Kolunu uzat перевод на французский
118 параллельный перевод
- Bak George... - Kolunu uzat.
- Une minute, George...
Bakın, hanımefendi, Oscar kolunu uzatıyor.
Oscar vous offre son bras mademoiselle.
Kolunu uzat.
Tendez le bras.
Haydi ama, kolunu uzat, sonra hepsi bitecek.
Allons, tendez le bras. Ensuite, ce sera fini.
Bay Jarvis kolunu uzat.
Votre bras, M. Jarvis.
Kolunu uzat.
Donne-moi ton bras.
Ne? Kolunu uzatırsın, ben de seni çekip terkime oturturum.
Vous tendez le bras et je vous cueille au vol.
Sağ kolunu uzatır mısın biraz?
Tends ton bras droit.
Kolunu uzat.
Sors ton bras, allez!
Sadece kolunu uzatıyordun.
- Juste un étirement?
Kolunu uzat, oğlum.
Donne-moi le bras.
Kolunu uzat. Hayır, canın yanmayacak.
Allons, ça ne fera pas mal.
Kolunu uzat bana, sok şuradan içeri.
Donnez-moi votre bras.
İri yarı bir polis memuru, kolunu uzatıp beni durdurdu.
Un flic énorme m'a barré la route.
Kolunu uzat!
Donne-moi ton bras!
- Kolunu uzat.
- Ta manche.
Kaptan kolunu uzat lütfen.
Capitaine, votre bras, s'il vous plaît.
Bana kolunu uzat.
Donne ton bras.
Bana kolunu uzat, dedim!
J'ai dit : donne ton bras.
Bana kolunu uzat.
Donnez-moi votre bras.
Kolunu uzat.
Mets ton bras là.
Kolunu uzatın. Kolunu uzat.
Sortez son bras.
Kolunu uzatıp, "Top" dedi. Dudaklarını yuvarladı.
Elle avait le bras tendu, comme ça. : "Balle"... avec sa petite bouche en cœur.
Kolunu uzat.
Donnes-moi ton bras.
Sol kolunu uzat evlat
Tends ton bras gauche, gamin.
Diğer kolunu uzat da kardeşin ona da vursun.
Lève l'autre bras et laisse ton frère te frapper.
Kolunu uzatıyorsun ve bir jiletle yavaşça... bileğini çiziyorsun... hayatının kaybolup, yok olmaya başladığı yerden... mükemmel bir kan öbeği çıkıyor.
Tu tends le bras, et avec un rasoir, doucement, tu traces un sillon dans ton poignet. Une rose de sang parfaite, par où s'enfuit ta vie désorientée.
Kolunu uzatıyorsun ve bir jiletle yavaşça.. bileğini çiziyorsun...
Tu tends le bras, et avec un rasoir, doucement, tu traces un sillon dans ton poignet.
Sol kolunu uzat Sol kolunu çek Sol kolunu uzat ve salla gönlünce
You put you left arm in, you put you left arm out, you put you left arm in and you shake it all about!
Tamam, kolunu uzat.
Ca y est maintenant.
Kolunu uzat.
Tends le bras.
Kolunu uzat, Harry.
Ton bras.
Sol kolunu uzat ve baş parmağınla işaret parmağını kullanarak bir daire yap.
Tends le bras gauche et forme un cercle avec le pouce et l'index.
Sadece üç senedir var olup, hayatım boyunca bulamadığım kadar inanılmaz bir kadınla nasıl beraber olabilirsin? Kolunu uzat.
Tu es là depuis trois ans et tu as une femme comme j'en ai jamais trouvé de ma vie?
Kolunu uzat, güzelim yoksa kelleni uçururum.
Allonge-le, ma beauté... ou je te coupe la tête.
Kolunu uzat biraz.
Donne-moi du mou.
Kolunu pencereden böyle uzat ve el salla.
Tu agites la main par la fenêtre.
Uzat kolunu.
Tendez votre bras.
Lütfen kolunu uzat.
Roger, levez le bras.
- Kolunu ileri doğru uzat.
- Tendez votre bras en avant.
- Uzat kolunu.
- Donne ton bras.
Bana kolunu uzat.
Donne-le.
Kolunu uzat.
- Montrez votre bras.
Uzat kolunu.
Lève-le.
Kolunu buradan çek ve bacaklarını da yana uzat.
Et laissez votre bras en dehors de mon accoudoir et gardez vos jambes de votre coté.
Peter kolunu iyice geri uzatıyor, isabetli bir atış daha yapıyor!
Peter s'élance, prêt à prendre un autre guichet!
Kolunu uzat.
Donnez-moi votre bras.
Taylor'a elini uzatırsan kolunu kaptırırsın.
Donne un doigt à Taylor, elle te prendra le bras.
Kolunu uzat.
Allonge le bras.
Kolunu uzat.
Le bras.
Tamam, kolunu uzat.
Ton bras.