Uyumalıyım перевод на французский
138 параллельный перевод
Ben de uyumalıyım.
Moi aussi, j'en ai besoin.
Geç oldu. Uyumalıyım.
Il est tard, je m'en vais dormir.
Yarın maçım var, uyumalıyım.
C'est Forest Hills, demain. Je dois dormir.
Uyumalıyım.
J'ai sommeil.
Biraz uyumalıyım. Yarına dip diri olurum.
- Faut que je sois en forme demain.
Yemek yemeli, uyumalıyım.
Je dois manger, dormir...
Biraz uyumalıyım. Şu ışık gözüme vurup duruyor.
La lumière m'empêche de dormir.
Biraz uyumalıyım.
Reposez-vous.
Sanırım uyumalıyım. Eğer uyursan, İngiliz esir kampında uyanırsın.
Vous vous réveilleriez dans un camp anglais.
Daha fazla konuşamayacağım, yorgunum. Uyumalıyım.
Je ne peux plus parler, je suis très fatigué, je vais aller dormir un peu.
Askerlerle savaşmak için gücümü korumalı bu yüzden karılarım olmadan uyumalıyım.
C'est pourquoi je ne dois dormir aux côtés d'aucune femme, et garder mes forces pour combattre les soldats.
Biraz uyumalıyım.
J'ai besoin de dormir un peu.
Peki ya nerede uyuyabilirim? Ama iyi uyumalıyım. Şurada salon var, bayım.
Au saloon Gila, juste à côté.
Affedersiniz ama artık uyumalıyım.
Pardon. Je dois aller me coucher.
Ve şimdi uyumalıyım.
Et je dois dormir.
Ama şu anda biraz uyumalıyım.
Mais là, je dois faire un somme.
Uyumalıyım.
Je dois dormir.
Birkaç saat uyumalıyım. Sadece birkaç saat, tamam mı?
On va dormir deux heures, pas plus, d'accord?
Gidip biraz uyumalıyım. Erken kalkmam gerek.
Je vais me coucher, je me lève bientôt.
Biraz uyumalıyım.
Il faut que je dorme.
Yakında uyumalıyım, bu yüzden iyi dinle.
Je retournerai dormir, bientôt. Écoute bien.
Ve biraz uyumalıyım.
Et il faut que je dorme.
Bak, anlatmak istediğin ne bilmiyorum ama yarın önemli bir sunumumuz var, ve ben gidip biraz uyumalıyım.
Ecoute, je ne sais pas ce que tu veux me dire, mais on a une grande présentation demain, alors je vais me coucher.
Uyumalıyım.
Il faut que je dorme.
Bazen kalbim şöyle diyor fare zehrini içip son kez uyumalıyım.
Des fois, y a mon coeur qui me dit : "Autant avaler de la mort aux rats. " Et dormir pour de bon. "
Seni seviyorum, ama şimdi uyumalıyım.
Je t'aime, mais il faut que je dorme, maintenant.
İyi uyumalıyım.
Un peu de sommeil serait indiqué.
Belki uyumalıyım.
Vaut mieux que je dorme.
Uyumalıyım.
Dormir.
- Bak, biraz uyumalıyım.
- Il faut que je dorme.
Biraz uyumalıyım.
- Je dois... Je dois dormir. - D'accord.
Şimdi uyumalıyım.
Je dois aller dormir mainrenanr.
Biliyor musun? Benimle konuştuğun için teşekkürler. Ama uyumalıyım.
Merci d'avoir discuté de tout ça, mais... faut que je dorme.
Batı tarafında uyumalıyım çünkü ben California'da büyüdüm ve öbür türlü okyanus yanlış tarafta olur.
Il faut que je dorme du côté ouest... parce que j'ai grandi en Californie... et qu'autrement... l'océan serait du mauvais côté.
Evet, ama ilk önce biraz uyumalıyım ve bu sefer - ben- yatağı alıyorum.
D'abord, j'aimerais me reposer.
Uyumalıyım.
Je devrais dormir maintenant.
Kaçırdığım işlerimi tamamlayıp, birazcık uyumalıyım.
J'ai du travail en retard.
Onunla aynı odada uyumalıyım.
Je dois dormir dans la même chambre que lui.
Yerdemi yoksa yataktamı uyumalıyım?
Je dors sur le lit ou sur le plancher?
Ben uyumalıyım.
Je dois me coucher.
Uyumalıyım, Mr Beefy.
Prends un peu de chose sommeil Mr Beefy.
Ben biraz yatmalı ve uyumalıyım.
J'ai besoin de m'allonger... et de dormir
Kahveye ihtiyacım yok. Gece iki saatten fazla uyumalıyım
Ce qu'il me faut, c'est plus de 2 h de sommeil.
Bütün gün uyumalıyım.
Je vais rester au lit aujourd'hui.
- Uyumalıyım. - Evine götürmemi ister misin?
- Il faut que je dorme.
- Oh. Sanırım hepimiz de gidip uyumalıyız.
On va tous aller se coucher.
Yorgunum... Uyumalıyım.
Tu dois comprendre qu'avec les drogues, tu te sens bien.
Makineyi onarmalıyım. Sen biraz uyumalısın.
Je dois réparer ma machine.
Ama uyumalıyım.
c'est le calme avant l'orage.
- İyiyim. Sadece biraz uyumalıyım.
- J'ai besoin d'un peu de sommeil.
Sadece uyumalıyım.
J'ai juste besoin de dormir.