Üzülüyorsun перевод на испанский
303 параллельный перевод
Annenin terk ettiği ağabeyin için mi üzülüyorsun?
¿ Es porque te sientes mal por el hermano... que tu madre abandonó?
Ruediger, ölü bir adam için yas tutup üzülüyorsun.
Pedís la mano de una muerta, Rüdiger.
Hem prenses hangi konuda sahtekarlık yaptı da bu kadar üzülüyorsun?
¿ Y por qué la princesa es una farsante si no es mucho pedir que te expliques?
Sanırım onun için üzülüyorsun.
Supongo que sientes pena por él.
Hala aynı kız için mi üzülüyorsun?
¿ Sigues embobado por esa chica?
- Seni korkak, onlara üzülüyorsun.
- Traidor. Sientes pena, ¿ no?
Bir kadın için mi üzülüyorsun?
¿ Está usted afligido por una mujer?
Bazen hevesin kaçıyor senin ve sonra üzülüyorsun.
A veces, estas cosas se nos pasan y las lamentamos.
Sanırım çok üzülüyorsun.
Está impaciente por llegar, ¿ eh?
Sadece iyi ve nazik bir insansın ve onun için üzülüyorsun.
Eres honesta, amable, y le tienes lástima.
Sen bir şeye mi üzülüyorsun? - Senin için üzülüyorum.
¿ Por qué estás preocupado?
Neden üzülüyorsun?
¿ De qué te quejas ahora?
Her gün aynı acıyla daha çok üzülüyorsun.
Cuanto más avanzamos, más te torturas con lo mismo.
Yalan söylüyorsun benim için üzülüyorsun.
Mientes. Te doy pena.
Ancak eninde sonunda, gerçek halin, bir şekilde suratına çarpılıyor ve üzülüyorsun.
Hasta que te encuentras cara a cara... con el ser grotesco que eres.
Neden Aron için üzülüyorsun?
¿ Por qué lo sientes por él?
Alt tarafı kaçacaktık, neden bu kadar üzülüyorsun?
¿ Cómo puedes estar tan enfadada por una mera fuga?
Benim için üzülüyorsun değil mi?
Lo sientes por mi ¿ no?
Çok kolay üzülüyorsun.
Te ofendes enseguida.
Neden onun hakkında bu kadar düşünüp her başarısızlığına üzülüyorsun?
¿ Y por qué te atormentas con él? ¿ Por qué sufres con cada fracaso?
Şu ana kadar iyiydin, şimdi üzülüyorsun.
Estabas bien hasta ahora, y ahora empiezas a preocuparte.
Benim için mi, kendin için mi üzülüyorsun?
¿ Sientes pena de mí o de ti?
Gerçekten üzülüyorsun, değil mi?
Vaya, te crees muy listo, ¿ verdad?
Boşu boşuna üzülüyorsun.
Te preocupas innecesariamente.
Yani, onun için üzülüyorsun, değil mi?
Digo, sí te dio pena, ¿ no?
Neden ölüler için üzülüyorsun?
¿ Por qué llorar a los muertos?
Şimdi sen bu tren için mi üzülüyorsun, bayım.
Maneja un tren muy triste, señor.
Ayrıca, başka neye üzülüyorsun?
¿ Por qué se siente tan mal?
Durnley cadı.Ancak sen onun için, üzülüyorsun, ha?
Denley! sientes pena por él.. por el?
Profesör için mi üzülüyorsun yoksa?
¿ Te da, acaso, pena el profesor?
Bak neye üzülüyorsun bilmiyorum. Üzülecek kadar kötü bir durumun yok.
No te quejes, no te fue tan mal.
Bir şeye mi üzülüyorsun?
¿ Estás triste?
48 kağıt, seni odana hapsediyor ve sen bir onluyu kımıldattığında ya da bir papaz sana tehdit oluşturmadığında neredeyse seviniyor ve sabırla yaptığın tüm o hesaplar o kötü sona vardığında, neredeyse üzülüyorsun.
48 naipes te encadenan a tu cuarto y te sientes feliz de que un 10 esté en su sitio, de que un rey no pueda alzarse contra ti, o infeliz de que tus pacientes cálculos conduzcan al mismo resultado imposible.
Neden bu kadar üzülüyorsun ki?
- ¿ Por qué estás tan preocupado?
Şimdi üzülüyorsun. Ve biz buna seviniyoruz.
Nos alegra que ahora lo sientas
Neden başkası yok diye üzülüyorsun ki?
"¿ Por qué lamento que usted no pueda encontrar a nadie más?"
- Sen neye üzülüyorsun?
- ¿ Por qué estás enfadada?
"Sonrası" için neden üzülüyorsun?
¿ Por qué preocuparse de "después"?
Ailesi yüzünden üzülüyorsun?
¿ Estás angustiada por sus padres?
Üzül...? Benim için mi üzülüyorsun?
¿ Lástima por mí?
neden salak bir çiçekçi yüzünden üzülüyorsun?
¿ Te vas a alterar por un estúpido florista?
Bu kulağa çok hoş geliyor. Neden üzülüyorsun ki?
Suena bien. ¿ Qué te preocupa?
- Sadece kendine üzülüyorsun.
- Sientes pena por ti misma.
Ama hayır, sen üzülüyorsun.
Pero no, te sientes triste.
Rose, üzülüyorsun, lütfen devam etme.
Rose, estás haciendo el ridículo. No sigas, por favor.
Onlardan ayrılacağın için üzülüyorsun.
Sí, señor.
Her şeyi mahvedeceksin. 1 yıl için mi üzülüyorsun?
¿ Quieres estropearlo todo?
Neden üzülüyorsun?
Se lo dije a la mujer americana.
- Çirkin olduğun için mi üzülüyorsun?
Estas molesto porque eres una nenaza?
Ve sen üzülüyorsun.
¿ Te desagrada?
Benim için üzülüyorsun ve kötü hissediyorsun.
Usted siente pena de mí.