Arayan var mı перевод на французский
203 параллельный перевод
Söyler misiniz acaba burada hiç muhasebeci arayan var mı?
Cherchent-ils des comptables ici?
Arayan var mı?
Des appels?
- Arayan var mı?
Aucun appel?
- Arayan var mı?
Pas d'appels?
Çok iyi. - Arayan var mı?
Personne n'a appelé?
- Arayan var mı? - Yok.
On m'a appelé?
- Merhaba Helen. Beni arayan var mı?
- Bonjour Helen, des appels pour moi?
- Arayan var mı?
- Des appels?
Arayan var mı?
- Des appels?
- Arayan var mı Sam?
- Des appels?
Bu arada, beni arayan var mı?
Au fait, y a des messages pour moi?
Hayır, beni arayan var mı?
Non. Quelqu'un me cherche-t-il?
Arayan var mı, Lydia?
Des appels, Lydia?
İşe gidiyorsun, "arayan var mı?"
Au bureau, on s'enquiert des messages.
- Iris... arayan var mı?
- Il y a eu des appels?
Arayan var mı?
J'ai eu des appels?
Naci kız, beni arayan var mı?
M'a-t-on appelé, Naci?
Selam, ben Aziz John. Arayan var mı?
Je suis St Jean-Baptiste.
Sakinleştirici aldığımı anladığında Teddy çok korkmuştu. Arayan var mı?
Teddy était furieux quand il a vu que je prenais des calmants.
Beni arayan var mı?
Ça va? Quelqu'un a appelé pour moi?
- Beni arayan var mı? - Hayır, yok.
- Quelqu'un a appelé pour moi?
- Kalp arayan var mı?
- Vous cherchez un cœur?
- Selam. - Arayan var mı?
Ils vous appellent Mme Molleton.
Şurada oldukça modern apartmanlarımız var. Hemen şurada oldukça fiyakalı bir gece kulübü. Burada ise iş arayan adamlar.
Ici, nous avons des immeubles chics, là, un night-club à la mode et ici, ils meurent de faim.
- Beni arayan mı var?
Oui.
Buraya gelip adam arayan birini var mı diye soruncaya kadar da durmadım.
Je suis venu jusqu'ici Et j'ai demandé un boulot.
Santral, Chance Wayne'i arayan var mı?
Un père Noël joyeux
Arayan var mı? Bayan kim?
Je reprends ma ligne.
Beni arayan bir sürü adam var. Paralarını ne yapacaklarını soruyorlar.
J'ai des milliardaires... qui m'appellent pour placer leur blé.
Beni dün arayan avukatla bir buluşmam var.
J'ai rendez-vous avec un avocat qui m'a appelé hier.
New York'tan beni arayan mı var?
Vous avez un appel de New York pour moi?
- Arayan var mı?
- Personne n'a appelé?
- Beni arayan soran var mı?
J'ai des messages?
Arayan soran var mı?
On m'a demandé?
"Gece yarısından sonra arayan arkadaşın var mı? " Eğlence mekanlarında akşam yemeği yiyen arkadaşın var mı? " Burnunda taşıdığın tehlikeli bir madde veya başka bir açık bedensel pasajın var mı?
portez-vous des vestes sport, vous appelle-t-on après minuit... dînez-vous avez des gens qui veulent être dans le showbiz... mettez-vous des substances dégoûtantes dans vos orifices... avez-vous des enregistrements des Rolling Stones?
Arayan soran var mı?
Il y a des messages?
doğal olarak da, arayan soran olmuyor! Aksine George, pek çok arayanımız var. 6 metre Macar kadife perde kumaşı siparişimiz, dört kaya somonu ve yarım penilik cips,
J'ai des commandes pour 6 m de velours peigné hongrois... 4 saumons d'Écosse avec une portion de chips... et un cab pour un M. Redgrave, il faut le prendre au 14 Arno's Grove, la sonnette du haut.
Tanıdığın iş arayan biri var mı?
- Vous cherchez un boulot?
Bu yakınlarda... Kendine harika bir sevgili ve sıcak bir vücut arayan seksi bir kadın var mı acaba?
Y a-t-il une fille sexy dans les environs de ces lèvres, qui veut un corps chaud et un amant exceptionnel?
Cevap arayan sorularım var.
J'ai des questions à vous poser.
- Peki onları arayan birileri var mı?
- On les cherche?
Arayanın kim olduğu hakkında bir fikrin var mı?
Tu n'as aucune idée de qui t'appelle?
Yarım bıraktığı işi bitirmek için beni arayan bir adam var.
Un gars va me chercher pour finir le travail qu'il a commencé.
Onu arayan başkaları da mı var?
Qui d'autre le cherche?
Bu adamı dışarıda arayan elli ajanımız var.
50 agents pistent ce type.
- Yaralıları arayan... adamlarım var.
Les hommes cherchent les blessés.
Seni arayan biri var tatlım.
Quelqu'un te demande, chéri!
Aydınlanmanın peşinde olan bir beynin ve saflığı arayan bir kalbin var mı?
Es-tu en quête de lumière et de pureté?
Onunla bir yıl beraber yaşayacak bir kız arayan arkadaşım var!
J'ai un ami qui veut une fille pour un an!
Dışarıda seni arayan bir minibüs var, şimdi iyi konuşalım.
Une fourgonnette de poursuite vous recherche en ce moment même.
Anne ve babalarını arayan evlatlık verilmiş çocuklar için yeni bir veritabanı servisi var. Eski birkaç müşterime baktırdım.
Il y a une nouvelle banque de données pour les enfants adoptés qui recherchent leurs parents naturels, j'ai consulté d'anciens fichiers de clients et, ça y est!