Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ L ] / Lavın

Lavın перевод на французский

126 параллельный перевод
Lavın ötesinde kalan yolu biliyor musun?
Tu connais un passage?
Papeete gözlemevi lavın kaç delikten geldiğini bilmek istiyor.
L'observatoire de Papeete doit savoir si la lave s'écoule d'une cheminée - ou de plusieurs d'entre elles.
Ama lavın akışı tahmin edilebilecek hızda.
Mais la lave se déplace à une vitesse prévisible.
Burası bir zamanlar yanardağ lavının yer altı çıkışıymış.
C'est par là que la lave s'écoulait, jadis.
Kimsenin lavın önüne geçmek için bir fikri yok.
Personne ne sait avec quoi arrêter cette lave.
- Bu lavın basıncı oldukça büyük olmalı.
- Cette lave doit peser des tonnes.
Tamam, işte lavın yapacağı :
Bon. Voici ce que fait la lave.
Diğer yandan, lavın bu buz kuğuya neler yapacağına bakın.
Par contre, regardez l'effet de la lave sur ce cygne de glace.
Lavın akması için gereken üç bileşen.
Les 3 ingrédients pour faire couler la lave.
Ve lavın yönünü değiştirebilecek kadar başarılı fazla bir mühendislik projesi de yoktur.
- LE NOMBRE DE SALLES DE CINÉMA POUR ADULTES PASSENT DE 1500 À 250
... ya da volkanik lavın aşırı sıcaklıktaki...
L'effet de serre causé par la chaleur extrême
Yeterli lavınız var mı?
Vous voulez plus de lave?
Yakın zamanda soğumuş lavın kırılgan ve kuru yüzeyine iniş yaptık.
Nous avons atterri sur une surface, sèche de lave rafraichie récemment.
Mayın ya da lav kanalı kuzeye açılan başka yol yok.
C'est comme ça, il faut prendre la coulée pour aller au nord.
En yakın gezegen olan Jüpiter de ise dev buz ve lav tepeleri bulunuyordu ve bunların üzerleri de hidrojen kaplıydı.
Le monde le plus proche était Jupiter, avec ses falaises de lave et de glace, surmontées de flammes d'hydrogène.
O tepe lav ırmağının hemen yanında.
Ce pic est à côté du centre d'écoulement de la lave.
Eğer o salaklardan biri bir hata yaparsa, odayı kızgın lav akıntısına boğarım.
Si l'un des truands gaffe, j'inonderai la pièce d'éloquence.
Lav silahını al!
Le lance-flammes!
Erimiş lav denizine ışınlanabilirsiniz.
Il n'y a peut-être que de la lave en fusion.
Kayaların bir lav nehri tarafından oyulduğu Dünya'nın merkezine doğru giden bir mağaradayız.
C'est une grotte creusée dans le sol terrestre... par un torrent de roche liquéfiée.
Jartiyer giyiyor ve sanki bir lav kertenkelesi gibi gözkapaklarının ardından nefes alıyor.
Il porte des jarretelles... et il respire à travers les paupières comme un lézard des Galápagos.
Dr. Gallo'nun HTLV-III prototip izolatının genetik dizisi bizim LAV virüsümüze göre % 1'den az değişken.
Les isolats de la séquence génétique du HTLV3 du Dr. Gallo diffère de notre virus, le LAV de moins de 1 %.
Bildiğime göre bu No'Mat'ın lav mağaraları içinde, derin bir meditasyonu içeriyor.
Cela consiste à méditer dans les caves de No'Mat.
Peki ya lav kayalarının hoş bir kutusu?
Que dites-vous d'une jolie boîte en pierre de lave?
Sadece lav olarak tarif edilebilecek bu şey.. .. Wilshire'ın yanındaki Stanley Caddesi'nde ilerliyor.
Une substance que l'on ne peut décrire que comme de la lave est maintenant en train de glisser le long de Stanley Avenue, à côté de Wilshire.
Durmak bilmez bir lav akıntısı sokağın kendisini eritiyor. Dokunduğu herşeyi yokediyor.
