Anım перевод на французский
25,086 параллельный перевод
Birçok iyi anımız vardı.
Oui, beaucoup de... beaucoup de bons souvenirs.
Bu normallik adına yaşadığım ilk gerçek anım olabilir.
Sûrement mon premier vraie moment d'intimité.
Ben de nihayet lisenin spor salonunda mutlu bir anım olmasına inanamıyorum.
J'arrive pas à croire que j'ai enfin un souvenir heureux - dans un gymnase. - [RIRES]
Bir sürü hoş anım var.
J'y ai de bons souvenirs.
Şu an anladım ilgimi çekiyormuş konu.
Il s'avère que ce moment-là m'intéresse beaucoup.
FBI'daki kaynağım şu an Moskova'da.
Ma source au FBI est à Moscou maintenant.
Başım şu an çok ağrıyor.
Tu sais, j'ai mal à la tête.
Bir an seni Yevgeny sandım.
Un instant, j'ai cru que c'était Yevgeny.
Şu an görevle arama girmedikleri sürece ne yaptıkları çok umurumda değil.
Tant qu'ils ne se mettent pas en travers de mon chemin, je m'en fout un peu de ce qu'ils font.
Şu an kimseye yardım edebilecek durumda değilsin.
Tu n'es pas en état d'aider qui que ce soit.
Biliyor musun, 1866'da tam o anı hatırlıyorum Wyatt Earp, ortağımı öldürdüğüm için beni asmıştı.
Tu sais, je me rappelle le moment exact en 1866 quand Wyatt Earp m'a fait pendre pour le meurtre de mon associé.
- Öyle olman gerekiyordu. Şu an bunun kaderden başka birşey olmadığını düşünüyorum.
Je ne peux pas m'asseoir là sans penser que c'était mon destin.
Hayatımın en muhteşem anı Fillory'e ayağımın bastığı andı. Ve daha sonradan öğrendiğim üzre, bunun tek sebebi havanın 0.02 % opium olması değildi.
Être à Fillory était le meilleur moment de ma vie, et pas seulement parce que j'ai su plus tard, que l'air contenait 0.02 % d'opium, ce qui est un moyen abusif, de te faire aimer l'endroit,
Onları gördüğüm an, hatırladım,
Dès que je les vis, je me souvins,
Sanırım genelde takıldığın tipler inanılmaz aptalca şeyler söylediğinde sana çok zekiymişsin gibi kafa sallıyor, ama şu an ihtiyacımız olan şey fikirler.
Je suis avec les gens avec qui tu traînes et acquiescent comme si tu étais intelligent quand tu dis quelque chose d'évident, mais nous avons besoin d'idées. C'est une bonne idée.
Tam da şu an mı?
Au même moment?
Her şeyin sanki hayatımdaki bu an için hazırlanmış olduğunu gibi hissediyorum tüm okuduklarım, düşlediklerim, tüm yalnızlığım, büyü.. Hepsi.
Je l'ai vécue comme le moment exact où ma vie entière a pris son sens, toutes mes lectures, mes rêveries, ma solitude, et la magie.
Şu an San Francisco'dayım ama.
Je suis à San Francisco maintenant.
Sana şu an uğraştığımız davayla ilgili erişim yetkisi vereceğim.
Je te donne accès au dossier sur lequel on bosse en ce moment.
Telefon şu an orada mı?
C'est là qu'est le téléphone en ce moment?
Şu an dürüst olmak için yanlış bir zaman sanırım.
Mais c'est le mauvais moment pour être franc.
Saklıyorsun dem... Çocukken telefonum yoktu ve bu eksikliğime rağmen capcanlı anılarım var.
Écoute, quand j'étais enfant, je n'avais pas de téléphone, et malgré ce handicap, j'ai des souvenirs vivants.
Şu an Sonia Çekiçbaşlı'nın kimliğini belirlememiz için tek ve en iyi şansımız.
Actuellement, So, iaest notre unique moyen pour découvrir l'identité de Requin-marteau.
