Uyandır перевод на французский
3,407 параллельный перевод
Tıbbî, psikolojik ve fizikî açıdan merak uyandırıcı biri.
Médicalement, psychologiquement et physiquement, il est fascinant.
Şu an burada olman çok şüphe uyandırıcı demek.
C'est super suspect de vous trouver ici.
Saat dörtte bütün hizmetçiler, simülasyon tarafından uyandırılır.
À 4 : 00, chaque servante est réveillée avec des hormones. Ce que nous sommes plus toniques
Diğerleri bu cesur, ölsem de vazgeçmem huyunu hoş bulabilir ama bende başını bir duvara çarpma isteği uyandırıyor.
Si certains trouvent ce côté jusqu'au-boutiste charmant, moi, ça me donne envie de t'exploser la gueule.
Sonra annen beni uyandırıp dedi ki "Archie, doğdu."
Alors, ta mère m'a réveillé, et elle a dit : "Archie, elle est là."
Öyleyse uyandır hepsini.
Alors, réveillez-les.
Hayır, onu hemen uyandırmalıyız!
Non, nous devons nous réveiller / / lui vous dès maintenant!
- Seni uyandırırım.
- Je vous réveillerai.
Beni uyandır.
Réveille-moi.
Bu işlem onları uykudan uyandırıyor.
Cela le réveille de sa torpeur.
Altı saat sonra uyandır onu.
Réveille-la dans six heures.
Doğru noktalara yerleştirilmiş kulaklı birkaç ajansa timi yönlendirmek için hazırda bekleyen gözlemciler oldukları izlenimini uyandırır.
Et quelques agents bien placés avec des oreillettes ont l'air de guetteurs prêts à guider une équipe d'assaut.
Heyecanlı bir şeyler olursa beni uyandırırsın.
Bon, tu me réveilles seulement si ça bouge.
Umarım ileri gitmemiş olurum ama böyle yemek yiyen bir kadın gördüğümde... İnsanda riske girme isteği uyandırıyor bu durum.
Je ne veux pas être trop entreprenant, mais quand je vois une femme manger comme ça, ça me donne envie de tenter ma chance.
Yapma. Kendine güvenmek arzu uyandırır, Hodgman.
Les filles aiment les mecs surs d'eux.
- Sam'i uyandır.
- Réveille Sam!
Gecenin bir yarısında birbirimizi uyandırırız ve duş almadan pijamalarımızla kardeşlik partisi veririz.
Nous nous réveillons les uns les autres en pleine nuit puis allons a une fête sans se doucher ou se changer
Cinsel istek uyandırıyor.
- C'est excitant. - Lassie.
Korumaları uyandırıyorsun.
Tu vas alerter les gardes.
Tünel kazmanın, ateş toplarını atmanın bir bakış için C-130'ları yeniden tedarik etme olasılığını belirledik ama onlar çok şüphe uyandırıcı olabilir.
Nous avons étudié la possibilité, de creuser des tunnels, d'envoyer des ballons, de détourner un C-130 ( avion mili de transport ) pour jeter un oeil, mais ça aurait pu les alerter.
Yeni taze bir sese bakacağız insanları uyandıracak ve onların hayal kırıklıklarından faydalanacağız
Ce qu'il nous faut, c'est une voix neuve qui réveille les gens et exploite leurs frustrations.
İnsanları günlük hayatlarından uyandırıyoruz Emily.
On sort les gens de la routine quotidienne.
İzin ver yoksa çığlık atıp herkesi uyandırırım.
Laisse-moi entrer ou je commence à hurler et à réveiller le bloc entier!
Birbirinize olan sadakatiniz son derecede hayranlık uyandırıcı.
La loyauté que vous vouez vouez les uns aux autres est en vérité plutôt admirable.
- Geldiğinde beni uyandır olur mu?
Oui, je finirai demain. Réveille-moi à ton retour.
Kadehimi, size ve ay ışığına parlama isteği uyandıran o eşsiz güzelliğine kaldırıyorum.
A la votre ; Mme O'Neil, et un visage qui donne au clair de lune quelque chose de bien plus brillant.
Pamuk Prenses ebedi uykusundan uyandırılabilecek mi?
