Up перевод на французский
4,481 параллельный перевод
Glenanne'in ölmesini isteseydi onu araçta bırakırdı. Bana söyleyecek bir şeyin mi var?
Si il voulait Glenanne morte, elle serait dans le pick up.
Kulübesinden ayrılıyor ve eski bir araca biniyor.
( par l'oreillette ) : Il quitte sa cabane et monte dans un vieux pick-up.
Keep it up, ve Bu bina olacak doğru hızlı sizin için bir kutu,.
Continue comme ça et ils te construiront une boite rapidement.
St. Stephen'dan bir hasta ilaç soygunu sırasında rehin alınmış, 20 yaşında bir kız.
Une patiente du St Stephen prise en otage lors d'un hold-up pour de la drogue, une fille de 20 ans.
Surat as biraz.
Nous allons sale, vous Up
Hata ettim.
I fucked up.
Heads up!
En haut!
Dinleyin, çocuklar acele etmemiz up--aah!
Écoutez, les gars vous devez vous dépêcher.. aah!
Yatırımcıları ilgisini çektim, ağ tabanı oluşturdum.
J'ai cherché les investissements, booked up the user base.
" Perşembe günkü check-up'ından sonra beni ara lütfen.
" Appelle-moi après sa visite chez le docteur.
Seni alan kamyonet.
Le mec du pick-up.
Koreliler remix yapmış.
Le mash-up coréen.
Pikabı var.
Et il a un pick-up.
Daha önce hiç pikaba binmemiştim.
Je n'ai jamais été dans un pick-up.
- Pikabındaki farlar çalışmıyor mu?
Et alors? Les phares du pick-up ne marchent pas?
- Pikaba bindim.
- Un pick-up.
Bi soyguncu tarafından kafanızdan vuruldunuz.
- On vous a tiré dessus durant un hold-up.
Vazgeç!
[Encouragements] Give it up!
Stand up yolunda bir kariyer düşünmelisin, çünkü polisliğin tehlikede.
Vous devriez faire du stand up, maintenant que votre carrière est fichue.
Onu devirmeye çalıştım ama o beni devirdi.
Je faisais un lay-up, il arrive et me sort.
Bir de "Litt Up" markasını tescil eden kimmiş öğren.
Et trouve quel est l'atout de ma demande de dépôt de marque sur "Litt Up."
Kamyonete mi?
Dans le pick-up?
Kapa lanet çeneni.
Shut the fuck up.
Now you know the drill so listen up.
Tu sais comment ça marche alors écoute.
Wrap'em up, pub aşağı almak eve bir çiş biri için.
On les emballe et on descend au pub pour en boire un petit sur le chemin de la maison.
# Şimdi değiştirdim fikrimi araladım kapılarımı #
♪ now I find l've changed my mind ♪ ♪ and opened up the doors
# Şimdi değiştirdim fikrimi araladım kapılarımı #
♪ and now I find l've changed my mind ♪ ♪ l've opened up the doors
Bir de onun en sevdiği film Subay ve Centilmen'den Up Where We Belong şarkısını ekleyeceğim.
J'ai aussi prévu de mettre un lien vers la chanson "Up Where We Belong" de son film préféré, "Officier et gentleman".
YouTube'da görüntüleri var.
Il y en a un mash-up sur YouTube.
# Biliyorum kararını vermedin daha #
I know you haven t made your mind up yet
Bir soygun bu.
C'est un hold-up.
- Geniş çaplı bir muayene geçirmesi gerekecek.
Il va lui falloir un check-up complet.
- Hadi, Grace. - Batter up!
Qu'en dis-tu, bébé?
Haydi, bebeğim, batter up batter up.
Allez, ptit singe, sois un batteur, sois un batteur.
Cassie, buraya gelip destek vermen çok güzel.
Cassie, big up pour ton soutien.
"... soygunu planlamama yardım eden, kamyoneti kullanan ve kemikleri yüklerken etrafı kollayan kendisiydi. "
"qui m'a aidé à planifier le hold-up, conduit le van, et gardé un oeil sur les os que nous avons chargés."
Soygun sırasında kimse ölmedi.
Personne n'est mort pendant ce hold-up.
# Onun hızlı arabasında # toz kaldırsaydın # olduğun yere # çekseydin # oh, bebeğim... # ne olurdu?
♪ kicking up dust ♪ in his fast car ♪ pulling right up
Sadece, çekap yaptıracağına söz ver, tamam mı?
Promets-moi seulement de faire un check-up, d'accord?
Teğmen Keith'in 2009 model gri kamyoneti için arama bülteni hazır.
Il y a un avis de recherche sur le pick-up gris de 2009 du lieutenant Keith.
Onlar farkında olmadan bir soygun fikrini birinin kafasına yerleştiremezsin ki.
Tu ne peux pas mettre l'idée de faire un hold-up dans la tête de quelqu'un sans qu'il le sache.
Bu aptal kupayı bile hak etmiyorum. "Litt Up" mı?
Je ne mérite même pas cette stupide tasse.
"Sik Up" olmalıymış.
"Litt up"? Ca devrait être "Shit Up".
- Yani defalarca Litt'lenen her kadın benim vücudumla yakın olmayı ister tabii.
Une femme, qui a été plusieurs fois "Litt up" exigerait l'exclusivité de mon corps.
- Şirketinde işe alması.
Sa start-up.
Çalışanlarım bilgilerine ulaşamadı bu yüzden biraz araştırma yaptım ve kamyonetin arkasında oturup bira içtiğin bir fotoğrafı gördüm ve kendime bu bir bilim insanı değil dedim.
Mon bureau ne trouvait pas ton profil, donc j'ai fais quelques recherches et j'ai trouvé cette photo de toi assise à l'arrière d'un pick-up buvant une bière, et je me suis dit "Oh, elle n'est pas douée pour les sciences"
Onlara bir parça kemik, sütyen ve mikrofon ver, -... kendilerini bir halt zannetsinler.
Donnez à ces cas sociaux un soutien-gorge push-up et un micro, et ces débile le mangerons comme des Twinkies...
# Hayatımdan vazgeçmeyeceğim #
I won t give up on my life
♪ and may you stay ♪ forever young ♪ may you grow up to be righteous ♪
forever young may you grow up to be righteous may you grow up to be true may you always know the truth and see the lights surrounding you may you always be courageous stand upright and be strong and may you stay
lordemre Özgün Kasap Andaç Akalın Keyifli Seyirler...
- Charlie Breaks Up With Kate - Diffusé le 30 mai 2013.
♪ forever young ♪ may you grow up to be righteous ♪ ♪ may you grow up to be true ♪
forever young may you grow up to be righteous may you grow up to be true may you always know the truth and see the lights surrounding you may you always be courageous stand upright and be strong and may you stay