Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ S ] / Söylemedim mi

Söylemedim mi перевод на французский

776 параллельный перевод
Sana söylemedim mi, söylemedim mi?
Ne te l'avais-je pas dit?
Sana yağacağını söylemedim mi?
Ne te l'ai-je pas dit plus tôt?
Çok kötü olmayacağını sana söylemedim mi?
Je t'ai dit que c'en serait toute une, n'est-ce pas?
Ben sana büyük bir sanatçı olduğunu söylemedim mi?
Je t'ai dit que tu étais un grand artiste.
Size kendi evlilik yıldönümümde... evleneceğinizi söylemedim mi zaten?
Je vous ai déjà annoncé qu'il aurait lieu le jour anniversaire de mon propre mariage.
Size söylemedim mi... Tanrı bütün çocuklarını esirger.
Ne vous ai-je pas dit que Dieu veille sur tous ses enfants?
Sana onun sarhoş olduğunu söylemedim mi?
Elle avait bu, je te dis.
O zaman dün gece Lakeview meyhanesini dağıtmak da ne oluyor? Sana Kuzey Yakasından uzak durmanı söylemedim mi?
Ça veut dire quoi de faire sauter le bar de Lakeview?
O'Hara için daha hazır olmadığımı söylemedim mi?
Je ne suis pas prêt pour O'Hara.
Sana söylemedim mi ben?
Je te l'avais dit, pas vrai?
- Sana söylemedim mi?
Ils ont fait quoi?
Bunu ona defalarca söylemedim mi sanki?
- On n'est pas des mutins. - Je lui ai dit maintes fois.
Londra'dan gelen Prens John için olduğunu söylemedim mi?
Ne t'ai-je pas dit que c'était pour le prince Jean?
Bunu yapmamanı söylemedim mi!
Je t'ai pas dit... d'arrêter?
Niye onlara, cici anneleri olduğumu söylemedin? Söylemedim mi?
Tu aurais pu leur dire que je suis leur nouvelle maman!
Söylemedim mi? Huh!
Je ne te l'avais pas dit?
Hakim Fowler'ı çağırttığını söylemedim mi?
Ne vous ai-je pas dit qu'il avait fait chercher le juge?
O Gino. Sana söylemedim mi? Birkaç gün bizimle kalıyor.
Il va rester quelque temps avec nous.
Herşeyin değiştiğini söylemedim mi?
Tout s'arrangera.
Söylemedim mi sana?
- Je te l'ai pas dit?
Bunu sana yeterince açık söylemedim mi?
Je te l'ai déjà dit.
Sana geceleri telefona bakmamanı söylemedim mi?
On ne répond jamais la nuit.
Sürprizlerle dolu olduğunu söylemedim mi?
Je t'avais bien dit que c'était rempli de surprises.
- Sana söylemedim mi?
Qui? Je ne t'ai pas dit?
Sana buraya gelmemeni söylemedim mi?
Je ne t'ai pas déjà dit de ne pas venir quêter ici?
Margaret'i bulmanı, söyledim mi söylemedim mi?
T'ai-je envoyée à la recherche de Margaret?
- Ah, sana söylemedim mi?
- Je ne te l'ai pas dit?
Virginia. Virginia, sana bir saat önce o bebeği Janey'ye götürüp kendininkini getirmeni söylemedim mi?
Je t'ai dit de rendre cette poupée et de rapporter la tienne.
Ona defalarca kez her şeyden önce seni düşünmesi gerektiğini söylemedim mi?
Ne lui ai-je pas dit que sa première obligation, c'est toi?
Ona yüzlerce kez söylemedim mi sanıyorsun?
Tu crois pas que je lui ai parlé cent fois?
"Eyodin", doğru söylemedim mi?
- Ça va pas, l'iode?
- Elbette leydi sana bunu söylemedim mi?
- Je vous en ai parlé.
- Bunu sana söylemedim mi?
Je ne vous l'ai jamais dit?
Sana söylemedim mi?
Je ne te l'ai pas dit?
Sana bu heriften uzak durmanı söylemedim mi sana?
Et je t'ai dit de ne pas t'approcher de lui.
Onun eski kafa olduğunu söylemedim mi sana?
"C'est quoi?" Je t'avais dit, c'est un candide.
- Bu kadar kolay mı? - Sana söylemedim mi?
- C'est si simple que ça?
- Öyle yapınca neler oluyor söylemedim mi?
- Je t'ai dit comment c'était, dedans.
Söylemedim, söyledim mi?
Je n'ai pas dit ça.
Bir tefeciyi ziyaret ettim ve size söylemedim diye mi?
Ma visite à une usurière?
Umarım yanlış söylemedim. - Tiyatro eleştirmeni olacak, değil mi?
C'est bien cela que tu veux être?
Sana adımın ne olduğunu hiç söylemedim, değil mi?
Je ne t'ai jamais dit mon prénom.
Vichy hakkında bir şey söylemedim, değil mi?
Moi, j'ai cité Vichy?
Sana Lombard olmadığımı söylemedim mi?
Je ne suis pas Lombard, je vous l'ai dit.
Sana söylemedim mi?
J'ai raté mes examens.
- Sen bana öyle söylemedin mi... - Ben hiçbir şey söylemedim.
- Ne m'avez-vous pas dit...
Ben iyi olmadığını söylemedim, değil mi?
Ai-je dit le contraire?
Sen, sana televizyon cihazını onarmanı söylemedim mi?
J'ai fait le col de Kasserine.
- Bunu söylemedim. - Sence böyle bir düşmanlığın beni alt etmesine izin verirsem iyi mi etmiş olurum?
Et ce serait bon pour les enfants de me voir plier devant cette cruauté?
Seni arayacağımı söylemedim mi!
Pourquoi partir?
- Sana söylemedim, değil mi?
- Lapins! Je ne t'ai pas dit, non?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]