Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ G ] / Görüyorsun

Görüyorsun перевод на французский

7,358 параллельный перевод
Ne görüyorsun?
Que vois-tu?
Ne görüyorsun?
- Non, qu'est-ce que tu vois?
Hayatlarımızı anlaşılmayacak derecede mahvettiğimizi görüyorsun değil mi?
C'est vraiment le bordel dans nos vies, pour que ce que t'as dit soit vrai.
Ama, görüyorsun, evlat... 65 yaşındayım.
Mais tu sais, fils... j'ai 65 ans.
Branch, her yerde David Ridges'ı görüyorsun.
Tu vois Ridges partout.
Maebh, bizim göremediğimiz bir şey mi görüyorsun?
Peux-tu voir quelque chose qu'on ne voit pas?
Sanırım dünyayı bir bukalemunun gözünden görüyorsun. Her daim rengini değiştirmek için bir fırsat kolluyorsun.
Je pense que tu vois le monde à travers les yeux du caméléon, à toujours chercher une opportunité de changer ta couleur, hein?
- Ne görüyorsun?
Qu'est-ce que tu vois?
- Ne görüyorsun?
Patterson : Qu'est-ce que tu vois?
Ne görüyorsun?
Qu'est-ce que tu vois?
Görüyorsun, bunların hepsi...
Tu vois, tout ça...
Bana baktığında ne görüyorsun?
Qu'est ce que tu vois lorsque tu me regardes?
Ne görüyorsun?
Que voyez-vous?
Ne görüyorsun?
Que voyez-vous, huh?
Büyük olasılıkla rüyaları bu yüzden görüyorsun.
C'est sûrement pourquoi vous faites ces rêves.
Düşmanın neler yapabileceğini görüyorsun.
Tu as vu ce que l'ennemi peut faire.
- Nasıl görüyorsun peki?
- Bien, et comment tu me vois?
- Sen beni nasıl görüyorsun?
- Tu me vois comment?
Görüyorsun, bu çocuklar gerçekten işimizi bizim için yapmışlar.
Tu sais, ce gars nous a vraiment mâché le travail.
Ve... sen her şeyi görüyorsun.
Et... Tu vois tout.
Hepsini görüyorsun.
Tu verras tout.
Happy ne görüyorsun?
Happy, que vois-tu?
- Neden bunu bize çok görüyorsun?
Pourquoi tu veux tout gâcher?
Sorumu cevapla. Görüyorsun.
Je ne le vois pas.
Görüyorsun. Hayır görmüyorum.
Je ne vois rien.
FTK 10b-6 kanununun ağzıma sıçışını görüyorsun.
Tu m'a vu me faire botter les fesses par la règle 10-b6.
Şöyle söyleyeyim : "Görüyorsun, bu çok komik, çünkü bla bla bla ya da bla bla bla, yani bla bla bla."
Voyons "tu vois, c'est drôle, parce que bla-bla-bla," ou "par bla-bla-bla, je veux dire bla-bla-bla."
Sen kendini ne olarak görüyorsun?
Comment vous voyez vous?
Burada ne görüyorsun?
Qu'est-ce que tu vois?
Ben ve Tony'e baktığında ne görüyorsun?
Que vois-tu, en nous regardant?
Bana şu anda baktığında ne görüyorsun?
Que vois-tu à présent... quand tu me regardes?
Ne görüyorsun öyleyse?
Que vois-tu, alors?
Beni sürekli bir hayalkırıklığı olarak görüyorsun.
Tu penses toujours que je vais me réaliser.
polisler iyi insanlar diye teşilattaki herkes öyle değil ama sen öyle görüyorsun, Reagan.
Et tous au commissariat semblent d'accord sauf toi.
Birlikte yattığımızı görüyorsun ve ilişkimizin sınırlarını kesin bir şekilde çizdik. Ama o şimdi bu çizgileri silikleştirmek istiyor. Sadece bir sevgilinin yapacağı şeyleri önererek mi?
Vous pensez que nous dormons ensemble et que nous avons défini des limites à notre relation et il essaie de brouiller les lignes en proposant de faire quelque chose que seul un petit-ami ferait?
Charlie, hangi rengi görüyorsun?
Charlie, quelle couleur voyez-vous?
Görüyorsun ya, anne olmaya hazır değilim.
Mais la guerrière glaciale ne laisse pas sa grossesse l'arrêter.
Şimdi görüyorsun, en sonunda ödeşmiş olduk.
Et voilà que nous sommes quittes.
Cheyenne'ni böyle mi görüyorsun?
C'est ainsi que vous voyez Cheyenne?
Ben sadece V yaka giyerim. - Sorunu görüyorsun.
Je ne porte que des cols en V. Tu vois le blème.
- Beni bu kitaptaki gibi mi görüyorsun?
C'est comme ça que tu me vois?
Halstead, ne görüyorsun?
Halstead, tu vois quoi?
Yani, onu sadece yılda bir defa görüyorsun?
Donc, tu ne le vois qu'une fois par an?
Beni sürekli bir hayâlkırıklığı olarak görüyorsun.
Tu penses que je vais me réaliser.
- Etrafında ne görüyorsun?
Qu'est-ce que tu vois?
Şimdi beni görüyorsun. Şimdi beni göremiyorsun.
Tu me vois, tu ne me vois plus.
Ne görüyorsun hayatım?
Voir quoi, Luv?
Kaplan görüyorsun demek.
Tu vois un tigre.
Bak, ne görüyorsun?
Là, qu'est-ce que tu vois?
Görüyorsun.
- Vous savez.
Hadi, görüyorsun.
Vous le voyez!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]