Amerika mı перевод на французский
2,778 параллельный перевод
- Burası Kelvin Kuzey Amerika mı?
- C'est Kelvin North America?
- Avrupa mı Amerika mı?
- Ancien monde, nouveau monde?
Kurbanımız Arnavutluk'a, Amerika'da iş vaadiyle kandırılan ve bir daha haber alınamayan kızları araştırmak için gitmiş
Et notre victime allait en Albanie pour enquêter sur des accusations... selon lesquelles des emplois de rêve aux États-Unis étaient promis à des filles... dont on n'entendait plus jamais parler ensuite.
Amerika'da, rehin malın geri alımındaki sahtekârlık hırsızlık olarak kabul görüyormuş kimlik hırsızlığı.
Ici en Amérique, c'est une fausse remise d'un billet de gages. - Vol. Vol d'identité.
İnternette biraz araştırdım ve Kelvin Kuzey Amerika'nın merkezi olduğunu buldum.
J'ai donc cherché sur Internet, et voilà ma chère, c'est le siège de Kelvin North America.
Ve, Amerika gibi. Şarkıdan daha fazlasına ihtiyacım var.
J'ai besoin de plus qu'une chanson pour que mon jus coule.
Adamın Amerika'nın yıkımını destekleyip desteklemediğini hiç umursuyor musunuz?
Vous vous foutez qu'il puisse détruire l'Amérique?
Amerika'ya terörist hükümet diyen adam mı?
Qui traite les USA d'État terroriste?
Bir arkadaşım Marvel'da çalışıyor ve bu akşamki Kaptan Amerika test gösterimi için dört bilet ayarladı!
J'ai un pote chez Marvel. Il m'a filé 4 places pour une projection de Captain America ce soir!
Tavsiyen için teşekkürler Lorne ama Avery ve ben kızımızın Amerika'da doğmasını istiyoruz. Böylelikle bir gün başkan olabilir ve muhteşem olduğumuz zamanlardaki gibi Almanya'ya savaş ilan edebilir.
Merci pour ta sollicitude, mais on veut qu'elle soit américaine pour pouvoir devenir présidente et attaquer l'Allemagne comme au bon vieux temps.
Ayrıca Amerika Doğa Tarihi Müze'sinin yönetim kurulundayım.
Je suis au conseil du musée d'Histoire naturelle.
Utanç içinde... - Güney Amerika'lı adamı bıçakladığı... - Nat, Tanrı'm.
Cette humiliation avec le mec d'Amérique du Sud, le poignard...
Üstünden epey zaman geçti, üstelik Latin Amerika'da çalışan harekatçıları da tanımıyorum.
Ça fait longtemps et je connais personne qui a travaillé en Amérique latine.
Bana bir adamın Amerika'da maske alamayacağını mı söylüyorsun?
Et vous me dites qu'on peut plus acheter de masque en Amérique?
Güney Amerika'da onlara katılmanı istiyorlar. Benden de ulaşımı halletmemi istediler.
Ils veulent que vous les rejoignez en Amérique du Sud, et ils m'ont demandé d'organiser le transit.
Her bir şarkımızla Amerika gençliğine ruhumuzu aşılıyoruz.
Au moyen de tubes, on façonne la jeunesse de l'Amérique.
Yani evet Marie. Sen, o ve Amerika'daki diğer herkes gizlice oy birliğiyle İngilizce dilinin anlamını tamamen değiştirdiyseniz evet, sanırım o zaman "yeni bir şey yapmış" sayılırım.
Donc oui, Marie, si tous les Américains votaient pour modifier le sens de notre langue, oui, j'ai accompli "un exploit".
- Kapının üzerindeki ufacık bir gri bant... - Aman Tanrım. ... Amerika Birleşik Devletleri'nin başkanını koltuğundan indirdi.
C'est un petit bout d'adhésif qui a provoqué la chute de notre président.
Güney Amerika'da kayıt meselesi tabii ki yarım yamalak.
Les archives sud-américaines sont pas fiables.
Denizci Balfour'un dairesinde bulunan çiçeği Kuzey Amerika'daki türlerle karşılaştırdım ve bir eşleşme buldum.
Après avoir comparé la fleur trouvée à l'appartement du matelot Balfour, à des douzaines d'espèces originaires d'Amérique du Nord, je l'ai identifiée.
İsa, memeler ve büyük Amerika aşkına, Jason. Neler oluyor bana lan?
Jesus, seins, et Dieu Amérique, Jason Qu'est ce qui m'arrive putain?
Evet. S.O.S sinyalinin anteninin tasarımını şifreleyip bir müzik kutusuna koymuş. Amerika'ya gelip, bir alıcı yapıp denizaltıyı bulabileceğini düşünmüş.
Il a codé l'antenne du SOS dans la boîte à musique. il aurait construit un récepteur pour trouver le sous-marin. et la boîte s'est perdue.
Güney Amerika'lı bana bir teklif sundu.
Les sud-américains m'ont fait une offre.
Organize suç ve bundan kâr sağlayanların yasalara saygılı Amerikan vatandaşlarının sıkı çalışmalarından daha fazla güç kazanamayacakları güne kadar birlikte çalışacağız ayrıca bu gün size bu şevk ile söylüyorum ki bu bütün Amerika'nın sorunudur.
Nous travaillerons ensemble pour qu'un jour, le crime organisé et les hommes qui sont derrière ne puissent plus prospérer sur le dos des citoyens qui respectent la loi. Je m'adresse à vous aujourd'hui en ce sens. Ce problème concerne tous les Américains.
