Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ T ] / Telefonu aç

Telefonu aç перевод на французский

919 параллельный перевод
Neden birkaç dakika önce telefonu açıp da cevap vermedin?
Pourquoi tu n'as pas décroché, tout à l'heure?
Telefonu aç, sarışınım.
Réponds, Blondie.
Düğmeye basıyorsun, fabrikalar kuruluyor. Veya telefonu açıyorsun ve 100 tanker İran'a gidiyor. Veya diktafona diyorsun ki :
Vous appuyez sur un bouton et une usine se crée, vous prenez le téléphone et 100 pétroliers partent pour la Perse, vous allumez le dictaphone et dites,
O kadar güçlüysen telefonu aç.
- Décroche, si tu es si fort.
Biri telefonu açık bırakmış.
Quelqu'un a oublié de raccrocher.
Moskova'ya kırmızı telefonu açıp sınırı geçmesini sağlar mısın?
Pouvez-vous aviser Moscou, le faire passer?
Telefonu açık bırak ki, kimse rahatsız etmesin.
Décroche le téléphone qu'on le dérange pas.
Telefonu açık bırakmayı unuttum.
J'ai oublié de décrocher le téléphone.
Size söylediğim gibi, Jim'in cesedini çimlerde görür görmez içeri girdim, telefonu açıp sizi aradım.
Oui. Je vous l'ai déjà dit. Dès que j'ai vu le corps de Jim sur la pelouse, je suis venu vous appeler d'ici.
Hatta kimse yok, diyor. Bu durumda telefonu açık bırakmış olmalı.
- Elle n'est pas en communication.
Telefonu açık bırakmış mı olmalı?
- Elle a dû décrocher. Ce n'est pas formidable?
Amerika'nın her yanında insanlar evlerinde konseri bekliyor, o ise telefonu açık bırakmış.
Il y a des gens dans tous le pays qui attendent le concert, et elle a décroché son téléphone!
Gece yarısı ile 12 : 30 arasında Cathy'ye ilk telefonu açıyorum.
Premier appel à Cathy entre minuit et minuit et demi.
- Belki de telefonu açık bıraktılar.
- Son téléphone est peut-être décroché.
Telefonu aç.
Répondez.
Telefonu açık bırakıyor, sobanın kenarında diz çöküp bir kibrit daha çakıyor.
Elle raccroche, s'agenouille près du fourneau, allume une autre allumette.
Konuşan saat telefonu açık bırakmış.
L'horloge parlante a été larguée par les télécoms.
Telefonu açınca Les Charles'ı iste.
Quand on répondra, demande Les Charles.
Oradaysan telefonu aç!
Si tu es là, réponds!
Air France yolcusu Andrew Dunham lütfen beyaz telefonu açınız...
Le passager d'Air France Andrew Dunham est prié de décrocher un des téléphones...
Telefonu aç. Haydi.
Décrochez le combiné.
Birçok insan romantik bir gece yaşadığında telefonu açık bırakıyor çünkü cinsel ilişkilerinin bölünmesini istemiyor.
Il y en a qui décrochent le combiné pour ne pas être dérangés dans l'intimité.
Birkaç tane bonbon al, telefonu açık bırak eski kumandayı eline alıp şunu hatırla :
Mangez quelques douceurs, débranchez le téléphone, prenez la télécommande et rappelez-vous :
Hadi, hadi Margaret. Telefonu aç.
Allez, allez, Margaret.
Telefonu aç.
Viens répondre!
Haydi, Michael. Haydi, telefonu aç.
Allez, Michael, décroche ce téléphone.
Telefonu açık tut.
Appelle le drugstore, demande Sullivan.
Telefonu aç.
Répondez au téléphone.
Telefonu açık bıraktın.
Vous avez oublié de raccrocher.
Hadi, aç telefonu.
Allez, décrochez.
Tanrı aşkına, açın şu telefonu!
Pour l'amour de Dieu, répondez!
- Aç telefonu.
- Réponds.
Telefonu genel yayına açın ki herkes beni duyabilsin.
Raccordez-moi au haut-parleur, que tous m'entendent.
Aç su lanet telefonu.
Décroche ce foutu téléphone.
Aç telefonu, de ki, "büroda geç vakte kadar çalışıyorum."
"Je vais travailler tard au bureau."
Selam Jim, aç telefonu.
Réponds, Jim.
Jim, aç şu telefonu.
Jim, réponds.
Aç şu telefonu!
Réponds! Réponds, frère. Allez.
- Aç telefonu.
- Allez-y.
Tamam. Elbette telefonu açık bırakırım.
Bien sûr, je ne raccroche pas.
Oh, Lyndsey, aç şu telefonu. Arayan Paul.
Réponds, c'est Paul!
Glen, aç şu telefonu.
Glen, tu vas répondre?
Telefonu bırak ve şu kapıyı aç!
Raccroche le téléphone et ouvre!
- Müziğin sesi çok açıktı, muhtemelen duymazdım telefonu.
J'avais prévu de tout ranger avant que vous ne rentriez.
- Neden telefonu sen açıyorsun?
Et ça devrait aller pour le chat. Le chat? Que s'est-il passé?
Lütfen telefonu aç.
Je dois te parler.
Trevor, aç şu telefonu!
LES FOLIES NUTRITIVES
Aç şu telefonu, lütfen.
Quoi? Du beurre et de la ciboulette.
Aç su telefonu, canimi sikiyorsun, seni hiç bulamiyorum!
Décroche! J'en ai marre, tu n'es jamais là... Je suis là.
Aç şu telefonu Margaret.
Réponds, Margaret.
Evinde telefonu kim açıyor?
Arrêtez-vous ici.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]