Prens mi перевод на французский
192 параллельный перевод
- Bana Snoodles der. - Yanındaki de prens mi?
Elle m'appelle Snoodles.
- Prens mi?
- Le prince?
O küçük evdeki kim? Prens mi?
Qui habite dans la petite maison?
Sürgünde bir prens miydi, yoksa bir paralı asker mi?
Prince exilé? Mercenaire?
Acaba bir prens mi?
Est-ce un prince?
- Prens mi? - Evet.
- Prince?
- Küçük Prens mi?
- Le petit prince?
İçinde bir prens mi var?
Es-tu vraiment un prince?
Bunun gibi zengin, aşağılık, zengin başka bir prens mi?
Un autre prince comme celui-ci? Laid, riche et mesquin?
Yakışıklı, kafasının tepesinde müstesnai cazibesi olan ekmek somunu misali güzel saçlı prens mi?
Un très bel homme, coiffé d'un toupet superbe évoquant une jolie miche de pain?
- Prens mi?
Un prince?
Prens mi?
Le prince?
Hey, böcek. Bu prens! - Prens mi?
- Regardez, c'est le prince.
Prens Charles'ın zaferi ezici bir zaferdi değil mi, Şansölye?
La victoire du prince Charles fut écrasante, chancelier?
Londra'dan gelen Prens John için olduğunu söylemedim mi?
Ne t'ai-je pas dit que c'était pour le prince Jean?
Harry, hiç dikkatini çekti mi? Prens, ayakkabısını ayağına giydirmek için Külkedisini her yerde aradı.
Tu t'es rendu compte que le prince cherchait Cendrillon rien que pour lui remettre son soulier?
Ama ben sana ikisini de veremem! Beyaz Atlı Prens'e mi benziyorum?
Regarde-moi bien, est-ce que j'ai une gueule de prince charmant, hein!
- Öyle mi? Hırsının, prens lülelerini kesmesine izin verme.
Ne laisse pas l'ambition te couper ta natte princière.
- Evet? - Sence Prens Andrey bizi sevdi mi?
Tu crois que nous plaisons au prince André?
Büyülü Prens değil mi o? Haydi, mutlu ol!
N'oubliez pas, c'est le prince charmant!
Demek sen bir prens oluyorsun, öyle mi?
De quoi? Une tablette de benzédrine.
Zalim mi? Prens Lurca'nın cesedini sergilediklerinde bayılmıştın.
Mais vous vous êtes évanouie devant le corps du prince Lurca.
Prens Tuan'a karşı harekete geçmeyi mi öneriyorsunuz?
Oui Majesté. Et vous venez demander des sanctions contre le prince Tuan.
Değil mi, prens?
Pas vrai, prince?
Çünkü Papa bir prens, değil mi?
Car le pape est un prince, n'est-ce pas?
Bunun içinde prens gibi değil mi?
Et lui, d'un prince?
- Prens mi?
- Le Prince?
O küstah, hırslı, zalim, işe yaramaz Prens John için mi vergi topluyorsun?
Collecter les taxes pour cet arrogant, cupide, avide, bon à rien de Prince Jean!
Kendini hiç çevrendekilerden üstün hissettin mi? Köylüler arasındaki bir prens gibi?
Tu ne t'es jamais senti supérieur aux autres, comme un prince parmi ses paysans?
- Bir prens gibi mi görünmeye çalışıyorsun?
Tu essaies d'avoir l'air d'un prince?
"Seni'sev-mi-yoruz'Prens George."
Non... "On abhorre le Prince George!"
Kral Naibi Prens ile mi müşerref oluyorum, efendim?
Ai-je l'honneur de m'adresser au Prince Régent?
- Prens mi?
- Prince? !
- Prens olan Akeem mi? - Evet.
- Akeem est le prince?
- Ben senin aşık olduğun adamım. Prens olmam bir şeyi değiştirir mi?
Je suis l'homme dont tu es tombée amoureuse, prince ou non.
Prens mi?
- Au prince?
Hoşuna gitti mi prens?
Vous aimez cela, prince?
- Evet. Prens Albert'i kutu içinde getirdiniz mi?
- Vous avez le Prince Albert?
Oh, Prens Achmed. bu kadar erken gitmiyorsun, değil mi?
- Prince Achmed! Vous ne partez pas déjà?
o kıyafetle sadece oynuyordu, kendini yiyordu Prens Achmed, değil mi?
Jouer avec ce prétentieux, ce précieux prince Achmed.
Aha, prens yapmak. resmi bir dilek mi bu?
"Pour faire un prince"!
- Evet. Sonra da, yakışıklı genç prens zalim mi zalim bir dünyaya sürgün edilmiş.
Puis, le prince charmant fut propulsé dans le monde cruel.
Prens'in soytarısı, öyle mi?
Le bouffon du prince?
İki prens birden yalan söyler mi?
Les deux princes mentiraient-ils?
Prens Hamlet'i arıyorsunuz, değil mi? Buradalar.
Vous cherchez le seigneur Hamlet?
Sen prens olduğun için, beni gözetleyebileceğini mi sandın?
C'est parce que tu es Prince que tu penses avoir le droit de m'épier à ta guise?
Bir prens mi?
Un prince?
- Angel'da onu öldürmüş. Kimseye anlatmadan. Ne harika bir prens, değil mi?
Alors il l'a tuée avant qu'elle ne puisse en parler.
- Bu Prens Albert mi?
- C'est "le" Prince Albert?
Demek istediğin diğerlerini aldatarak para kazanan birine göre mi? - Evet, o bir prens.
Pour un arnaqueur, oui, c'est un prince.
Hintli bir prens gibi mi? Tam sayılmaz.
Tu es bien.