Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Ben öleceğim

Ben öleceğim перевод на французский

295 параллельный перевод
Ben öleceğim ama, anlamıyor musun?
Mais je vais mourir, tu ne comprends pas?
- İIk ben öleceğim. - Hayır, sen son öleceksin.
- Plutôt mourir!
Peppino, Peppino. Ben öleceğim.
Peppi, je me sens mal, vite!
Ben öleceğim için o da ölürdü. Nedeni bu muydu?
Car ma mort aurait entraîné la sienne, n'est-ce pas?
Ben öleceğim ama bu utanç sizin, yazıklar olsun, amigo
Je vais mourir. Mais tu me fais de la peine.
Oğlum! Ben öleceğim!
Mon petit, je vais mourir!
Ben öleceğim.
Si, on va mourir.
Sen öleceksin, ben öleceğim. Seyirciler, sponsorlar...
Tu vas mourir, je vais mourir, le public va mourir, les sponsors...
Ben öleceğim.
Je vais mourir.
Çok eğlenceliydi Ben öleceğim.
C'est drôle. Je vais mourir.
Ben öleceğim!
Je vais crever!
Ben öleceğim...
Je vais mourir...
Ben de bir gün bir pansiyonda öleceğim.
Un jour, moi aussi, dans un asile, rouée de coups, jusqu'à la mort!
Ben mutlu olduğum şekilde öleceğim.
Laisse-moi!
Ben Casablanca'da öleceğim.
Je crèverai à Casablanca!
Ben de Casablanca'da öleceğim.
Moi aussi, j'y mourrai.
Ben, dünyayı Johnny Rocco'dan kurtarmak için mi öleceğim?
Moi, mourir pour débarrasser le monde d'un Rocco?
Fakat ben bir korsan gibi yaşayamam, bir korsam gibi öleceğim.
Je n'ai pas su vivre en pirate, je mourrai comme tel!
Ben yakında öleceğim.
Je suis mourante.
Benim ne düşündüğümü görüyorsun, Baron, ben nasılsa öleceğim, çocuk da, Ellen de, Pop da ölecek.
Alors on veut vraiment jouer les héros.
Ben de öleceğim.
Je meurs! Je meurs!
Ama ölecek olurlarsa ben de öleceğim. Ve Prens Prospero da.
Mais si on les tue... je mourrai... et le Prince Prospéro... aussi.
Ben de çok yakında öleceğim.
C'est bientôt mon tour.
Şimdi ben de aynı şekilde öleceğim.
Et je vais connaître le même destin.
Hiç olmazsa ben, sebebini bilerek öleceğim.
Je saurai au moins pourquoi on me tue.
Ben yaşlı bir adamım ve eğer ölürsem burada öleceğim.
Je suis vieux, et si je dois mourir, ce sera ici.
Ben de "Zaten yakında öleceğim." dedim.
Et moi : à quoi bon, je suis bientôt mort comme ça.
Ben de seninle öleceğim.
Je mourrai avec vous.
Ben burada öleceğim.
Je mourrai ici.
Ben burada doğdum ve uzaklara uçup gidemezsem yine burada öleceğim!
Je suis née ici et je mourrai ici, jusqu'à ce que je m'envole au loin.
Ben bir hendekte gömüleceğim ve boğularak öleceğim.
Moi, je vais être enseveli et mourir étouffé.
Ben yakında öleceğim
Je serai ta vie,
Ben hiç olmazsa ülkem için öleceğim, Senin gibi hayatımı zalimlikle ziyan etmedim Sizi aşağılık zorbalar!
Chacun de nous meurt un jour, mais il faut mourir pour une noble cause.
İşte bu nedenle ben, savaşarak öleceğim, Führerim. - Zamanı geldiğinde.
VOILA POURQUOI, LE MOMENT VENU, JE MOURRAI SUR LE CHAMP DE BATAILLE.
Muhtemelen ben de orada sıkıntıdan öleceğim.
Il me tuera aussi.
Kahretsin, burada doğdum ben, burada büyüdüm... ve burada öleceğim.
Je suis né ici, j'ai grandi ici, et nom de Dieu, je mourrai ici!
Ben birlikleyim Öleceğim güne kadar - Dışarı!
- Je t'ai dit dehors.
Bu adamı öldürürsen sanırım ben de öleceğim. - Belki çocuk da ölecek.
Si tu tues cet homme, il est possible que je meure moi aussi... et peut-être l'enfant.
Ben kötü doğdum ve eminim kötü öleceğim.
Je suis né mauvais, et il est probable que je mourrai de même.
Ben de öleceğim.
Je mourrai un jour.
Eğer öleceksem, ben burada öleceğim, çünkü burada kralım.
Si je dois mourir, je mourrai ici, car ici, je suis le roi.
Ben öleceğim.
Henry, je vais mourir...
Ben de onun uğruna öleceğim ama oğlum Komo'ya ihanet etti.
Mais il m'est né un enfant qui a trahi le Komo.
Eğer açlıktan ölmek istiyorsan Ben de seninle açlıktan öleceğim.
Si tu crèves de faim, je crèverai de faim avec toi.
ve ben mutlu bir adam olarak öleceğim ve bunun yanında, iki yıldır bu kasabanın şerifi ben değilim.
Et, de plus...
Ben bir alev topunun içinde öleceğim, adam yastık istiyor.
Je vais mourir dans un brasier ardent et Monsieur réclame un coussin.
Eğer öyle olacaksa bu savaşta olacak ve ben de sizinle birlikte öleceğim.
Ils ne le feront que si nous nous battons. Et je mourrai à vos côtés.
Demek istediğim, ben de seninle beraber öleceğim.
C'est vrai, je vais mourir avec vous.
Ben sizden önce öleceğim.
Je mourrai avant vous. - Ben, j'espère bien.
Ben İmparatorluk için öleceğim.
Je veux bien mourir pour l'Empire.
Düşünüyorum da, ben, başka hiçbir yerde... Kral'ın yoldaşlığında öleceğim kadar hoşnut ölemezdim, çünkü onun davası haklı, ve münakaşası da onurlu.
Il me semble que je ne mourrai nulle part plus heureux qu'en compagnie de notre roi, puisque sa cause est juste et sa querelle honorable.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]