Une impitoyable coulée de lave qui fait fondre la rue, brûlant tout sur son passage.
Şu lavı durdurduğumuzda elinizdeki herşeyi aynı anda kullanın, böylece kabuk bağlar.
Une fois la lave entassée, faites tout tomber dessus, pour former une croûte.
- Daha önce hiç şehir altında lav takip etmedim.
- Je n'ai jamais suivi de la lave sous une ville.
Lav ovasını delme işi nasıl gidiyor?
- Vous avez réussi à percer cette lave? Roger.
Jupiter'in üçüncü uydusuna bir tur öneririm. Yılın bu vakti lav akışlarının güzel olduğunu duydum.
Je vous recommande de visiter la troisième lune de Jupiter.
- Evet, kafamın zorla açıldığı ve içine sıcak lav döküldüğü hediyeler.
- Des présents du type : On t'ouvre le crâne et on le remplit de lave en fusion.
Lav çocuğu, sen kaybediyorsun!
Tu as perdu, tu n'as pas remarqué?
Lav çukurunda cidden bir şeyler bulacağını düşünmüyorsun değil mi?
Tu ne crois pas sérieusement trouver quelque chose dans le puits de lave?
Düğün törenimizin lav çukurunda olmasını istiyorum.
Je veux que la cérémonie ait lieu au puits de lave.
Senin sefil lav kapanların yalnızca adamlarımdan birini kaptı!
Ton misérable piège de lave n'a fait que tuer un de mes hommes!
Sonra eğer Lav Dağını geçersek, geçilemeyen düzeyin kapısına gelmiş oluruz.
- Où se trouve Carmen. - Exact. Puis, si on coupe par la Montagne de lave, on tombe pile sur le niveau infaisable.
Lavı çoğaltın. Dalgaları büyütün.
Grand-père va vouloir le relâcher pour se venger.
Bu büyük lav çocuğunun bizi birçok kez atlatmasını açıklıyor.
Ça expliquerait comment elle serait passée à côté de nous pour tuer Manny.
Peki bütün bunları Lav çocuğu yapmadıysa kim yaptı?
Mais si l'homme de pierre n'a pas fait ça, qui alors?
Püskürüp, lav saçar böylece bütün küçük köylüler kaçıp hayatlarını kurtarabilirler.
il explose et balance de la lave sur les petits villages et les gens court pour sauver leurs vies.
- Lav silahın bu mu?
- Tu es sûr de savoir te servir de ça?
Yıkama'na bir şey olmasın diye.
Pour la sécurité de ton Lav'O'Baleine.
Sam ve Frodo bu mağranın içine girmek zorunda kalıyor sihirli yüzüğü bu sıcak, kaynayan lav çukuruna atıyorlar.
Sam et Frodon doivent aller dans cette grotte, et déposer leur anneau magique dans cette fosse de lave chaude et fumante.
# Lav, asit ve kasığınız #
La lave, l'acide et votre fourche
-... dünyayı sıcak lav ile kaplamasından dolayı yok olduklarını düşünüyor.
- au trias et au jurassique. - Trias, jurassique, crétacé.
- Lindberg, lav makinasını getir.
- Lindberg, le lance-flammes!
Orada, volkandaki lav akışını gördün mü hiç?
Et... sur ton volcan, là, tu as vu de la lave qui coulait?
Dikkatinizi lav gölüne verin, yukarı bakın ve yolundan çekilin.
Surveillez le lac de lave, regardez en l'air et éloignez-vous.
Sisli bugünde lav gölü kefenleme işine girişmediği için şanslıydık.
A notre grand plaisir, le lac de lave n'est pas entouré de brume ce jour-la.
Günümüzde, lav Dr. Mclntosh'nın kamerası ile gözleniyor.
Aujourd'hui, la caméra du Dr Mclntosh surveille l'évolution de la lave.
Zemin yok, sadece lav nehri var.
On ne peut pas passer, ce n'est qu'une rivière de lave.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]