Ne olduğunu biliyor musunuz перевод на французский
582 параллельный перевод
Ne olduğunu biliyor musunuz? Kan!
Et devinez, c'était du sang!
Bunun ne olduğunu biliyor musunuz?
Savez-vous ce que c'est?
Aşağıda ne olduğunu biliyor musunuz?
Vous savez ce qu'il y a en bas?
- Şimdi içinde ne olduğunu biliyor musunuz? - Evet.
Vous savez ce qu'il contient?
Yalan söyleyen çocuklara ne olduğunu biliyor musunuz?
- Oui Savez-vous ce que l'on fait aux petits menteurs?
Sadece mülke ve maddi teminata. Maddi teminatın ne olduğunu biliyor musunuz?
Seulement en nantissement, vous savez ce que c'est, nantissement?
Ne olduğunu biliyor musunuz?
Que se passe-t-il?
Bunun ne olduğunu biliyor musunuz?
Vous avez vu ça?
- Bunun ne olduğunu biliyor musunuz, çocuklar?
- Vous savez ce que c'était?
Yasalara göre tecavüzün ne olduğunu biliyor musunuz?
Savez-vous ce qui constitue le viol, selon la loi? Oui.
Efendim, "lemmus" un ne olduğunu biliyor musunuz? Hayır.
- Savez-vous ce qu'est un lemming?
Kocama ne olduğunu biliyor musunuz? Evet.
Vous êtes au courant de ce qui est arrivé à mon mari?
Bunun ne olduğunu biliyor musunuz, dostlar?
Vous savez ce que c'est, mes amis?
Beedle'ın kaptanına ne olduğunu biliyor musunuz?
Savez-vous ce qu'il est advenu du capitaine du Beedle?
Bayan Lampert, C.l.A.'in ne olduğunu biliyor musunuz?
Mme Lampert, savez-vous ce que veut dire C.I.A?
Bu isimsiz haine ne olduğunu biliyor musunuz?
Qu'est-ce qui est arrivé à ce traître?
Ne olduğunu biliyor musunuz?
L'avez-vous entendu?
Sert içki içtiğimde bana ne olduğunu biliyor musunuz?
Vous savez le problème que j'ai avec l'alcool fort?
Ne olduğunu biliyor musunuz?
- vous savez quoi.
Çeklerin ne olduğunu biliyor musunuz?
Vous savez ce que c'est, les Tchèques?
Orkestramıza bu sömestr ne olduğunu biliyor musunuz?
Vous savez, pour l'orchestre?
Bunun ne olduğunu biliyor musunuz han'fendi?
Reconnaissez-vous ceci, madame?
Hepsi bu mu ne demek. Bunun ne olduğunu biliyor musunuz?
Savez-vous ce que c'est?
Bu oyunun sırrının ne olduğunu biliyor musunuz? Hepsi bilekte.
Au billard, tout est dans le poignet.
Geçen yılın fotoğrafına ne olduğunu biliyor musunuz?
Elle n'est pas avec les autres?
Bunun ne olduğunu biliyor musunuz, efendim?
- Vous savez ce que c'est?
Bunların ne olduğunu biliyor musunuz, Bay Rosenberg?
Vous savez de quoi parlent ces dossiers?
Çiçek açma olayı bizi vurmadı. - Neden olduğunu biliyor musunuz?
Elle ne nous est pas tombée dessus!
Ne kadar geç olduğunu biliyor musunuz?
Avez-vous vu qu'il est tard?
Ne hakkında olduğunu biliyor musunuz?
Quel en était le motif?
Bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz?
Vous saisissez?
O 1,5 yıl boyunca ne yapmış, biliyor musunuz? Bahriyede olduğunu söyledi. Sadece sizi dövmek için savaşı bırakıp eve döndüğünü mü ima ediyorsunuz?
Mlle Cross, hier, vous avez déclaré au jury que votre beau-père avait disparu un an et demi avant que vous ne le tuiez.
