Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ A ] / Abe

Abe перевод на французский

1,249 параллельный перевод
- Abe, evet.
- Abe, c'est ça.
"Bizim Abraham..." demişti,... "olsa olsa genelevdeki tükürük hokkası kadar işine yarar."
et il m'a répondu : "Pour être honnête, ce vieil Abe sera bientôt aussi utile qu'un nettoyeur de crachoir dans un bordel".
Pompaların sahibi Yaşlı Abe. Ama sürekli içer ve uyur.
Le vieux Abe possède les pompes, mais surtout, il boit et il don t.
Jerry ve o oldukça yakındılar Abe Lincoln ve Mary Todd gibi.
Elle et Jerry formaient un sacré couple. Comme Abe Lincoln et Mary Todd.
"Abe Lincoln" mı dedin?
As-tu dit, "Abe Lincoln"?
Hayır, "Abe Lincoln." demedim. "Hey, Blinkin." dedim.
Non, je n'ai pas dit, "Abe Lincoln." j'ai dit, "et, Blinkin!"
Abe, onlara şaşırtıcı hayatını anlat.
Abe, racontez-leur votre vie incroyable.
- Abe, geliyor musun?
- Vous venez?
- Sana iyi haberlerim var, Abe.
- Bonne nouvelle, Abe.
George ve Abe'e ve geri kalan herkese, işte sizin için özel bir şarkı.
George, Abe et les autres, voici une chanson juste pour vous.
Abraham Lincoln Quiz Show'da ne yapardı acaba? Dürüst Abe mi?
Vous imaginez "l'Honnête Abe" à un jeu télé?
Abe Rimmer.
Abe Rimmer...
Opera sarayı ve ardından arkadaşım Abe Rimmer'a telgraf göndermek için
Puis à Charing Cross, pour envoyer un télégramme à mon ami Abe Rimmer.
Saygılar, Abe Rimmer.
"Salutations, Abe Rimmer."
- Abe, merhemini ödünç alabilir miyim?
- Je peux te prendre la pommade?
Derdin nedir, Abe?
Qu'est-ce que tu as?
Göster ona, Abe! İstifa et!
Montre-lui, Abe!
Broşüre göre, Abe Lincoln bir "içeri giren" miş. Ve Mikhail Gorbachev. Ve Nixon'ın danışmanı Charles Colson da öyle.
Selon les ouvrages spécialisés, Lincoln était un "visiteur", comme Gorbachev et Colson, le conseiller de Nixon.
Ben de gelebilir miyim?
Maman, Abe et toi avez beaucoup en commun. Il s'est fait escroquer par le télémarketing.
Homer, babanın aşık olmasına neden karşısın?
Bien. Tu sais, Abe a passé un bon moment avec toi, dimanche. - Je l'aime!
Biliyor musun, anneannem bana iyi davranan erkek arkadaşlarını çok sever.
- Pourquoi m'a-t-elle quitté? - Salut, Abe.
Bebeklere verecek param yok.
COURAGE, ABE!
Alo, Bart.
Que fais-tu d'Abe Simpson?
Ya Abe Simpson?
Hé, vire ton chapeau!
Oh, Abe, belki Homer'ımız bir gün büyüyüp başkan olur.
Oh, Abe, peut-être que Homer sera président un jour.
- Selam, Abe.
- Salut, Abe.
Çok üzülmüş olmalısın.
- Mais Abe devait avoir ses raisons. - Peut-être.
Fakat Abe'in kendi nedenleri olmalı.
- Où étais-tu passée?
Vahşi, kontrolsüz olan sakalları benim gibi bir kadına değişimin ve baş kaldırmanın kapılarını açtı.
Un monde qui ouvrirait les portes aux femmes comme moi. Mais Abe était figé dans un monde de plastique et de conservatisme.
Fakat Abe'i o Madison Meydanı oturma stilinde bıraktı.
Regarde-moi ces pattes! On dirait une fille.
Savaş makinesini durdurmak için sert önlemler almalıydık.
Des mesures radicales s'imposaient pour arrêter cette machine de guerre. J'ai couché Homer, Abe.
Homer'ı yatağına yatırdım, Abe.
Et maintenant, je sors. Ne m'attends pas.
Abe! Ne kadar çok yaşlanmışsın.
Tu as sacrément vieilli.
Çürümüş bir eştin ve seni hiçbir zaman affetmeyeceğim.
Tu as été une mauvaise épouse, et je ne te pardonnerai jamais! - On peut faire l'amour? - Oh, Abe.
Lütfen? - Abe!
J'aurai essayé.
- Kötü yanı eğer gelirsen, iş Abe Henry'nin başarısı olur.
Contre... si vous venez demain... ça sera juste un autre coup d'Abe Henry.
O kadar da sert bir çocuk değildi.
Abé n'était pas si fort que ça, en fait.
- Abe?
- Abe?
Sey, Abe...
Alors Abraham...
"a'aç" ne?
Que veut dire "abé"?
Bana a'aç göster.
Montre-moi abé.
A'aç - agaç
Abé, arbre.
İyi götürürdü.
Abe Lincoln?
Anne, Abe'le senin bir sürü ortak yanınız var.
Au contraire, on donne nos coordonnées bancaires et si c'est le numéro gagnant, on empoche le pactole.
Biliyor musun, Abe geçen Pazar günü seninle çok güzel vakit geçirmiş.
C'est moi.
- Selam Abe.
Mais, papa...
Abe?
Abe?
İşte hileli kısım.
Tu t'es fait avoir. Abe, Homer n'est-il pas mignon?
Abe, Homer ne kadar tatlı değil mi?
Sûrement.
Hiç bir kapı burnumu sokmaktan alıkoyamaz beni.
- Abe?
Kötü haberlerim var.
Oh, Abe.
aber 413
abel 46

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]