Kurt перевод на французский
8,068 параллельный перевод
Veya Kurt Hummel.
Ou Kurt Hummel.
Hepinizi bugün buraya topladım çünkü Blaine, Kurt ve ben konuşuyorduk ve. birkaç dakika önce The Warblers'ı rakibimiz olarak görsek de,... artık onları arkadaşlarımız ve müttefiklerimiz olarak görmemizin zamanı geldi.
Je vous ai tous rassemblé ici aujourd'hui, car Blaine, Kurt et moi-même avons discuté et... bien qu'il y a un instant, on pouvait seulement voir les Warblers comme nos concurrents, maintenant il est temps de les voir comme des amis et des alliés.
Gidip Kurt'e söyleyeceğim.
Je vais le dire à Kurt.
Mercedes benim adıma mutlu, Kurt benim adıma mutlu,... Blaine benim adıma mutlu.
Et Mercedes est contente pour moi, Kurt est content pour moi, Blaine est content pour moi.
Kurt'ün listeyi bölgesel yarışma için garantiye aldığını sanıyordum. - Evet.
Je pensais que Kurt avait fixé la liste pour les sectionales.
Hadi Rachel'ı, Bay Shue'u, Kurt'ü ve Blaine'i, herkesi duyalım.
Écoutons-le pour Rachel, M. Shue, Kurt et Blaine, tout le monde.
Hala son gelinlik denemelerini yapmadık. Kurt.
Je suis comme, on n'a toujours pas nos installations finales...
Kurt ve Rachel beraber oturmalı çünkü ikisi de biraz sinir bozucu.
Kurt devrait s'asseoir avec Rachel, parce qu'ils sont tous les deux un peu ennuyeux.
Gençlerin aşkı deniyor buna, Kurt.
Ça s'appelle "l'amour de jeunesse" Kurt.
Şanslısın, Kurt.
Tu as de la chance, Kurt.
- Kurt, iyi misin? - Hayır.
Kurt, ça va?
Kurt, Blaine bu ahır düğününü planladığım bütün zaman boyunca tek düşünebildiğim sizdiniz çocuklar Charlotte's web'deki domuz ve fare'yi hatırlattığınızdan değil sadece çünkü eğer siz olmasaydınız burada olmazdım çocuklar.
Kurt, Blaine, pendant tout le temps où j'organisais ce mariage dans une grange haut de gamme tout ce à quoi je pouvais penser était vous, les gars, et pas parce que vous me faisiez penser au cochon et au rat gay de Charlote's Web, mais parce que je ne serais pas là si ce n'était pas grâce vous, ok?
Seni seviyorum, Kurt.
Je t'aime, Kurt.
Blaine, Kurt?
Blaine, Kurt?
Kurt ve Blaine de birbirlerini buldukları için şanslılar.
Et Kurt et Blaine sont chanceux de s'être trouvés.
Yani Kurt ve Blaine'e baksana doğaçlama yaptılar ve her şey ne kadar yolundaydı.
Regarde Kurt et Blaine combien ils ont été spontanés et combien tout a totalement fonctionné.
Birçok kurt intikam isteyecek.
Ça fait beaucoup de loups qui vont vouloir se venger.
Finn'in Ayışığı yüzüklerini çıkarmayı reddeden kurt liderlerinin kelleleri.
j'ai décapité les loups qui ont refusé de renoncer aux bagues de Finn.
Bir çuval kurt kellesi mi getirdin yani?
Tu m'amènes un sac rempli de têtes de loups?
Bugün Bölge kurt dolu olacak ve düğünden sonra bütün sürü Hayley'nin dönüşüm gücüne sahip olacak.
Le quartier va être remplis de loups, ok. et après ce mariage, toute notre meute bénéficiera grâce à Hayley du pouvoir de se transformer.
Bir kurt başkanının benimle çıkmasının tuhaf olduğunu düşünüyorsan bunu öylece söyle.
Tu veux stopper les choses parce que ça aurait l'air bizarre qu'un leader loup-garou sorte avec moi.
Bir zamanlar kurt adamlar kendilerini lanetli yerine kutsal görürlerdi. En derindeki saf benliğimiz buna köprü oluştururdu.
Il fut un temps où les loups-garous se considéraient pas comme maudit mais comme bénie avec une connexion à nos plus purs nous.
Bütün geleneksel kurt adam ritüellerini yerine getirmiş bulunuyorsunuz.
Vous avez tous les deux endurés tous les traditionnels rituels et épreuves de loups garous.
Erkek arkadaşım ve kankaları artık süper kurt oldular.
Mon petit ami et ses potes sont des super loups garous maintenant.
Kurt adam liderinin benimle ilişki yaşaması garip duracağı için mi ayrılmak istiyorsun?
Tu veux arrêter parce que ça fait bizarre que le second de l'alpha soit avec moi.
Kurt işleri.
Affaires de loups.
İlginç. Kurt misafirlerimizin yokluğu dikkatimi çekti.
La maison brille de l'absence de nos invités lupins.
Hayley ve pek sevgili olmayan kocasını yeni yeteneklerini test etsinler diye kurt kardeşleriyle bir gün geçirmeleri için gönderdim. Ben de olması gerektiği gibi aile işleriyle ilgileniyorum.
