Deli gibi перевод на французский
3,229 параллельный перевод
Şu anda deli gibi mesaj atıyorum.
Je tweet comme un malade là.
* Deli gibi, kaptırmışım kendimi *
Crazy, l'm in too deep
Etrafta deli gibi bağırarak ve seğirerek yürürsem, millet benden uzak durur.
Si je marche comme un cinglé en hurlant et en tremblant, on m'approchera pas.
Ama bugün Şükran Günü ve Bölüm yarışması var ve seni deli gibi özledim.
Mais... c'est Thanksgiving, et ce sont les sélections, et... Tu me manques tellement.
# Seni bir ayda deli gibi özledim #
♪ Tu me manqueras pendant un mois ou plus ♪
Dj deli gibi çalıyor, arka tarafta Tardis fotoğraf kulübesi var ve hey yavrum, yemeklere gel.
Le DJ déchire tout, y a un photomaton derrière, et bon Dieu, la bouffe!
Telefon deli gibi çalıyor.
Le téléphone n'arrête pas de sonner.
# Seni bir ayda deli gibi özledim #
♪ Tu vas me manquer un mois environ ♪
- Deli gibi mi duruyorum?
Quoi, tu crois que je suis taré?
Bizi deli gibi gösteriyor.
On a l'air de fous.
- Bana pek de deli gibi görünmedi.
- Il semble pas fou.
Tüm yaz bu bölüme başlayacak, Serena'yı şişe geçirecektin, sonra da ona taşındın ve sana deli gibi aşık olmasını umutla beklediğin ağlak sevgilini yazmaya karar verdin.
Tu as commencer ce chapitre durant l'été, épinglant Serena, et après tu emménages avec elle et tu décide d'écrire des pleurnicheries d'amoureux dans l'espoir qu'elle tombe follement amoureuse de toi.
İkisi de beni deli gibi sevdiği için bu durum aslında çok şaşırtıcı.
Ce qui est déroutant car ils sont tous les deux fous de moi.
Deli gibi davranıyorum.
Bryan : Hey!
Bunun için deli gibi çalışıyorum Powerpoint sunumları hazırlayıp, seninle konuşmam gerekirken İsviçre'deki cerrahlarla konuşmak için uykusuz kalıyorum.
J'ai bossé comme une folle dessus. J'ai fait un PowerPoint, j'ai parlé à des chirurgiens suisses au lieu de te consulter.
Christina beni terk ettiğinden beri deli gibi vücut çalışıyorum.
Et tu sais, depuis que Christina m'a jeté, Je travail dessus comme un démon.
Neden deli gibi bu bilgisayarı arıyorlar? Henüz öğrenemedim ancak gören eden herkesi öldürmeye hazırlar.
Je ne sais pas, mais ils tueront quiconque met la main dessus.
Kapıdan içeri girdiğim anda, bebek deli gibi tekmelemeye başladı. Sanki karnımı deşip çıkmaya çalışıyor.
Dès que j'ai passé la porte, le bébé a commencé à donner des coups de pieds comme un fou, comme s'il essayait de sortir de mon ventre.
Eminim beni deli gibi arzuluyorsundur şimdi.
Je parie que tu as tellement envie de moi, là, maintenant.
Orada biraz deli gibi görünüyordun.
Tu semblais un peu distrait là bas.
Ayrıca rahatsızlıktan kastı, deli gibi ağrı yapmak.
Et quand il dit "inconfort", ça va faire un mal fou.
Deli gibi konuşuyorsun.
Tu te rends folle.
- Deli gibi gizliyordu oysa.
On dirait un missile guidé par infrarouge.
Gizli görevdeydi. Bir sürü baskın oldu. Ortada deli gibi para dönüyordu.
Transactions-arrestations, plein de fric.
- Deli gibi sen olmak isteyen kişiyle?
Cette personne qui veut tellement être toi.
Sana deli gibi aşık.
Il a l'air très amoureux.
İnsanlar deli gibi ön sipariş veriyor ama daha dükkanların raflarına düşmedi bile.
Les gens le commande comme des fous, et il n'est même pas encore en magasin.
Deli gibi.
Péniblement douloureux.
Kuzey Kutbu'nda seni deli gibi özleyerek iki ay geçirdim. Ve evde bir Tijuana genelevine dönüyorum.
J'ai passé deux mois dans l'Arctique où tu m'as terriblement manqué et je rentre pour trouver un bordel de Tijuana.
Asistanlardan oluşan harika ekip bütün o Philip Treacy şapkalarını anlamamda yardımcı oldu, ve düzgün görünmesini sağlamak için deli gibi çalıştık.
et qui s'est vraiment bougé le cul, pour que nous ayons l'air bien.
Bu ekipte olmak için deli gibi çalıştım.
J'ai trimé dur pour être membre de cette brigade.
- Deli gibi ağrıyor.
- Ça fait toujours mal.
Doğru, tam bir deli gibi davranıyorsun.
- Pour le coup, je suis d'accord.
Çok mu deli gibi olur, sana karşı dürüst olsam?
Ouais. Ça me rend dingue, pour être honnête.
Sence denizin derinliklerinde deli gibi ağlayıp gözyaşı döküyor mu?
Tu crois qu'il pleure, qu'il sanglote violemment au plus profond de la mer?
Deli gibi konuşuyorsun abi.
Tu délires.
Deli gibi dağıttığım için.
Je me déchire trop la gueule.
Deli gibi bağırıp çağırarak dikkatini dağıtacağım arabaya koşmak için vakit kazanmış olacaksınız böylece.
Je vais le distraire. Je vais gueuler. Vous aurez le temps de vous tirer.
Deli gibi hem de. Alev aldı dilim resmen.
Oh oui c'est l'enfer Ma langue est en feu.
Deli gibi yanıyor hem de.
Et ça brûle, ça brûle à mort.
Deli gibi büyüyor.
Il grandit comme un champignon.
Deli gibi ev işi yapıyor değilsin ya.
C'est pas comme si tu en faisais beaucoup ici.
- Ama deli gibi seksi.
- Mais sexy comme tout.
Deli gibi azmışsın.
Vous êtes très excité.
İnsanların aklından geçeni okumasını isteyen deli kız gibi davranma.
Ne soit pas cette fille tarée qui attend des gens qu'ils lisent dans son esprit.
Barney, Darlene'in hayatımdaki tüm güzellikleri benden koparmasını deli bir doktorun organlarımı kesip biçmesini izler gibi izledim.
Barney, j'ai vu Darlene m'enlever tout ce qui était bien dans ma vie comme si elle était une chirurgienne dérangée qui te retirait les organes.
Ben şüpheci davrandığım zaman kızgın olurdu. Ama bana iyi davranıyor artık bir şey gizliyormuş gibi hissediyorum, bu da beni deli ediyor.
J'avais l'habitude de me mettre en colère quand il m'ignorait, mais maintenant qu'il me traite mieux, je ne peux pas m'empêcher de le suspecter.
- Deli gibi davranıyorsun.
- Tu agis comme une folle!
Anahtarını kilide sokmakta oldukça zorlanıyordu. Kalbi deli gibi atıyordu.
Son coeur battait la chamade.
geçen seferki gibi deli taklidi yaparak kaçacak.
Non, non, non, ne faites rien,... sera fermé et fou comme la dernière fois.
- Ama deli gibi seksi.
- Sexy comme tout.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
deli misiniz siz 19
deli misiniz 39
deli misin 310
deli mi 72
deli misin sen 219
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
deli misiniz siz 19
deli misiniz 39
deli misin 310
deli mi 72
deli misin sen 219