Ne olabilir перевод на французский
12,454 параллельный перевод
Bunu yapmak için tamamen ayık olmaktan daha iyi ne olabilir ki?
Et quel est le meilleur moyen pour ça qu'être sobre comme une nonne
- Ne olabilir?
Pourrait être quoi?
Ne olabilir? Her ne olursa olsun, ilginç.
c'est intéressant.
İddialarını destekleyecek ne olabilir ki elinde?
Je veux dire, qu'est-ce que Victoria peut avoir pour appuyer ses déclarations?
Peki bu iğrençlik bizim için tezgahlanmadıysa nedeni ne olabilir?
Si cette obscénité n'était pas faite pour notre bénéfice, alors quelle en est la raison?
Sizi işimizin doğruluğunu sorgulamaya iten sebep ne olabilir Clarke?
Pourquoi questionnez-vous l'équité de notre travail?
Ne kadar zor olabilir ki?
Ça ne peut pas être si dur.
Arkadaşlarım bir hafta sonu gelecekti bu hafta olabilir.
Mes potes m'ont promis une soirée dont je ne me souviendrais pas.
Ne kadar zor olabilir?
C'est si dur que ça?
O kristali nereden aldığınızı düşünmemi bekliyorsunuz bilmiyorum ama sizin götoş götlek götleriniz onu ancak çalmış olabilir.
Je ne sais pas ce que vous espériez que je pense à propos de où vous avez dégoté ce cristal, mais l'unique façon pour des débiles crétins comme vous d'en obtenir un, c'est de le voler.
Saygısızlık etmek istemem ama kocanızın akıl hastalığı olabilir mi?
Vous savez, je ne veux pas être irrespectueux. Mais est-il possible que votre mari souffre d'une sorte de problème mental?
Bilmiyorum, olabilir.
Je ne sais pas. Peut-être.
Bunca zaman bizi kandırmış olabilir mi?
Tu ne penses pas qu'il nous ment depuis tout ce temps?
Hapse düşmeni engelleyecek tek şey bu olabilir.
Et pour que tu ne finisses pas en prison.
Çok güzel bir şey olabilir ve denemeden bilemezsin. Tamam!
et tu ne sauras pas jusqu'à cde que tu essayes.
Ki sekansı hatırlamıyor da olabilir.
Dont il pourrait ne pas se souvenir.
Daha az çalışmak nasıl mümkün olabilir hiç bilmiyorum.
Je ne savais pas que c'était possible.
Bir adama kendi çocuklarını öldürtecek ne olmuş olabilir ki?
Pourquoi un homme tue-t-il ses enfants?
Sadece tek bir kraliçeleri olabilir.
Il ne pouvait y avoir qu'une seule reine.
- Bu doğru olabilir mi? - Saçmalama.
Ne soyez pas stupide.
Buralarda biraz lahana bulmak ne kadar zor olabilir ki?
On ne peut pas trouver de chou frisé dans cet endroit?
Ne iş yaptığını öğrenmiş olabilir.
Elle a probablement compris sa façon de travailler.
Sizi haberlerde falan görmüş olabilir miyim?
Je ne vous aurais pas vu aux infos?
Mayer'da yanılıyor olabilir.
Ça ne... Mayer peut mentir aussi.
Olabilir ama müvekkil listesinden bir şey çıkmadı.
Oui, mais rien ne ressort de sa liste de clients.
- Bunu ne yapmış olabilir?
Qu'est ce qui expliquerait ça?
Burası senin restoranın olabilir ama insanlar buraya benim aşçılıkla ilgili yeniliklerim için geliyor o yüzden sakın bana menüye ne koyup koyamayacağımı söylemeye kalkma.
C'est peut être votre restaurant, mais c'est pour mes innovations culinaires que les gens viennent, alors n'ayez pas le culot de me dire ce que je peux ou non mettre au menu.
200 pounda ne tür bir düğün olabilir ki?
Quel genre de mariage ce sera avec 200 livres?
Ya da bu, cinayete müsamaha gösteren birinin tanımı olabilir.
Ou peut-être que c'est ça la définition d'un Vrai Alpha, quelqu'un qui ne s'abaisse pas au meurtre.
- Sizi uyaracağım. Herhangi bir şey söylemek zorunda değilsiniz çünkü bu aleyhinize olabilir. Şu anda bir şeyden bahsetmezseniz daha sonra mahkemede istinad edebilirsiniz.
- Je dois vous avertir, cependant, et vous dire que vous n'avez rien à dire, mais votre défense pourrait pâtir mais votre défense pourrait pâtir, si vous ne mentionniez pas quelque chose que vous défendrez ensuite devant le tribunal.
Eğer ikinizin de çocukları varsa, söylemem gerek yok gerçekle herhangi bir bağlantısı olmadan Josh'un onun ne yaptığını söylemesi ne kadar kanıt olabilir?
Et si l'un de vous deux a des enfants, nul besoin de vous dire que Josh a toutes les raisons d'avoir dit ce qu'il a dit sans qu'il y ait une once de vérité.