Kuyunun ne kadar derin olduğunu biliyor musunuz?
Vous savez sa profondeur?
300 metrenin ne kadar derin olduğunu biliyor musunuz?
Vous imaginez ça?
Hangisinin o olduğunu biliyor musunuz?
Vous ne savez pas laquelle c'est?
Bunun ne olduğunu biliyor musunuz?
- Juif?
Stronsiyum-90'nın ne olduğunu ve etkilerini biliyor musunuz?
Connaissez-vous le strontium 90 et ses effets?
Söylediğiniz şeyin ne kadar zor ve tehlikeli olduğunu biliyor musunuz?
Vous realisez combien c'est difficile et dangereux?
Bunların kim olduğunu biliyor musunuz?
Qui sont ces gens? Vous ne le savez pas... Je ne sais pas.
Ama içlerinde ne olduğunu, birbirlerine karşı ne hissettiklerini biliyor musunuz?
Mais savez-vous vraiment ce qui leur est arrivé? Ce qu'ils ressentent l'un pour l'autre?
Bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz?
Vous savez ce que c'est de dire ça ici?
Bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz?
"Non c'è sapone nel bagno." Savez-vous ce que ça veut dire?
... ne olduğunu biliyor musunuz?
Savez-vous quel est l'article le plus demandé?
Nerede olduğunu biliyor musunuz?
Vous ne savez pas où il est?
Bunun ne kadar ciddi bir şey olduğunu biliyor musunuz?
C'est grave, vous savez?
Ne kadar zaman önce olduğunu biliyor musunuz?
C'est vrai. Vous savez à quand ça remonte?
Sığınakta kalmanın ne demek olduğunu biliyor musunuz?
VOUS COMPRENEZ BIEN CE QUE RESTER AU BUNKER IMPLIQUE?
"Ne olduğunu biliyor musunuz," deyip durdum.
J'arrêtais pas de répéter :
Altında ne olduğunu biliyor musunuz?
Chaussures et bas.
- Zebus'un ne olduğunu biliyor musunuz? - Hayır.
Vous savez ce que c'est?
Yapacak ne kadar çok iş olduğunu biliyor musunuz?
Savez-vous ce que c'est?
ne olduğunu bilmiyorum 211
ne olduğunu biliyorum 99
ne olduğunu 23
ne olduğunu anlat 19
ne olduğunu bilmek istiyorum 19
ne olduğunu biliyorsun 72
ne olduğunu düşünüyorsun 18
ne olduğunu biliyor musun 115
biliyor musunuz 1377
ne olmuş 1509
ne olduğunu biliyorum 99
ne olduğunu 23
ne olduğunu anlat 19
ne olduğunu bilmek istiyorum 19
ne olduğunu biliyorsun 72
ne olduğunu düşünüyorsun 18
ne olduğunu biliyor musun 115
biliyor musunuz 1377
ne olmuş 1509
ne olmus 18
ne oldu 12116
ne oluyor burada 288
ne olur 244
ne oldu sana böyle 73
ne oldu ki 237
ne oldu sana 334
ne olursun 26
ne oldu canım 18
ne oluyor 2215
ne oldu 12116
ne oluyor burada 288
ne olur 244
ne oldu sana böyle 73
ne oldu ki 237
ne oldu sana 334
ne olursun 26
ne oldu canım 18
ne oluyor 2215
ne olursa olsun 694
ne olsun 26
ne olur ne olmaz 63
ne oluyor ya 17
ne oldu ona 111
ne olacaksa olsun 24
ne oldu bana 30
ne oldu acaba 21
ne oldu size 33
ne olacak 360
ne olsun 26
ne olur ne olmaz 63
ne oluyor ya 17
ne oldu ona 111
ne olacaksa olsun 24
ne oldu bana 30
ne oldu acaba 21
ne oldu size 33
ne olacak 360