Sadece kafam yerinde değil şu an sanırım.
J'ai pas la tête à ça, là.
Salı günü, hayatımızın en güzel anılarıyla döneceğiz.
On sera de retour lundi avec une histoire pour la vie.
Şu an çığlık mı atıyorum?
Est ce que je suis en train de crier?
- Çöreğim. O kadar sarhoştum ki kafaları iyi sandım bir an.
J'étais tellement bourrée que j'ai cru qu'ils étaient défoncés.
Çok değerli Manny'n hakkında neler düşünüyorsun şu an bakalım?
Qu'est-ce que tu penses de ton précieux Manny maintenant?
Şu an onunla mı konuşuyorsunuz?
Quoi? Tu lui parles en ce moment?
Şu an birbirimizin yardımına ihtiyacımız olduğunu neden kabullenemiyoruz?
Pourquoi ne pouvons-nous pas admettre que nous avons besoin du soutien de l'autre?
Winston, şu an Sam'in kamyonetinin arkasındayım.
Réellement... Winston, je suis à l'arrière du camion de Sam en ce moment.
Hey dostum, geçtiğimiz yıl bu barda ne kadar sıkı çalıştım biliyor musun?
Mec, tu sais combien j'ai travaillé dur dans ce bar l'an dernier?
Şu an San Francisco'dayım ama.
Sauf que pour le moment je suis à San Francisco.
Şu an orda mısın?
Êtes-vous sur place?
Daha kötü şeyler atlatmışlığım var benim, şu an gibi.
J'ai vécu des choses bien pire, comme ce qu'il se passe maintenant.
Kocam yıllarca benimle konuşmadı.
Mon mari ne m'a pas parlé pendant un an.
Talimatlar İngilizce olsa olmaz mıydı?
Les instructions ne pouvaient pas être an anglais?
Sanırım FBI geçen yıl aramızda geçenleri soruşturuyor.
Je pense que le FBI enquête - sur notre... affaire de l'an dernier.
Megan'ın anısını yaşatmak için gerekli parayı asla kazanamayacağım.
Je n'aurais jamais l'argent pour l'hommage à Megan.
Dedi bir ayıl önce ölen amcamdan o bina miras kalmış.
Il m'a dit que j'avais hérité de l'immmeuble de mon oncle qui est décédé il y a un an.
Şu an biraz fazla bunaldım.
un peu dépassé pour le moment.
# Eşya mıyız biz?
♪ Are we an item?
Maalesef Bay Dalton şu an müsait değil.
Malheureusement, M. Dalton n'est pas disponible pour le moment.
Bay Dalton şu an bir iç soruşturmanın şüphelisi.
M. Dalton est actuellement l'objet d'une enquête interne.
Şu an telefona gelemez korkuyor ı'm.
Je crains qu'il ne te réponde pas.
Yardım almamı istiyordu ve şu an aldığım için de ikimiz de çok umutluyuz denebilir.
Elle voulait que je me fasse aider... et maintenant que c'est le cas, on se sent tout deux plein d'espoir, je crois.
Evet. Senin yerinde olsaydım tişörtümü çıkarırdım şu an.
Je veux dire, si j'étais toi,
Halawa'dan kaçtıktan sonra uzatmam bir yılımı aldı.
Vous savez, ça m'a pris presque 1 an à les refaire pousser après être sorti d'Halawa.
O an tek düşünebildiğim, gözlerini sakın açma, haksız mıyım?
Et, tout ce que je me dis c'est, n'ouvre pas les yeux, d'accord?
Tam olarak benim yaptığım bir iş değil ama şu an için iyi.
Ce n'est pas mon style, mais ça fera l'affaire.
Ama bir yıla Huffington Post'u devralmayı düşünüyorum ve bunun için SandeeSays'de sana ihtiyacım var.
Mais pour doubler le Huffington Post d'ici un an, j'ai besoin de votre voix à Sandee a dit.