Mart 1968 Amerika Birleşik Devletleri için başkanlık adaylığımı açıklıyorum.
Je viens annoncer ma candidature à la présidence des États-Unis.
Atlattığımız enteresan döneme ve Amerika Birleşik Devletleri'ne.
Je porte un toast à cette nouvelle ère et aux États-Unis d'Amérique.
- Amerika'dan başıma bela olmaya mı geldin? - Baba?
Tu es venu d'Amérique... pour me couillonner!
"Ayrıca devre arasında" Tanrı Amerika'yı Korusun "şarkısını beatbox olarak söylemeye çalışacağım."
Et je vais voir s'il me laisse faire en beatbox 'God Bless America'à la mi-temps.
Artie burayı "Amerika'nın Çatı Katı" olarak görüyor ama o aslında Smithsonian'ın takma adı o yüzden yeni bir alt başlık lazım.
Artie appelle l'endroit le "Grenier de l'Amérique" mais c'est le nom du Smithsonian, il faut un autre nom.
Birkaç yıl önce Amerika'ya gitti ve ee noelden beri haber alamadım.
Il est parti en Amérique il y a quelques années et, je n'ai pas de ses nouvelles depuis Noël.
Yani söylediğiniz şey, Amerika Birleşik Devletleri Hazine bakanlığı tamamen arkamda, ama tek yapabildiğim Warren Buffett mı aramak?
Vous dites qu'avec tout ce que représente le Trésor des États-Unis derrière moi, tout ce que je peux faire, c'est appeler Warren Buffett?
Eğer günlük operasyonlarımızı karşılayamaz hale gelirsek, Amerika'da ki her işletme kapanır.
Si on ne peut pas financier nos activités quotidiennes, toutes les entreprises d'Amérique fermeront leurs portes.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı mı dedin?
Le président des États-Unis?
Evet, bir süre Amerika'da yaşadım.
Oui, j'ai passé un peu de temps en Amérique.
Güney Amerika'ya gitmek için toparlanmam lazım.
Je dois faire mes affaires pour l'Amérique du Sud.
- Randy, Amerika'daki ve dünyanın 70 ülkesindeki yarım milyondan fazla Guitar Player Dergisi okuyucuları adına, sana 1981 Yılının Yeni Yetenek Ödülü'nü takdim etmek istiyorum.
Randy, de la part de plus de 500 000 lecteurs de Guitar Player Magazine aux Etats-Unis et dans 70 pays dans le monde, voici le prix du meilleur nouveau talent 1981.
Çocuklarım da dahil Amerika'nın yarısı beni "Hıyar Baba" olarak tanıyor.
Bien, voilà le marché.
Duygulanmışlar çünkü o taraftarlar- - ki kendimi ve müvekkilimi de onlardan sayıyorum- - beyzbolun Amerika'nın sporundan fazlası olduğuna inanıyorlar.
- Retenu. Ils sont déplacés parce que ces fans - - et je m'inclus moi-même ainsi que mon client à ce groupe - - croient que le baseball est plus que le jeu de l'Amérique.
Amerika bana güvenli bir yer sağladı.
Ce pays m'a protégé de tout ça.
Amerika, doğru olan için savaşma şansını bana tanıdı.
Ce pays m'a permis de me battre pour ce qui est juste.
Anladın mı? Amerika'da ki gibi.
Comme en Amérique...
Ama şimdi, benim yazdığım şey sayesinde Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'yla tanışacaksın.
Une seconde, BILF!
Bir kutu havuç dilimi aldım. Amerika'nın en sevilen saha atıştırmalığı.
Ne t'en fais pas, j'ai pris des carottes, l'encas préféré des Américains au stade.
Sizin özgürlüğü rahatça yaşadığınız şu Amerika'ya gelebilmek için ne kadar acı ve işkenceye katlandığımı tahmin bile edemezsin.
Tu ignores tout ce que j'ai subi pour venir en Amérique où je chéris la liberté que tu prends pour acquise.
Amerika'ya sâdığım.
Je crois en l'Amérique.
Amerika ordusu Victoria Fylnn'e ve onun sabah içtimasına hazır mı bilemiyorum.
Je ne suis pas sûre que l'armée soit prête pour Victoria et ses deux obus.
Amerika'ya hoş geldin Bay Pichushkin.
Bienvenue en Amérique, M. Pichushkin.
Kendimden bahsetmem gerekirse... Güneybatı Amerika'ya bayılırım başlangıç yemeklerine tabii.
{ \ pos ( 120,268 ) } À propos de moi... { \ pos ( 120,268 ) } Pour commencer, j'adore le Sud-Ouest américain.
Ama... söylemeye çalıştığım asıl nokta buna Amerika'nın değil, Kanada'nın karar vermesi gerektiği.
J'essaie de vous dire que la décision revient au Canada, non aux États-Unis.
Kafa karışıklığı kaybolmuştu ve sonunda Amerika'yı iyice tanımıştı. Sahip olduğun her şeyle sahip oldukların için savaşırsan kazanırsın.
Sa confusion était partie, et il était finalement revenu sur une base stable dans l'Amérique qu'il comprenait, celle dans laquelle on se battait pour tout ce que l'on avait avec tout ce que l'on avait,
Amerika'da en popüler olan kahvaltılık mısır gevrekleri hangileri biliyor musun?
Quelles sont les céréales les plus populaires en Amérique?