Salak mı перевод на французский
2,033 параллельный перевод
Bunu tekrar deneyecek kadar salak mısın?
Es-tu assez insensée pour réessayer?
- Sen salak mısın?
- T'es con ou quoi?
Ne, salak mısın sen?
Tu joues le con, là?
Gerçekten cesur musun yoksa bir salak mısın bilmiyorum.
Je ne sais pas si vous êtes vraiment courageux ou si vous êtes juste un putain d'imbécile.
Salak mı?
Fils de boucher!
- Salak mısın sen?
- Tu es stupide?
Moruk, beni salak mı sandın?
Papy, tu me prends pour un con?
Beni salak mı sandın?
Tu me prends pour un con?
Salak mısın sen?
Tu es idiot, ou quoi?
- İnsanlar bu kadar salak mı?
Les gens sont si crédules que ça?
Sence ben garip yaşlı bir salak mıyım?
Je suis un vieux cinglé?
- Salak mısın, nesin? Tamam, her şey düzelecek.
Tout ira bien.
Sen beni salak mı sandın?
Tu penses que je suis vraiment stupide, Ortega?
Sen salak mısın?
Es-tu stupide?
Evet. Sen bizi iki salak mı sandın?
Vous nous prenez pour des cons ou quoi?
Beni salak mı sandın Wilson?
Tu crois que je suis un idiot, Wilson?
Salak mısın nesin sen!
C'est de la bêtise ou quoi?
Kız arkadaşımla mı konuşuyorsun, salak?
Tu parles à ma meuf, lavette?
Bu salak şapkayı takmak hoşuma mı gidiyor sanıyorsun?
Tu crois que j'aime bien porter ce chapeau débile?
Enos, seni salak, birisi arabamı mı çekti?
J'ai du mal à vous laisser partir avec Ies sièges déchirés. Ça me brise Ie cœur.
Tam bir salak gibi davrandım.
J'ai vraiment fait le con.
Endişelenmem gerekmeyen tek kişi Sanatoryum babamın yaptıklarından dolayı beni cezalandırmak istemese sırada olamayacak olan o salak Vir Cotto.
Le seul pour qui je ne dois pas m'inquiéter est cet idiot de Vir Cotto qui à tenté de faire voter une exeption au Centarum pour me punir pour ce que mon père a fait.
Salak gibi davrandım.
J'ai été idiot.
Porsuk resmi de var. Salak bişey biliyorum ama arkadaşım hediye etmişti...
Je sais que c'est stupide, mais c'est un ami qui me l'a donné...
Çünkü kızım salak.
parce qu'elle est débile!
Birincisi ; o kadar salak olmadığım, ikincisi de ; kimsenin fark edeceği kadar uzun kalmayacağımızdan dolayı.
A, je ne suis pas aussi bête, et B, on ne va pas rester longtemps ici.
Bu iki salak kesinlikle arkamdan bir şeyler çeviriyordu ve bundan hoşlanmamıştım.
Ces deux idiots préparaient forcément un coup derrière mon dos et je n'aimais pas ça.
İyi parçaları aldım ve onları evden birkaç zırvayla değiştirdim. Eğer bu iki salak bunları arkamdan satmaya kalkışırsa hapı yutarlardı.
J'ai pris les bons trucs et je les ai remplacés par de la camelote qu'on avait à la maison comme ça si ces deux idiots essayaient de la vendre derrière mon dos, ils se feraient avoir.
"Yakaladım" adlı salak bir gizli kamera programı olduğunu sandım
Je pensais que c'était une putain de caméra cachée.
Hiç bir salak Stephen tanıdığım yok.
Et Je ne connais pas de Stephen. Ah, félicitons le seigneur!
Benim de hiç salak Stephen tanıdığım yok.
Hallelujah!
Dışarıda elbiselerimle salak gibi duruyorum, evime girmeye çalışan ve aniden fark ediyorum :
Je suis là dehors en peignoir comme une idiote, essayant de m'introduire dans ma propre maison et soudain je réalise :
- Senden daha büyük bir salak var mıdır?
Y a-t-il un crétin plus con que toi?
O salak randevu için iki saat hazırlandım,
J'ai passé deux heures à me préparer pour ce rendez-vous à la con!
Haydi, salak babalarımıza yardım etmeliyiz.
! Venez, on doit essayer d'aider nos abrutis de parents.
Buradaki salak çalışanlarım için çok fazla suçu üzerime aldım.
J'ai trop souvent porté le chapeau pour ma stupide équipe.
Salak, bir şey soracağım.
L'Idiot, je voulais te demander.
Salak avanağı solluyor.
C'est M. Golly dépassant Oui-Oui.
- Sana yollamamıştım ki, salak.
- Je te l'ai pas envoyée.
Derse ihtiyacım yok, salak!
Pas de leçons, connard!
- Craig salak olmalı.
- Craig m'a l'air bien naze.
Şu salak oylama işine başından beri karşıydım zaten!
J'étais contre ce stupipde vote depuis le début!
Salak Bay Wenger hepinizin beynine mı sıçtı?
Ce taré de M Wenger vous a fait un lavage de cerveau.
Hayatımız sana bağlı küçük salak.
On compte sur toi, petit con.
ben görüyorum bayan hemde gayet iyi görüyorum ama atm bunu görmüyor kartımı kabul etmiyor salak makina anladın
Je peux voir, madame! Je vois très bien! Mais ce distributeur ne le voit pas!
Bu adam kendi salak yöntemiyle beni seven ve insanlara bunu göstermeye çalışan bir adam.
C'est un homme qui m'aime, mais avec sa façon idiote d'essayer de montrer aux gens ce qu'il ressent.
Salak ev arkadaşım.
C'est mon stupide coloc.
Burada, bu salak politikacılardan sıkılan var mı, benim gibi?
Est-ce que tout le monde en a autant marre que moi de ces stupides politiciens?
Seni salak hanım evladı!
Stupidités!
Salak! Beni aptal mı sandın?
Bande de cretins, vous me croyez stupide?
Birisi gibi su katılmamış salak olmadığım için, ki bu "birisi" sensin güvenlik sistemine de girdim.
À la différence de certains, je ne suis pas demeuré et j'ai piraté le code d'entrée.