Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Batı

Batı перевод на французский

26,660 параллельный перевод
Batı Almanya, 1961 Kirschner adında bir doktor.
Allemagne de l'Est, 1961, et un docteur nommé Kirschner. On n'en sait pas plus. On a un nom, un lieu, une date...
Batı 7'de içtiğimizden daha iyi. Orası kesin.
Ça change de la gnôle des West Seven.
Batı Berlin'deki laboratuvarımda.
Dans mon laboratoire de Berlin-Ouest.
Herkesi batı koridorundan araçlar bölümüne götürün.
On passe par l'ouest.
Buranın 50 km. batısında bir yere gidiyoruz. Titan isminde.
On va à 50 km à l'ouest d'ici, à Titan.
- O zamandan beri batıdan uzak duruyorduk.
On reste à l'est, depuis.
Hareketlerini takip ediyordum ama sinyallerini bu sabah Titan'ın batısında kaybettim.
Je suivais leurs déplacements. Mais ce matin, le signal s'est arrêté ici.
Sen batırana kadar!
Jusqu'à ce que tu fasse tout foiré, tu veux dire!
Sen benden daha fazla batırdın!
Tu as tout fait foiré, ouais!
Tesoro gemiyi batırmaya çalışıyor!
Tesoro veut faire couler le bateau!
İşi batırıp beni Sınır Devriyesi'ne atatmana izin verecek değilim.
Je ne vais pas vous laisser faire foirer ça et me rétrograder à la Patrouille des Frontières.
Eğer onu balistik bir jelin içine batırırsak yaşama şansı var.
Elle a une chance de survivre Si nous la plongeons dans un bain de gel balistique.
Bütün ülke bok çukuruna batıyor.
Ce pays part en couilles.
- Sence onu batırdılar mı?
- Vous pensez qu'ils l'ont trempé?
- Batırmak mı?
- Trempé?
İş yerinde işleri batırdım.
Je foiré au travail.
Görünüşe göre başarılı olduğum kadar batırmışım.
Il se trouve, je ne tout aussi épique que je réussis.
Luis, sen ve adamların kuzey ve batı tarafını kuşatın.
Luis, toi et tes hommes prenez le périmètre au nord et à l'ouest.
Evet, çünkü İsrail'e ambargo uygulayıp, Batı Şeria'daki İsrailliler'in yaptığı tüm ürünleri damgalatmayı düşünüyorsunuz.
Oui, car vous pensez à vous défaire d'Israël et à exiger un tampon sur tous les produits faits par les Israéliens en Cisjordanie.
Marwan Hanano'yu Batı Broadway'de öğledensonra 3.57'de gözetim kamerasından, mitingin yapılacağı parkın karşısındaki binaya girmeden 17 dakika önce teşhis ettik.
Nous avons identifié Marwan Hanano à partir d'une caméra de surveillance sur West Broadway à 15 h 57. 17 minutes avant qu'il obtienne les accès pour l'immeuble avec la vue sur le parc où le rassemblement politique était tenu.
Efendim, Doğudan Batıya doğru arama tavsiye ediyorum.
Monsieur, je recommande que nous recherchions d'Est en Ouest.
# İyi de sensin batıran kraliyet işlerini #
♪ Et pourtant t'es royalement foutue ♪
Idaho'nun batısına bile geçmedi.
Il n'a jamais été à l'est de Boise.
Oyuncular işi batırır, aptalca bir şey yaparlarsa bedel öderlerdi.
Si les joueurs faisaient de la merde, ils payaient le prix.
Batı Pasifik Üniversitesi Öğrenci Radyosu'na yeniden hoş geldiniz.
Bienvenue à l'Université West Pacific Radio Student.
Alex, eğer haklıysan ve bunu yapan Peng ise bu batı pasifikteki 3 destroyerimizi bir yerde toplamak için bir tuzak olabilir.
Si vous avez raison, Alex, si c'est Peng, ça pourrait être un piège pour réunir nos 3 destroyers dans le Pacifique Ouest à un seul endroit.
