Okuyabiliyor musun перевод на французский
199 параллельный перевод
- Okuyabiliyor musun?
Tu sais le lire? Pas couramment.
Tamam, nota okuyabiliyor musun? Evet. Shelley, bu sefer Bay Machine geçsin.
Shelly, laisse M. Machine jouer celui-là.
İşte. Yazdığımı okuyabiliyor musun?
Regardez ce que j'ai écrit.
Üzerindeki ismi okuyabiliyor musun? Çok karanlık.
Vous pouvez lire le nom sur le coin en carton tout mâché?
Okuyabiliyor musun?
Vous pouvez lire ça?
Bunu okuyabiliyor musun?
Cette calligraphie... - Peux-tu la lire?
- Düşüncelerimizi okuyabiliyor musun?
- Vous lisez dans nos pensées?
Bak bu düşünceleri okuyabiliyor musun?
Lisez-vous mes pensées?
Bunu okuyabiliyor musun?
- Ça dit quoi?
Benim yazımı okuyabiliyor musun?
- Vous pouvez me lire? - Oui.
Dudak okuyabiliyor musun?
Tu sais lire sur les lèvres?
Bakalım hala okuyabiliyor musun?
Tiens, voyons si tu sais encore.
Aklımdan geçenleri okuyabiliyor musun?
Peux-tu lire mes pensées?
Okuyabiliyor musun, evlat?
Tu sais lire, fiston?
Okuyabiliyor musun?
Vous arrivez à les déchiffrer?
Bu düşünceleri okuyabiliyor musun?
Lisez-vous mes pensées?
Oye, Carlos, sen okuyabiliyor musun dostum?
Oye, Carlos! Tu sais lire, mec?
Okuyabiliyor musun?
Tu peux lire ça?
El yazımı okuyabiliyor musun?
Pouvez-vous lire mon écriture?
Po, geleceği okuyabiliyor musun?
Po, tu lis la bonne aventure?
- Onu okuyabiliyor musun? - Evet.
- Pouvez-vous le lire?
Onu okuyabiliyor musun?
Pouvez-vous lire cela?
Bu ışıkta okuyabiliyor musun?
Tu arrives à lire?
Okuyabiliyor musun?
Mais tu sais lire?
Şunu okuyabiliyor musun?
Vous arrivez à lire?
- Okuyabiliyor musun?
Tu sais lire?
- Bu dili okuyabiliyor musun?
- Vous savez lire ce langage?
- Yani, İngilizce okuyabiliyor musun?
- Vous savez lire l'anglais?
Okuyabiliyor musun? Bir çoğunu.
- Peux-tu les lire?
Tuvok... Küplerde bir atmosfer okuyabiliyor musun?
Tuvok, relevez-vous une atmosphère dans le cube?
Bunu okuyabiliyor musun?
Tu peux lire ça?
Affedersin. Buradan düşüncelerimi okuyabiliyor musun?
Excuse-moi, tu peux m'entendre penser là?
- Okuyabiliyor musun?
Tu peux le déchiffrer?
- Okuyabiliyor musun?
- Est-ce que tu peux le déchiffrer?
- Jack, bunu okuyabiliyor musun?
- Jack, tu réussis à lire ça?
- Onun zihnini okuyabiliyor musun?
Vous lisez dans ses pensées?
- Okuyabiliyor musun?
- Tu sais?
Oh, tamam. Peki, şuradaki yazıları okuyabiliyor musun?
Tu arrives à lire les symboles sur la bassine dans le coin?
Dudak okuyabiliyor musun okuyamıyor musun?
- Tu sais lire sur les lèvres?
Düşünceleri okuyabiliyor musun?
Vous lisez dans ma pensée?
Bu dalgaları okuyabiliyor musun?
Tu peux suivre ces ondes?
Bunu okuyabiliyor musun? Bu doğru olamaz.
Tu arrives à lire ça? Ce n'est pas possible.
- Biraz okumamı ister misin? - Okuyabiliyor musun? Biraz.
Vu, réglé... vendu...
Okuyabiliyor musun?
Tu arrives à le déchiffrer?
- Okuyabiliyor musun?
Tu l'as?
Okuyabiliyor musun?
Tu sais lire?
Orda "erkeksi kokuyorum" yazılı, okuyabiliyor musun, Rock?
Tu peux lire ça, Rock?
Okuyabiliyor musun?
ok, dites-moi.. pouvez-vous lire?
- Nota okuyabiliyor musun?
- Tu sais lire les notes?
Okuyabiliyor musun delikanlı?
- En-dom-ma-gé!
Rusça okuyabiliyor musun?
II m'est arrivé de tomber dans ce piège.