Sakladım перевод на французский
3,407 параллельный перевод
Sakladım.
J'ai fait.
Evin bir yerine bir bilet sakladım.
J'ai caché un seul ticket quelque part dans la maison.
Çocuğu kaçırdım ve geçmişte sakladım. Güvenli olacağı bir yerde.
J'ai emmené le petit et je l'ai caché, mis à l'abri dans le passé.
Diğer zaman çizgisinden alıp sakladım.
Je l'ai prise, dans l'autre réalité, et je l'ai gardée.
Adli malzemelerimi makyaj çantama sakladım, Booth.
J'ai caché ma trousse médico-légale dans ma trousse de maquillage, Booth.
Başıma gelenleri 50 yıldır kendime sakladım.
J'ai gardé enfoui en moi pendant 50 ans ce qui m'est arrivé.
Yaptığım günahtı, bu yüzden olanları sakladım.
Ce que j'avais fait était un péché et je l'ai gardé caché.
- İki şeyi sakladım.
- J'ai gardé deux trucs.
- Sadece iki şeyi sakladım!
- J'ai gardé deux trucs.
- Burada değil, sakladım.
- Pas ici. Je l'ai caché.
Bu yüzden seni sona sakladım.
C'est pour ça que je t'ai gardé pour la fin.
Meraklı gözlerden sakladım.
J'ai fait en sorte de le protéger des personnes un peu trop curieuses.
Ben de sırrını saklayacağımı söylemiştim, sakladım da.
Je t'ai dit que je garderai ton secret, et je l'ai fait. J'essayais de te le dire sur le chemin en arrivant.
Güçlü zekası olan biri onu güvenle bulana kadar sakladım.
Je l'ai caché afin que seule une personne intellectuellement supérieure puisse le retrouver.
Bütün erzağı ve malzemeleri duvarın arkasına sakladım.
J'ai caché toutes nos affaires derrière un faux mur.
onca yıl bunu hatıra olarak sakladım, geçirdiğimiz zamanların hatırına.
J'ai gardé tout cela durant toutes ces années, à me rappeller notre temps ensemble.
Mouse Sebastian'a sırrımızı söylerken Maggie de Walt'tan sakladığı sırrını düşünmeden edemiyordu.
Alors que Mouse racontait un de mes secrets à Sébastian Maggie ne pouvait s'empêcher de penser au secret qu'elle cachait à Walt
Yalan söyleyip sır sakladığım için özür dilerim.
J'ai menti et garder des secrets, et je suis désolée.
Bu yüzden sır olarak sakladım.
Et c'est pour ça que j'ai du le garder secret.
Neden sakladığımı da bilmiyorum.
Je ne sais pas vraiment pourquoi je l'ai conservée.
Uyuşturucuyu kıçına mı sakladı?
Vous avez des ballons d'héroïne dans le cul?
- Evet. Silahları sakladık mı? - Evet.
Les armes sont cachées?
Oyuncakları sakladığım sandığımı açabilmek için saatlerini harcardın.
Tu passais des heures à jouer avec ma malle à déguisements.
Bundan daha uzun sakladığım tek sır Travis'in ikinci sınıftaki sevgilisiydi. Bu sarışın kız Erin var ya ; ... aslında kız değilmiş.
Le seul secret que j'ai gardé aussi longtemps c'était celui de Travis et sa petite amie de seconde... cette blonde nommée Erin, qui, en fait, n'était pas une fille.
Bir kaçağı sakladığınız, federal memuru tehdit ettiğiniz uyuşturucu bulundurma ve satışı, posta yolsuzluğu, kimlik hırsızlığı ve burada bulacağımıza emin olduğum başka şeylerden dolayı alayınızı hapse tıkacağız.
Nous allons vous embarquer pour avoir hébergé un figitif, menacé un officier fédéral, possession et distribution de narcotiques fraude postale, usurpation d'identité, et quelques autres trucs que je suis sûr qu'on va trouver dans le coin. Félicitations.
Sırrımı her kesten daha daha iyi sakladın.
Tu as protégé mon secret mieux que quiconque.
Arthur, senin sorular sorduğundan bahsetti. İşleri nasıl yürüttüğümüz ve içkileri nasıl edinip, nerede sakladığımızla ilgili.
