Geldik mi перевод на французский
616 параллельный перевод
- Geldik mi?
- On a traversé?
Yarısına geldik mi?
On est à la moitié?
- Geldik mi?
- On est arrivés?
Burası mı, kaptan? Geldik mi?
Nous sommes arrivés Commandant?
- İşte geldik. - Geldik mi?
- Voilà, j'y suis.
Florida'ya geldik mi?
On est en Floride?
Geldik mi?
Ah, enfin?
- Oh, geldik mi?
- Vous êtes là?
Geldik mi? Burası Roma mı?
Sommes-nous arrivés?
Geldik mi?
On est arrivées?
- Geldik mi?
- On y est?
Geldik mi?
On y est?
Geldik mi?
On est arrivé?
Geldik mi?
On y est déjà?
Anne, Arizona'ya geldik mi?
Maman, on est déjà en Arizona?
Geldik mi?
Ça va? Le voilà.
- Geldik mi?
- Je vais allumer. - On est arrivés?
Bu yolu birlikte geldik mi, gelmedik mi? " Ve bir karar verdim.
On a fait tout ça ensemble, oui ou non? " Alors j'ai pris une décision.
- Nerede? Geldik mi?
Loin de là.
- Erken mi geldik?
Sommes-nous en avance?
İşte geldik. Benimle mi geliyorsun yoksa iniyor musun?
Partez-vous avec moi ou descendez-vous?
İşte geldik, Frith. Herkes iyi mi?
- Tout le monde va bien?
Öyle değil mi, Eva? Ve bence tam zamanında geldik.
On arrive à temps.
Sonuna geldik, değil mi?
Pour solde de votre compte?
- Yoksa ikimiz laf olsun diye mi geldik? - Hayır, hayır.
Ou est-ce qu'on tient tous les deux la chandelle?
Geldik sayılır. Tam zamanında. Değil mi, Fink?
Nous arrivons à peu près à l'heure.
Bir anda evi toplayıp Syracuse'den buraya gelmemizin nedeni ortaya çıktı üç bin mil öteden, ülkenin taa bir ucundan onun yüzünden mi buraya geldik?
Quand on a déménagé en catastrophe et qu'on est venus de Syracuse, qu'on a fait 5000 km à travers le pays, c'était déjà à cause de lui?
Ben de öyle sanıyordum ama Ekim'in ortasına geldik.
Oui, et on est mi-octobre.
Çalışmak için mi geldik dünyaya!
"Est-on né pour travailler.?"
Sonuna geldik değil mi?
On est cuits, non?
Buraya bunun için geldik, değil mi?
On est la pour ça, non?
Burayı ona sattın değil mi? Hey, Prof. Seni balığa götürmeğe geldik.
Tu lui as vendu la maison, n'est-ce pas? Nous sommes venus vous chercher pour pêcher.
Onun için mi biraz önce isin sonuna geldik dedin?
- C'est pour ça "tu disais" quitte ou double?
- Anne, bir yere mi geldik?
- Maman, on est arrivées?
- Tahiti'ye mi geldik?
- C'est déjà Tahiti?
Yani tüm bu yolu boş yere mi geldik?
Tu veux dire... qu'on a fait tout ce chemin... pour rien?
Geldik mi?
On est arrivés?
Yemek gösterisi için geldik yoksa yemek için mi geldik, demeliyim.
Nous sonnes venus jouer la comédie pour manger conne on nous l'a dit.
Tamam, yarı yola geldik.
Donc, on est à mi-chemin.
Kağıt oynamaya mı eski günleri yad etmeye mi geldik?
On joue aux cartes ou on se raconte des souvenirs.
- "İşte bu kadar," dedikleri yere mi geldik?
C'est la fin? Je le crains.
Parti bitti mi, yoksa vaktinde mi geldik?
- Bonjour. On est à l'heure?
Kan'a kan diyorsun değil mi Jubal? Buraya o melezi öldürmeye geldik ve onu öldüreceğiz.
On est venus pour pendre l'lndien et c'est ce qu'on fera.
İkimiz de sıfırdan buralara geldik, değil mi?
Tous les deux, on est partis de rien, pas vrai?
Bu an için milyonlarca metrikten geldik ve sen geri çekilmek mi istiyorsun?
On a fait des millions de métriques pour voir cet instant!
Londra'dan arabayla burada kalmaya geldik, değil mi?
On a conduit depuis Londres pour séjourner ici.
Manzaraya hayran hayran bakmak için mi geldik buraya?
Vous m'avez amené ici pour admirer le paysage?
Buraya babamı aramaya geldik, değil mi?
Au contraire, il s'agissait de mon père.
Biz buraya kendini dövdürmen için mi geldik,
Dis-moi, on n'est pas ici pour que tu te fasses battre!
Buraya sevişmeye geldik, değil mi çocuklar?
Ici, on échange! Ah oui?
Buradayız şefim. Geldik, değil mi?
On vient juste d'arriver, chef.