Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ H ] / Her zaman olduğu gibi

Her zaman olduğu gibi перевод на французский

725 параллельный перевод
- Derste, her zaman olduğu gibi.
- En classe, comme d'habitude.
Evin altı, bugün de her zaman olduğu gibi dinamit dolu.
C'est un fait ignoré aujourd'hui comme jamais.
" The Current Review Dergisi her zaman olduğu gibi bu ay da...
THE CURRENT REVIEW
Her şey, her zaman olduğu gibi ama sen de her zaman olduğun gibisin... Yani sanırım, hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak.
Les choses sont restées les mêmes, mais toi aussi, donc... rien ne sera jamais plus comme avant.
- Her zaman olduğu gibi.
- Comme toujours.
- Her zaman olduğu gibi.
Comme toujours.
Her zaman olduğu gibi ilk kemancı O'na sopasını verdi,
Il a pris sa baguette des mains du premier violon, comme d'habitude...
Yine de her şey gösteriyor ki, her zaman olduğu gibi doğru iz üzerindeyim.
Tout confirme que je suis sur la bonne voie comme toujours.
Araba yolu, önümde uzanıyordu her zaman olduğu gibi, kıvrılarak ve dönerek.
L'allée sinueuse s'ouvrait devant moi. Elle serpentait comme elle l'avait toujours fait.
Tarzan sahip Jane. Yarın gidecekler, yine biz bize kalacağız. Her zaman olduğu gibi yalnız, harika olacak.
Demain, nous serons heureux, comme nous l'avons toujours été.
Her zaman olduğu gibi.
Elle l'a toujours été.
Sana her zaman olduğu gibi nazikçe bahşiş vermedim mi?
Vous êtes tous fous!
Öncelikle Herr Blecher buraya, her zaman olduğu gibi.
Herr blecher, toujours le premier, comme d'habitude.
Her zaman olduğu gibi.
Elle est restée telle quelle...
Ama esas önemlisi, hepimizin bir arada olacak olması, her zaman olduğu gibi.
Mais le principal, c'est que nous restions ensemble.
Ülkemiz, her zaman olduğu gibi bugün de, bireysel özgürlükler kalesi ve sınırsız fırsatlar ülkesi olmaya devam etmeli.
Le pays doit occuper la place qu'il a toujours occupée en se posant en pilier de l'initiative individuelle, en patrie de tous les possibles.
Bu mektup size ulaşırsa, şuna inanın ki her zaman olduğu gibi şu anda da sizi seviyorum.
Si cette lettre vous parvient, croyez ceci. Je vous aime comme je vous ai toujours aimé.
Acitrezza'nın balık toptancıları her zaman olduğu gibi erkenden ayaktalar.
[Comme d'habitude, les premiers à commencer la journée à Trezza ] [.. sont les poissonniers, qui descendent vers la mer..]
Her zaman olduğu gibi.
Comme toujours.
Dr. Johnson - her zaman olduğu gibi - haklıydı... Dedi ki "Emin olunuz efendim..."
Le Dr Johnson, avait, comme toujours, raison quand il a dit :
- Her zaman olduğu gibi, Pop. - Güzel.
Comme toujours, Pop.
Her zaman olduğu gibi.
On ne change rien.
Her zaman olduğu gibi, keyif vericiydi.
Comme toujours, j'ai beaucoup apprécié.
Söz konusu olayın olduğu gün, ki o gün hafızama kazındı, her zaman olduğu gibi bebeği arabayla gezdirmek için hazırlandım.
Un menteur, mon neveu Algernon? Impossible! Il son d'oxford!
Ve şüphesiz bütün bu filmler boyunca her zaman olduğu gibi, Lina benim esin kaynağımdı.
Et bien sûr la gentillesse et l'amabilité de Lina m'inspiraient sans cesse.
Her zaman olduğu gibi beraber çalışacağız.
On va travailler ensemble, comme d'habitude.
Her zaman olduğu gibi değil mi, Joe?
Comme ça l'a toujours été, hein, Joe?
Anılarım her zaman olduğu gibi hoştur.
Mes souvenirs sont agréables.
Yani her zaman olduğu gibi, biraz kredi kullabilirim.
Et comme toujours, j'aurais besoin d'un prêt.
Ve hayat her zaman olduğu gibi senin için rahat olabilir.
Et que la vie soit toujours aussi simple pour toi.
Her zaman olduğu gibi misafir odasına, baba?
La chambre d'ami, comme d'habitude?
Susie her zaman olduğu gibi şu anda da istediğini söylemekte özgürdür.
Susie est libre de dire ce qu'elle pense.
Çok kalabalık, her zaman olduğu gibi çok fazla arkadaş var.
Les amis, comme d'habitude.
Şimdi her zaman olduğu gibi oteline dön.
C'est pas un faux témoin. Allez, maintenant, vous allez rentrer à votre hôtel comme si de rien n'était.
- Sekiz. Her zaman olduğu gibi.
Huit parts, comme toujours.
Hayır. Her zaman olduğu gibi.
Non, c'était comme d'habitude.
Cade her zaman olduğu gibi arkadan mı ateş edecek acaba?
Cade va me tirer dans le dos, comme à son habitude?
Her zaman olduğu gibi onları muhtemelen Cantore kışlasına götürmüşlerdir.
On a dû les amener à la caserne, comme toujours.
Müftünün adamlarıyla bir sorun varsa, her zaman olduğu gibi beraber göğüs gerelim.
On a été élevés en frères. Si le problème vient du Mufti, faisons front ensemble, comme toujours.
- Şarkının sözleri ne hakkında? - Her zaman olduğu gibi hüzünlü bir şeyler.
- Mais qu'est-ce qu'ils chantent?
Her zaman olduğu gibi.
Comme d'habitude! Vingt pour moi, deux pour vous!
Her zaman olduğu gibi, sevgili Ripeux.
Comme toujours, mon cher Ripeux! A bientôt!
Bir şey, başka bir şeye yol açar, Her zaman olduğu gibi Tesadüf diye bir şey yok.
Les choses entraînent les choses, le bidule crée le bidule, y a pas de hasard.
Her zaman olduğu gibi bakımlı ve baştan çıkarıcısın tatlım.
Vous êtes toujours aussi adorable, tentante, à damner tous les saints.
Her zaman olduğu gibi sadece kendini düşünüyorsun.
comme d'habitude.
Her zaman olduğu gibi.
Toujours tu l'as.
Sana karşı şu an olduğu gibi her zaman çok derin duygular besleyeceğim.
J'ai toujours... et aurai toujours... la plus profonde affection pour vous.
Her zaman olduğu gibi operasyon sırasında hava pompası cihazından sorumluydu.
Il était responsable de la pompe à succion.
O zaman her şeyi olduğu gibi göreceksin.
Oui, quand on voit les choses comme elles sont.
Her zaman yapılmakta olduğu gibi.
Comme par le passé.
Hepimiz biliyoruz ki yaşanacak bir zaman olduğu gibi, Öleceğimiz bir zaman da vardır. Yine de ölüm her zaman, geride kalanları sarsar.
Chacun de nous sur terre, sait qu'il y a un temps pour vivre, et un temps pour mourir ; pourtant la mort est toujours choquante pour ceux que le deuil frappe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]