No tengas miedo de herir mis sentimientos.
Kapının önüne koyulduğunu görürsem üzülürüm.
Debería lamentar ver que lo desalojan.
Yüzünü göremezsem, çok üzülürüm.
Es una pena no poder verlas. ¿ Y si tratáramos?
♪ Ve ben ♪ ♪ Ve ben üzülürüm yeni aşkımız ♪ ♪ Boşuna olursa ♪
Y yo me pondría triste si nuestro nuevo amor fuera en vano.
Ve bu yüzden çok üzülürüm.
Y estoy muy, muy triste acerca de todo ese asunto.
Fakat..... eğer bu Shimazo denen adam doğru söylüyorsa..... onun için son derece üzülürüm.
Pero si lo que ese tal Shimazo dice es cierto hay que tenerle lástima.
Val, ben gelemem. Giorgio telefon eder de bulamazsa üzülürüm.
Puede llamarme Giorgio y sentiría que no me encontrara.
Sayın Bakan ve eşi rahatsız olduysa çok üzülürüm.
Lamento mucho haber molestado... al ministro y su señora.
Beş parasız kalırsan üzülürüm.
Me preocupa que te quedes atrapado.
Evet ya, İsa'nın doğum gününün Noel'de olmasına hep üzülürüm.
Sí, siempre me dio pena que Jesús cumpliese años en Navidad.
senin yaşlarında, ve bu duruma üzülürüm açıkçası.
de su edad, y me daría lástima.
Biliyor musunuz, eğer beni tekrar görmek istemezseniz çok üzülürüm.
Si me fuese a decir que no me volvería a ver, me sentiría perdido.
- Seni kaybedersem de üzülürüm.
- Aunque tú no.
- Kaçırırsam çok üzülürüm.
- Sentiría mucho perder esa conexión.
Yoksa çok üzülürüm!
Yo estaría muy triste!
Dinlemiyorsanız çok üzülürüm.
Me molestaría que no lo hicieran.
- Çok üzülürüm.
- Sería un problema.
Ya sen? - Evet, ama sonrasında üzülürüm.
Sí, pero me arrepiento.
Çok üzülürüm.
Qué pena.
Şey, eğer oysa, çok... çok üzülürüm.
Pues, si fue ella, lo lamentaría mucho.
- Onlar için çok üzülürüm.
- Tanto peor para ellos.
Böyle izlenim aldıysanız çok üzülürüm. Aklımın ucundan geçmedi.
Lo siento, nada más lejos de mi intención.
Karşılaşamazsak çok üzülürüm.
Lamentaría que no nos viéramos.
Böyle düşünüyorsun çünkü ben kadınım, üzülürüm.
Crees que porque soy mujer tendré un disgusto?
Çok üzülürüm.
No podría soportar que me rechazaras así.
Eğer tek eğlencemin çaresiz kader kurbanlarının sorunları olduğunu düşünüyorsanız üzülürüm.
Me enojaré bastante si ud. Cree que tan sólo me entusiasmo con el destino de las pobres víctimas que atraviesan mi camino.
Bu terslik kariyerinizi tehlikeye düşürürse, üzülürüm.
No me gustaría que este incidente pusiera en peligro su carrera.
Tabii, çok üzülürüm.
Por supuesto, señor. Profundamente, sin duda.
Evet, üzülürüm.
Sí, me molestaría.
- Evet, üzülürüm.
Sí. Claro que sí.
Tabii muhakkak içinde hamam böceği, ölü bir hamam böceği olsa hayal kırıklığına uğrarım ve üzülürüm. Ama yine de...
Si se ha muerto una cucaracha en el café, me decepciono y me pongo triste.
Yazdıkları basılmazsa çok üzülürüm.
No me gustaría verle no lograr publicar.
Hapise girersen, gerçekten çok üzülürüm.
Me entristecería mucho que fueras a prisión.
Fazla konuşamayacağım yoksa çok üzülürüm.
No puedo hablar demasiado o me pondré muy triste.
Daha fazla üzülürüm.
Desgraciadamente, no.