Onunla neredeyse 20 yıldır konuşmuyordum. Ama onu sevmeyen başka bir sürü insan olabilir.
Je ne l'avais pas vue depuis 20 ans, mais elle n'avait pas changé donc pas mal de gens pouvaient la détester.
Kediler fazla sosyal hayvanlar olmadığı için fazla birlikte görünmezler ama bazen bunlar olabilir. Mitch, burada yanlış bir şeyler var.
les chats ne sont pas aussi sociale que ça, de sorte que tu ne le vois pas trop souvent, mais... assez souvent pour lui donné un nom.
- Ne nasıl olabilir?
Comment quoi est possible?
Daha etkin katiller haline gelmenin onlara ne faydası olabilir?
Pourquoi auraient-ils besoin d'être des tueurs plus efficaces?
12 yaşındaki bir çocuğa böyle soru sorulur mu? Ayrıca ne demek istemiş olabilir ki?
Qui dit ça à un enfant de 12 ans?
Seni sevecek bir oğlun olabilir, Randall, ama asla bilemezsin.
Tu pourrais avoir un fils qui t'aurait aimé, Randal, mais tu ne le sauras jamais.
Lizzie küçük kız kardeşim olabilir, ama kasamı sayamayacağım kadar çok kurtardı.
Lizzie peut être ma petite sœur, mais elle m'a sauvé plus de fois que je ne peux compter.
– Başka ne olabilir?
Alors quelle autre raison pourrais-je avoir?
Bir geceliğine bende yatıya kalması işe yaramış olabilir ama dikişleri alınana kadar iki günümüz daha var. Ve sürekli bir yalanı yaşayamam.
Une soirée pyjama, ça peut fonctionner une nuit, mais il reste deux jours avant qu'on lui enlève les fils, et je ne peux pas vivre dans le mensonge!
Ne diyeceğim, doğum günün senin olabilir çünkü ben istemiyorum!
Tu sais quoi? Tu peux le reprendre ton anniversaire, je n'en veux plus!
Bunu konuşmak istememiş olabilir.
Peut-être qu'il ne veut pas en parler.
- Olabilir çünkü... bunu kim itiraf eder ki?
Peut-être parce que personne ne veut l'admettre?
Olabilir, ama ne?
Peut-être, mais peu importe?
Söyle bakalım, bu sözde B613, halka duyurulduğunda kimler senin yanında olacak? Bu kemikleri birleştiren sessiz sakin paleontolog mu,... yoksa alt sokakta oturan adam mı? Kim senin fişini çekmiş olabilir?
À ton avis, qui a le plus à perdre quand ce soi-disant B613 sera rendu public... le gentil paléontologiste qui collecte des os ou l'homme au bas de la rue qui aurait pu tout arrêter mais qui ne l'a pas fait?
Belediye başkanı, karısını öldürmüş olabilir çünkü o dokunulmaz durumda.
Le maire a tué sa femme et ne peut pas être touché.
O deneyleri o yapmamış olabilir ama yasaya göre suçlu ve Powell olmadan, bunu kanıtlayamayız.
Il n'a pas peut-être pas mené ces expérimentations, mais selon la loi, il est tout aussi coupable, et sans Powell, nous ne pouvons pas le prouver.
Ancak şimdi, ölümü şanssızlık eseri bir hapiste ya da düşkünler evinde gerçekleşmiş herhangi birimiz olabilir.
Mais maintenant cela peut être n'importe qui d'entre nous, si nous sommes assez malchanceux pour que personne ne réclame nos corps, en prison ou dans des maisons de travail.
Bu sistemin belirli noktalarını aşırı yüklemiş olabilir devreleri ya da kabloları yakmak gibi, eğer böyleyse olduğumuz yerden içeri erişememe sebebimiz budur.
Il a pu surcharger certaines portions, comme des circuits brûlés, cablâge, et si c'est le cas, voilà pourquoi on ne peut pas prendre le contrôle du système d'ici.
Peki hasır şişedeki küçük fare aslında şu iblis olabilir mi?
- Ce diablotin ne pourrait-il être une souris dans une bouteille?
Ayrıca genel olarak düşünüldüğünde, Bir uyuşturucu işi ne kadar büyük olabilir ki?
Et puis, qu'est ce qu'un deal de plus au milieu de tout ça?
ne olabilir ki 69
olabilir 2111
olabilirim 40
olabilirsin 27
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
ne olmuş 1509
ne olmus 18
ne oldu 12116
olabilir 2111
olabilirim 40
olabilirsin 27
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
ne olmuş 1509
ne olmus 18
ne oldu 12116
ne oluyor burada 288
ne olur 244
ne oldu sana böyle 73
ne oldu ki 237
ne oldu sana 334
ne oldu canım 18
ne olursun 26
ne oluyor 2215
ne olursa olsun 694
ne olsun 26
ne olur 244
ne oldu sana böyle 73
ne oldu ki 237
ne oldu sana 334
ne oldu canım 18
ne olursun 26
ne oluyor 2215
ne olursa olsun 694
ne olsun 26