J'ai envoyé Hayley et son mari peu soigné passer la journée avec leur progéniture loup-garou pour tester les limites de leurs nouvelles capacités, me laissant m'occuper des affaires familiales à ma guise.
Süper kurt sürüsünü yöneten sensin.
C'est toi qui diriges une meute de super-loups.
Kurt adam ordumuzu kullanmamızın vakti geldi.
Il est temps d'utiliser notre armée de loups.
Yüz yıllar boyunca kurt adam alfaları kral olarak yaşadılar. Korkmuş ve lanetli insanların kralı oldular. Bu kişiler her dolunayda dönüşmek zorundalardı.
Depuis des siècles, les loup-garous alphas ont vécus comme des rois d'un peuple effrayé et maudit forcé de se changer chaque mois de pleine lune, mais maintenant notre meute est guérie.
Jackson sabah akşam kurt ordusuyla konutun güvenliğini sağlamak için çalışıyor burada bizzat bulunduğumu söylememe gerek bile yok ayrıca çocuğumuzu korumanın en iyi yolunun Rebekah'yı seri katil bedeninden çıkarıp orijinal bedenine geçirmek.
Jackson travaille nuit et jour pour sécuriser cette enceinte, avec son armée de loups garous, sans parler de ma présence, et le meilleur moyen de protéger notre enfant est de faire sortir Rebekah de cette meurtrière et de la remettre dans son corps.
Burası kurt adam kokuyor.
Cet endroit sent le loup-garou.
Çünkü Jackson burada kurt adam müfrezesi tutuyor.
Jackson en a tout un peloton ici.
Kurt olarak kalmaya lanetlendiğin zamanlarda mı bu ormanları yönetirdin?
Tu avais l'habitude de courir dans ces bois quand tu étais maudit à rester sous forme de loup?
Kurt genlerine sahip olan her çocuk sinirli olur.
Tous les enfants avec le gène du loup sont colériques.
Yani tüm ay boyunca kurt olarak kalmak zorundaydım.
Donc j'étais coincé sous forme de loup pendant tout le mois.
Hope'un büyüsü senin vampir kanın ve agresif kurt tabiatıyla bozulacak.
La magie de Hope sera corrompue par ton sang de vampire ainsi que le tempérament agressif du loup.
Katil olan Gus Williams'ı oynayacaksın hem... -... soğuk, mesafeli bir yalnız kurt.
T'as le droit de jouer Gus Williams, le tueur, un solitaire froid, détaché.
- Dişler, pençeler, bütün kurt özellikleri?
- Les crocs, griffes, tout le bazar? - C'est exact.
- Kim kurt olduğunu düşünür ki?
- Qui pense qu'il est un loup.
Belki kurt çocuk, sürünün içinden birini seçer.
Peut-être que l'enfant loup pourra en reconnaître un dans cette meute.
Kurt-adam.
Wolf-nado.
Belki kurt adamadönüşme hayallarine izin verip, merhamet gösterirsek bunu tetikleyip korkmasını engellersek... kendisini yeterince güvende hissedip avcı hakkında konuşmasını sağlayabiliriz.
Tu sais, peut être que si je cède à ses délires et fais preuve de compassion sur son expérience en tant qu'homme qui se transforme en loup, il se sentira peut être assez en sécurité pour parler du chasseur et ne pas déclencher sa peur.
Kurt çocuk onunla birlikte ağaca çıktığını söyledi.
L'enfant loup a dit qu'il était allé dans l'arbre avec le chasseur.
Belki uyuşturucu ilaçlar kurbanımızı kurt çocuktan daha az işe yarar yapmıştır.
Hé bien, peut être qu'une victime dopée est moins utile que l'enfant-loup.
Daha fazla kurt yok.
Plus de loup.
- Daha fazla kurt olmayacak.
- Plus de loup.
Bana sorarsan, bu kurt olayı şanslı bir ara olmuş.
Si tu me demandes, Cette histoire de loup a été une chance.
Sonra bir gece ormandan bir kurt belirdi. O anda güvende olduğumu fark ettim.
J'étais terrifiée, enceinte, pendant longtemps seule, et alors une nuit, un loup est apparu dehors dans les bois, et j'ai su que j'étais en sécurité.
- Kurt.
Le loup.
kurtz 29
kurtar beni 156
kurtuluş 23
kurtuldum 42
kurtuldun 20
kurtuldu 29
kurtulduk 149
kurtul 19
kurtar onu 29
kurtulacağız 21
kurtar beni 156
kurtuluş 23
kurtuldum 42
kurtuldun 20
kurtuldu 29
kurtulduk 149
kurtul 19
kurtar onu 29
kurtulacağız 21
kurtar kendini 35
kurtar bizi 23
kurtarın beni 59
kurtul ondan 72
kurtlar 40
kurtul onlardan 17
kurtarın 24
kurtulacaksın 21
kurtarın onu 17
kurtuluş ordusu 16
kurtar bizi 23
kurtarın beni 59
kurtul ondan 72
kurtlar 40
kurtul onlardan 17
kurtarın 24
kurtulacaksın 21
kurtarın onu 17
kurtuluş ordusu 16