Mou перевод на французский
1,136 параллельный перевод
Biraz ağır. Islak sünger gibi.
Mou comme une éponge.
Gevşek durmasın.
Il ne doit pas être mou.
- Dikkat et, düşebilirsin.
Là, le sol est mou.
Bu klavyede hayat kalmamış.
Le mécanisme est mou.
Hiç bir zaman o yüzüme gelen darbeleri unutmam daha kötü bir diet olamaz
Je me souviens de chaque chute, chaque crochet, chaque coup... C'est à la dure qu'on muscle un ventre mou.
Zayıf düştüm.
Je suis mou.
Sıkı tutun! Düz devam et!
Donnez du mou!
Bence numara. - Ne?
- C'était mou ce soir.
Führer'in izindeyiz! Hayır.
Ce n'est pas convaincant, c'est trop mou.
Seninle uğraşmaktan yorgun düştüm dostum.
Oh... avec tes histoires tu m'as tout détraqué derrière le mou du père, moi j'en peux plus.
Ama bu cıvık cıvık.
- Mais c'est mou et chaud.
Herif resmen iktidarsıza benziyor.
- Il m'a tout l'air d'un grand tout mou.
Sayın kongre üyesi, oğlum radikal olamayacak kadar renksiz biridir.
Mon fils est trop mou pour être un radical.
Bir bulut kadar zararsız
Aussi mou qu'une vache
Gevşek bırak.
Laisse un peu de mou.
Yatak çok yumuşaktı da.
Le lit était trop mou.
Ben artık yapamıyorum.
Ça bande mou.
O herif kifayetsiz.
C'est un mou.
Raketi sıkı tut.
Pas mou, la raquette, pas mou.
Yumuşak.
C'est tout mou.
Biraz boşluk ver.
Donne-moi du mou.
Hey! Dikkat etsene be adam.
Hé, vas-y mou!
Yumuşacık değil mi?
Tout mou.
Papatyalar. Biri konuşunca, hepsi birden konuşuyor. Bu seni bayıltmak için yeterli.
La plupart du temps, le sol est trop mou et les fleurs dorment constamment.
Bileğim tamamen sakat.
Mon poignet est tout mou.
Aynı yumuşak ve ruhsuz lapa gibi!
Il est aussi mou et fade que du porridge!
Etlerin çok gevşek.
Tu es tout mou!
Şöyle bir tahminim var, bence insanların yüzleri pasta gibi yumuşak doktorların dediği gibi "kemik kadar sert" değil.
J'ai une théorie. Je pense que le visage des gens est mou comme de la pâte à modeler, et non pas rigide comme les os, comme on peut le croire.
O hiçbir şey... kolay!
Il n'est rien... un mou!
Floku sal biraz dikkat.
Donne un peu de mou.
Ve madem ki, alenen bir firavun faresi kadar delisiniz, ben de size veda edeceğim.
Votre crâne est mou comme une moule alors je vous dis adieu.
Hayır, çok yumuşak.
Trop mou.
Uçuklar... Yumuşak frengi çıbanları!
L'herpès, le chancre mou!
- O yaşa kadar kızların vücudu gevşemiş olur.
- Même les filles c'est déjà mou.
Şu yavrunun kestaneyi çizmek istiyorsan, bıçağı bu kadar yağlamana gerek yok asker bozuntusu.
Si tu veux bourrer le mou du môme... pas la peine de lui taper le coup de frime, boule à zéro.
Anne, ev o kadar da soğuk olmuyor.
Bonjour, Grand-mère. Un autre bisou tout mou. C'est mieux.
Korkudan ödün patladı, seni korkak, karamel böbrekli, krema renkli aşağılık.
Vous êtes terrifié, ganache au foie jaune, aux reins caramel mou et aux joues de gelée!
Güle güle, seni tembel, koca burunlu, kauçuk suratlı piç.
Salut, con d'feignant tout mou de la gueule...
Aslında, başlarda emin değildim ama tavşanını kapattığımı söylediğinde ve küçük bebeğe baktığımda, bana güvenip acılarını dindiriyorlar gibiydi Bilmiyorum, o sıcaklık, mızmızlıkları ve...
Avant, j'étais pas sûr. Mais quand ta fille m'a dit de couvrir ses lapins, et quand je vois ce bébé qui compte sur moi pour moins souffrir, je sais pas, je deviens tout mou... que quelqu'un m'arrête.
Sonunda topa vurdun ve 80 yaşındaki adam seni diskalifiye etti.
Oui, un coup mou, face à un octogénaire.
Gördün mü, oldukça da yumuşak.
Vous voyez, c'est plutôt mou.
- Bir içkisine bir el Kupa.
- Un jeu de Gin Mou contre un verre?
- O da ne?
- C'est quoi, le Gin Mou?
Peki, bir kupa birasına bir el Kupa.
Alors, un Gin Mou pour un Gin Tonic.
Sende yürek yok, Clyde.
Tu es un mou, Clyde.
Hadi bu boktan şeyi yeniden at.
Relance cette merde de cul mou.
Bana o zayıf boku gönder.
Lance-moi cette merde de cul mou.
O zayıf bok atışını gönder bana.
Lance-moi cette merde de cul mou.
Gevşeğin çok ilmik olduğunu biliyordum.
Je savais que le mou était trop nœud.
Ciğer yahnisi mesela.
Une bonne fricassée de mou, c'est très bon mais ça schlingue!
- Defol!
Un valet à l'esprit mou comme un abricot écrasé n'a que faire ici! Dehors!