Est-ce que Blanche-Neige va se réveiller de son sommeil éternel?
Umarım onu uyandırmamışımdır.
J'espère que je l'ai pas réveillé.
Sabahları seni o uyandırıyor.
Elle te réveille encore le matin.
"Merak uyandırıcı. Bu kapağı saf boktan yapacak kadar ne var bu kitabın içinde?"
Je me demande ce qu'il ya dans ce livre pour qu'ils aient cru bon de mettre une couverture aussi merdique. "
Bu da merak uyandırıyor, Şimdi bu gazeteler için bir alıcı piyasası.
Le marché est actuellement favorable aux acheteurs.
Bağırıp herkesi uyandırırım yoksa.
Je vais me réveiller tout le monde avec un cri.
Bir keresinde babam beni gece vakti uyandırıp şöyle dedi :
Au milieu de la nuit, mon père m'a réveillé et m'a dit
Annemin hikayesi herkesin sempatisini uyandırır.
L'histoire de ma mère attire la sympathie.
Onu uyandır...
Amène toi.
Hayranlık uyandırıcı değil mi?
Impressionnant, non?
Hiç şüphe uyandırıcı değil.
Pas suspect du tout.
Lore. İkizleri uyandır.
- Lore réveille les jumeaux.
Beraber davaları çözüyorduk. Değerli nesneler, ilgi uyandırıcı hikayeler, egzotik mekanlar.
On a résolu des cas ensemble, objets de valeur, histoires intrigantes, endroits exotiques.
Gerçekten, gecenin ortasında beni uyandırıp, senin yoluna gelme konusunda tehdit edecek kadar saf mısın?
As-tu la naïveté de croire que me réveiller et me menacer t'aidera à atteindre ton but?
Hayır, 6 yaşındayım. Sizi erkenden uyandırma iznim var.
Non, j'ai 6 ans, j'ai le droit de vous réveiller.
Görünüşe göre kendisini ZR-121 adlı bir ilaçla tedavi ediyormuş ki bu da aşk ve şehvet hisleri uyandırıyormuş.
Il s'avère qu'il se traitait lui-même avec une drogue appelée ZR121 qui cause des sensations d'amour et de l'excitation.
- Evet ama baba, uyandır demiştin.
{ \ pos ( 192,210 ) } Ouais, mais tu m'as dit de te réveiller.
İzliyor, öğreniyor, merak uyandırıyor.
Il regarde... il apprend... il absorbe.
Ne olursa olsun beni uyandır, olur mu?
Réveille-moi au cas où.
Kaldırımda uyandığımda fotoğraf makinem paramparçaydı gömleğimden aşağı kanlar süzülüyordu şişman bir polis başımda bekliyor ve bana "Yerden kalkma, zenci" diyordu.
Je suis revenu à moi, ma caméra en morceaux, du sang sur la chemise, des gros flics à mes côtés, qui m'ont balancé : "Bouge pas, sale nègre."
Ve uyandığı zaman, açtır.
Quand il se réveille, il a faim.
Uyandığınızda, hemen rüyalarınızı yazın. bu hatırlamanızı güçlendirir. analog üzerindeki sayısal değerlerin bir anlamı yoktur. ama... semboller hep aynı kalır.
tu écris ton rêves à la main ça renforce la mémorisation analogique supérieur au numérique les mots n'ont pas de sens mais mes symboles restent immuables
Fakat uyandığında ailesinden birilerini görmesi iyi olacaktır.
Mais ce serait bien que quand il s réveille il y ai de la famille avec lui.
Uyandırın adiyi.
Réveille ce faux-cul.
Evet, sonra da bebek beni uyandırdı. Sancısındandır.
Et pourquoi cela affecte votre sommeil?
uyandırdığım için üzgünüm 18
uyandırın onu 16
uyandırdım mı 47
uyandır onu 30
uyandım 69
uyandığında 36
uyandı 37
uyandığımda 33
uyandın mı 44
uyandırın onu 16
uyandırdım mı 47
uyandır onu 30
uyandım 69
uyandığında 36
uyandı 37
uyandığımda 33
uyandın mı 44