Batı-güneybatı rotasına dön.
Il est à 10 nautiques, ouest sud-ouest.
Batı Virginia, Appalachia'daki Green Bank isimli ufak kasaba.
Virginie-Occidentale, dans la petite ville de Green Bank, dans les Appalaches.
Periler göttür, kurtadamlar ise tecevüzcü ve tüm şekildeğiştirenler 50 li yıllarda batıya gittiler
Les fées sont des connasses, les loups-garous des violeurs, et les métamorphes sont tous cinglés dans les années 50.
Bu duygu büyüsü yüzünden hepimiz sıçtık batırdık.
On a tous foiré dans les émotions magiques.
Orta Batı'ya özgü bir durum. Buralarda her şoför birbirine parmak selamı verir, şöyle...
C'est un truc du Midwest, j'imagine, mais par ici, tout le monde se fait un petit signe.
Siz henüz yumuşak yerlerine dokunamadan dikenlerini size batıracaktır.
Elle a des piquants et n'hésitera pas à s'en servir avant de réussir à s'apaiser.
Daha sonra I-20 ile bağlanacaksın. Oradan da batıya git.
Eventuellement, tu rejoindras l'A20 et iras vers l'ouest.
Sen Stefan'a onu Rayna'dan kurtarmanın bir yolunu bulacağını söyledin. Ben de Caroline'a bu işi batırmana izin vermeyeceğimi söyledim.
T'as dit à Stefan que tu trouverais un moyen d'enlever le lien avec Rayna et j'ai dit à Caroline m'assurer que tu ne merderais pas.
60 yıl boyunca her şeyi batırmadan dayanmanın imkânı yok.
Y'a pas moyen que tu vives 60 ans sans merder royallement.
Çiviyi ve borunun bir ucunu tekilaya batırın.
Trempe le clou et un bout du tube dedans
Dinazorlar sonrası dönemde geçen klasik bir vahşi batı filmiydi ve hayatımı kökten değiştirdi.
C'était un Western classique relatant l'ère post-jurassique, et ça a changé ma vie.
Güneşi erken batıyor.
Peu d'heures ensoleillées.
312 ) } Tiamat Kuyruklu Yıldızı'nın Yerberiye Ulaşması Tiamat Kuyruklu Yıldızı güneşi takip ediyormuşçasına doğudan batıya doğru ilerliyor.
comme pour suivre le soleil.
Kişisel hayatında bir şeyi batırdığını söyledi.
Il a dit qu'il avait bousillé quelque chose dans sa vie privée.
Bazen onlara nasıl yaklaşılması gerektiğini onlar konuşana kadar anlayamazsın çünkü sorgulama esnasında bir şansın var. Batırırsan, bir katilin serbest kalmasına neden olabilirsin.
Et parfois, vous ne savez pas comment vous allez les rejoindre jusqu'à ce qu'ils commencent à parler parce que vous n'avez qu'une chance et si vous la ratez, un tueur peut sortir libre.
Batıyorum!
On va se noyer!
İşte yarışma seçici geliyor. Orta batıda bir ev hanımıymış gibi davran.
Agis comme si tu étais une mère au foyer du Midwest.
Evet. Çocuk şu an hastanede yaşam savaşı veriyor.
Et maintenant il se bat pour sa vie à l'hôpital.
- Bu durumda karşılık vereceğiz.
- Alors on se bat. - Qu'ont-ils?
Frau Bader beni dövdü.
Frau Bader me bat.
Bugün dövüşeğiz!
Aujourd'hui, on se bat!
# Ve savaşıyoruz, nedensizce #
♪ On se bat, sans savoir pourquoi ♪
Gerçek aşkı için dövüşüyoruz falan?
Je me bat pour l'amour et tout!
- Kalbi çok hızlı atıyor.
- Son cœur bat vite.
Kanatlarını çırpıp duruyor.
- Il est beaucoup mieux. Il bat des ailes un petit peu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]