Parayı aldın mı перевод на французский
206 параллельный перевод
- Parayı aldın mı?
Tu as l'argent?
Parayı aldın mı?
Il t'a payée?
Parayı aldın mı?
Et l'argent, tu l'as eu?
- Parayı aldın mı?
- Tu as pris l'argent?
Parayı aldın mı?
Tu as eu l'argent?
- Parayı aldın mı?
- As-tu l'argent?
- Parayı aldın mı?
Ça y est! Tu t'es pas cassé la gueule?
- Parayı aldın mı?
Vous avez reçu l'argent?
Pekala. - Parayı aldın mı? - Hayır.
Tu as pris l'argent?
Parayı aldın mı T-Dub? - Evet, evet, aldım.
- Tu as l'argent, T-Dub?
Parayı aldın mı?
Tu as l'argent?
- Parayı aldın mı? Evet, hayır?
Tu l'as pris le fric, oui ou non?
- Parayı aldın mı?
- Vous avez eu l'argent?
- Parayı aldın mı?
Vous avez obtenu l'argent?
- Parayı aldın mı?
Vous avez pensé à l'argent?
O parayı aldın mı?
Tu as pris cet argent?
Parayı aldın mı, Buzz?
Tu as le fric, Buzz?
- Parayı aldın mı?
- T'as le pognon?
Parayı aldın mı? Hepsi orada mı?
Tout y est?
Sharon'dan parayı aldın mı?
Sharon t'a donné l'argent?
- Parayı aldın mı? - Evet.
T'as le fric?
Parayı aldın mı almadın mı? Ne kadar?
T'as le fric, oui?
Pekala Jerry, yeterince oyalandım, parayı aldın mı?
Ça suffit, les conneries!
Oelbermann tüm parayı aldığını söyledi.
Il m'a dit que tu les as retirés.
Gaston, parayı aldın mı?
C'est toi qui as pris l'argent?
- Kadının elinden o parayı sen aldın. - Almadım.
- Tu as pris cet argent dans sa main.
- Masters'dan aldın mı o parayı?
- Tu as encaissé la note de Masters?
Eğer bu parayı tanımadığınız birinden aldıysanız o kişi aradığımız kişi olabilir.
Vous le teniez peut-être de l'homme que nous recherchons?
- Parayı aldın mı?
Tu as reçu l'argent?
Ona parayı nasıl aldığımızı ve hakkımız olduğunu anlatırsınız.
Dites-lui la vérité, que c'est bien à nous.
Parayı aldım, alnınıza koyuyorum. Hadi görelim.
Je prends ma pièce, je vous la mets sur le front.
- Bakın, parayı aldım. Çaldım ve harcadım.
J'ai volé l'argent, et je l'ai dépensé.
Bu parayı Ushitora'dan aldım! Alın onu!
Je l'ai soutiré à Ushi-Tora.
Parayı aldınız mı Bayan?
Avez-vous obtenu l'argent?
Bütün tüyleri satın aldım parayı da verdim.
Mais on est amis! Je t'ai pris toutes tes plumes!
Beaumont'tan bu parayı aldığını inkar mı ediyorsun?
Niez-vous avoir reçu cet argent de Beaumont?
Seni aldırırım yatıracağın parayı da yanında getirirsin.
Je pourrais passer vous chercher et vous apporter votre part du magot.
Parayı ben almadım ve kimin aldığını da bilmiyorum!
Je n'ai pas pris l'argent et je ne sais pas qui l'a fait!
Parayı kimin aldığını bulmak için katıldım.
mais pour trouver le voleur.
Bana paraya ihtiyacın olduğunu söyledin. Parayı da peşin aldın.
Tu m'a dit que tu avais besoin d'argent et tu as été payé rubis sur l'ongle.
Satın alacak parayı kazanmam, üç yılımı aldı.
En trois ans, j'ai gagné de quoi la payer.
Parayı senden borç aldığımı babama sakın söyleme.
Ne dites pas à mon père que je vous ai emprunté de l'argent.
- Parayı aldığınızı gördüm.
- Je m'assurerai qu'on vous paie.
- Parayı aldın mı diyorum?
Alors, tu l'as pris oui ou merde!
Otogarda beni tuzağa düşürme çabalarınıza rağmen parayı aldım.
Malgré vos efforts pour me coincer au dépôt, j'ai l'argent.
Evden ayrılıp oğluma bir şey almak ve yol ücretini ödemek için parayı aldığımda, hâlâ ailesini geçindiremeyen Allah'ın belası bir yerde yaşayan fakir birisi olduğumu hatırladım.
Quand j'ai quitté la maison et que j'ai dû accepter de l'argent pour acheter quelque chose pour mon fils et payer mon retour chez moi, je me suis rendu compte... que j'étais toujours ce pauvre type incapable d'entretenir sa famille. Il me fallait accepter mon triste sort parmi les pauvres.
Bir matbaadan da davalının mesela kâğıt dağıtımından aldığı parayı teslim etmeyerek zimmetine para geçirdiğini söyleyen bir telefon aldım.
J'ai également reçu un appel d'une imprimerie qui disait que l'inculpé était responsable de diverses malversations comme le refus de payer une livraison de papier.
Parayı aldıysan buna gerek yoktu. Meşguldüm. Benim bir hayatım var.
tu n'aurais pas eu à te cacher!
Neyse, parayı aldım. Kıçımı kurtardığın için sağ ol. Artık Carlos da peşimi bırakır.
Carlos va arrêter de me coller au cul.
Bart, canım parayı kimin aldığını biliyor musun?
Chéri, sais-tu qui a pris l'argent?
Sonra da bana dün burada olduğunu ve benden bufalolu parayı aldığını söyleyecek. Ve belki de "ilgimi çekecek başka şeyler var mı?" diye soracak. Evet?
Il me rappelle qu'il est venu la veille, et il me demande si je n'aurais pas d'autres pièces!