Arthur me dit que tu poses des questions... sur nos affaires.
Yatırımcılar bir şeyler sakladığımızı düşünmez mi?
Les investisseurs pourraient croire qu'on cache quelque chose?
Maria kolyeyi nereye sakladığımı bilen tek insandı.
Maria était la seule personne qui connaissait où je rangeais ce collier.
Sakladığım vişneli turtayı getiririm sana ve sen de bana, insanların kıyafetlerinin altında sakladıkları şeylerden bahsedersin.
Je peux sortir cette tarte aux cerises que je réservais, et vous pourriez me parler de toutes les choses que les gens cachent sous leurs vêtements.
Sizden başka neler sakladı Bay Berenson?
Que vous a-t-elle caché d'autre, M. Berenson?
Kongre üyesi Brody ile yattığı gerçeğini sizden sakladı mı?
Vous a-t-elle caché le fait qu'elle couchait avec le représentant Brody?
- Soruya cevap verin lütfen. Kongre üyesi Brody ile yattığı gerçeğini sizden sakladı mı?
Vous a-t-elle caché le fait qu'elle couchait avec le député Brody?
Korkarım ki sakladı, evet.
J'ai bien peur qu'elle l'ai fait, oui.
Annemin evinde bir şey sakladım diyelim ki saklamıyorum bulmak için polislerin evin altını üstünü getireceğini bilirim.
Je serais sûr que les policiers auraient dû retourner l'endroit pour le trouver.
Paramı sakladığım yeri hatırlıyor musun?
Tu te rappelles où j'ai caché l'argent?
Yıllardır sakladığımız eşyalar.
Des trucs qu'on a accumulé au fil des années.
Sakladığı hançer var mı diye kontrol etmeli miyim?
Est-ce que je devrais chercher s'il y a des poignards cachés?
Ve merak ediyorsan diye söylüyorum, ben merak edip araştırmıştım çünkü 24 tam olarak kılıfında ve bileğinde sakladığı okların sayısı.
Et dans le cas où vous vous poseriez la question... J'étais en train d'étudier les nouvelles séquences... 24 est le nombre exact de flèches qu'il possède dans son carquois et les fléchettes dans ses avant-bras.
Saatleri nereye sakladığımızı öğrenmek istiyorlar.
Ils veulent savoir où on cache les horloges.
Nolan Ross'un Carrion programını şirket içinde bir yerde sakladığını doğruladım.
J'ai la confirmation que Nolan Ross cache le programme Carrion quelque part à l'intérieur de la société.
- (... sakladın mı )
... les affaires de Regina? )
Başbakanımı arayıp Eli'ın katilini sakladığınızı söyleyeceğim.
J'appelle mon Premier ministre pour lui dire que vous hébergez le tueur d'Eli.
Ne sakladığınızı bilmiyorum ama bulacağım, bulunca basın da öğrenecek.
Je ne sais pas que que vous cachez, mais je le decouvrirais, et quand je l'aurais fait, la presse aussi.
Çünkü beni tanımıyorsun ve kocamdan bir şey sakladığımı düşünmeni istemiyorum.
Car tu ne me connais pas vraiment, et je ne veux pas que tu penses que je cache des secrets à mon mari.
El Sapo, Briggs'in zulasını sakladığı depoya kadar beni takip etmiş. Boğuştuk, malı aldı.
El Sapo m'a suivie au garde-meuble... où Briggs gardait son stock, tu sais.
Fakat Zach'in ölümünü Hamiltonlar'dan sakladığım için berbat hissediyorum.
Je trouve épouvantable de cacher sa mort à ses parents.
Bütün eşyalarını sakladın mı?
Tu as gardé toutes ses affaires?
Çalışmamı sakladınız mı?
Vous avez gardé mes travaux?
Bunu senden sakladığımız için üzgünüm.
Je suis désolée qu'on te l'ait caché.
- Bir şey sakladığım yok...
- Je ne retiens rien.
sakla 24
sakla onu 19
saklan 141
saklanıyorum 16
saklanıyor 39
saklanın 104
saklayacak bir şeyim yok 31
saklanıyor musun 18
sakla onu 19
saklan 141
saklanıyorum 16
saklanıyor 39
saklanın 104
saklayacak bir şeyim yok 31
saklanıyor musun 18