Beş gün перевод на французский
1,201 параллельный перевод
- Beş gün önce mi?
- 5 jours? - Oui.
- Bu şeyi yapmaya beş gün önce başladım.
J'ai commencé à travailler il y a 5 jours. Tu penses que c'est une coïncidence?
- Fark etmen yeterli. - Hangi beş gün?
- Tu dois juste les remarquer.
Ayrıca, sadece beş gün için.
De plus, ce n'est que pour cinq jours.
Her şey beş gün önce başladı.
Tout a commencé il y a cinq jours...
Onlar polis katili. İki polis vurmuşlar, beş gün önce.
Ils ont tué deux flics et un civil il y a cinq jours...
yılda beş gün, Dionysus için... antik yunan tepelerinde dolaşırlar
Cinq jours par an ils allaient dans les montagnes de la Grèce en l'honneur de Dionysos.
Yunan-Türk sınırına geldiğimizde... Meriç Nehri'ne yakın bir yerde, beş gün beş gece aç kaldık.
Quand nous sommes arrivés à la frontière gréco-turque sur le fleuve, nous ne pouvions plus avancer.
Bak, sanırım kurtarma ekibi, dört ya da beş gün içinde burada olur.
L'équipe de secours devrait être ici dans quatre ou cinq jours.
- Sadece beş gün kaldı, John.
Il ne reste que cinq jours.
- Beş gün mü, beş ay mı?
- 5 jours. 5 jours ou 5 mois?
- Beş gün. Ay değil.
5 jours, pas 5 mois.
Beş gün önce, hayal bile edemeyeceğim bir teknolojiyle karşılaştım.
En cinq jours, j'ai pu voir une technologie inimaginable.
Beş gün oldu.
Ça fait cinq jours.
- Dört veya beş gün.
- 4 ou 5 jours.
Beş gün önce, Turkey Deresi'nin kuzeyinde, Rim Yolu'nda, ağaçların üzerinde tanımlanamayan bir ışık gördün mü?
Il y a cinq jours, au crépuscule, au nord de Turkey Creek, avez-vous vu une lumière non identifiée au-dessus de la cime des arbres?
Beş gün, dostum.
Cinq jours.
Ama tutuklamadan beş gün önce süresi dolmuş.
Mais l'autorisation a expiré 5 jours avant l'arrestation.
- Evet. İyi olup olmadığına bakmak için beş gün sonra telefon ettim.
Oui, je lui ai téléphoné une semaine plus tard afin de m'assurer qu'elle allait bien.
Önümüzdeki beş gün, sıradan, normal bir çift gibi davranalım.
Pour les cinq prochains jours, faisons comme si on était un couple normal.
Benim işim önümüzdeki beş gün boyunca canınıza okumak.
En gros, mon boulot est de vous dérouiller pendant ces cinq jours.
- Daha beş gün oldu.
Merci pour...
Başaramasanız bile, en az beş gün boyunca... kimse sizin rakun olduğunuzu fark etmeyecek.
Même si vous échouez, personne ne s'apercevra que vous êtes des Tanuki pendant au moins cinq jours.
Bayan Hinkle, sizi mahkemeye saygısızlıktan... 1,000 dolar para cezası ve beş gün hapse mahkûm ediyorum.
Vous êtes coupable d'outrage à magistrat. Je vous condamne à 1 000 $ d'amende et 5 jours de prison!
Beş gün!
Cinq jours!
Beş gün.
Cinq jours.
- Beş gün!
- Cinq jours!
- Beş gün mü, beş ay mı?
- Cinq jours ou cinq mois?
Beş gün mü, beş ay mı?
Cinq jours ou cinq mois?
Dünya Birliği Başkanı Luis Santiago'nun ölümünün üzerinden sekiz Yarbay Sinclair'in açıklamasız Dünya'ya çağırılmasının üzerinden beş gün geçti.
Déjà 8 Jours depuis la mort du président de l'alliance terrestre Luis Santiago et 5 jours depuis que le commandant Sinclair a été rappelé sur Terre sans aucune explication.
Bay Pitt'le, beş gün?
Avec M. Pitt. Pour 5 jours.
Jüri seçimi dört saat sürdü. Dava beş gün sürdü.
La sélection du jury a duré quatre heures, le procès cinq jours.
beş gün falan.
- Cinq jours.
beş gün.
Cinq jours.
on beş gün uzun bir zaman.
Quinze jours... c'est long.
On beş gün kadar önce de cevap yazdım. Zira bunu nezaketen acele cevap verilmesi gereken bir mesele olarak gördüm.
Il y a une quinzaine de jours, J'y ai répondu, c'était pour une affaire très délicate, qui nécessitait toute mon attention.
- Annem on beş gün daha müsaade eder.
- Elle pourra sûrement vous accorder 15 jours de plus.
Vega'ya atlamak beş gün sürer.
Le voyage prend 5 jours.
Evet, her gün bana bunu yapan yetmiş beş çocuk hariç kimse.
Juste les 7 5 gars qui me font ça tous les jours.
Beş uzun gün.
Cinq très longs... longs jours.
Antrenman yaparken bir gün içinde beş kişiyi yere serdiğini gördüm.
Je l'ai vu mettre 5 types K.O. en une journée à l'entraînement.
- Beş gün.
- Depuis combien de temps?
Buraya geleli henüz beş dakika oldu. Ben genelde gözetlediğim insanlarla - tanışmak için iki üç gün beklerim.
Je n'avais pas l'habitude de parler si vite avec ceux que je surveille.
- Beş gün.
- Cinq jours.
Ve seni çok yakından izleyeceğim beş ya da altı gün içinde bokunun içinde sürünüyor yazılı bir şekilde 1920'den beri Almanlar için çalıştığını 1923'den beri de Japonlar için çalıştığını bir terörist olduğunu ve Stalin'i öldürmeyi istediğini itiraf edeceksin!
Et je te regarderai bien quand, dans cinq ou six jours, tu ramperas dans ta merde et que tu avoueras, par écrit, que, depuis 1920, tu espionnes pour les Allemands et, depuis 1923, pour les Japonais, que tu es un terroriste et que tu as voulu assassiner Staline!
" Her gün kullanılan beş küçük kardeşiz.
" Nous sommes cinq petites choses très quotidiennes.
Lanet olsun, bütün gün ormandayız. Kahrolası çekik gözlüler her beş dakikada bir zıplıyor, dostum.
La jungle toute la journée, les bridés qui nous harcèlent comme des Indiens...
Beş sene boyunca doğru dürüst yüzünü bile görmüyoruz ve sonra bir gün geri dönüp ayaklarının altına kırmızı halı sermemizi bekliyor.
Tu ne donnes pas de nouvelles, pendant 5 ans, et tu attends qu'on te déroule le tapis rouge?
Günde en fazla beş dakikamı harcıyorum ama her gün yapıyorum.
Ça me prend 5 mn par jour, mais je le fais tous les jours.
Son beş senedir seni öldürmek istemediğim tek bir gün bile yoktu.
Pendant les 5 dernières années, y avait pas un jour où je voulais pas te tuer.
Geldiğinden beri Klingon ana gezegenine her gün ortalama beş mesaj yolladın. Hiçbirine yanıt gelmedi.
Vous avez envoyé une moyenne de cinq messages par jour à destination de la planète klingonne.
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
günaydın tatlım 25
güneş 243
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
günaydın tatlım 25
güneş 243
gündüz 49
günahkar 29
günah 39
günaydın hayatım 17
günler 45
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günahkar 29
günah 39
günaydın hayatım 17
günler 45
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192