Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Y ] / Yapamaz

Yapamaz перевод на французский

4,620 параллельный перевод
Yarın yapamaz mısınız peki bunu?
Pourquoi pas demain?
Bunu kimse yapamaz.
Personne ne peut faire ça.
- Biz sadece yapamaz mıyız -?
Je peux tout t'expliquer, mais d'abord...
Amerika bunu tek başına yapamaz. Müttefiklerimizin tam finansal desteği lazım.
L'Amérique ne fera rien sans l'appui financier de ses alliés.
Çünkü o cesetlere yapılan şeyi bir insan yapamaz, en azından çıplak elleriyle.
Parce qu'aucun humain n'aurait pu mutiler ainsi les corps, pas à mains nues.
Eğer anomalileri bulamazsa hiçbir şey yapamaz.
Il ne peut rien faire s'il ne peut pas trouver les anomalies.
Eğer hapiste olursa yapamaz.
Il ne peut pas le faire s'il est en prison.
Özel bir görev olarak yapamaz mısınız?
D'abord, je ne veux pas de votre argent.
- Renk yapamaz.
On ne peut pas avoir de la couleur.
Kimse 50 binlik bir iyilik yapamaz. Özelliklede yılda 3 bin kazanan bir polis.
Personne ne rend service à 50,000 dollars... pas un flic qui se fait 3,000 l'année.
Sadece bilmiyormuş gibi yapamaz mısın?
Peux-tu juste t'en aller?
- Yapamaz mısın?
- Je ne sais pas - - Tu ne peux pas-- -?
Bunu benim için yapamaz mısın?
Tu ne peux pas faire ça pour moi?
Hayatın karşımıza çıkaracağı sonuçlara katlanmaya razı olursak biz de özgürce davranıp istediğimizi yapamaz mıyız?
Ne sommes-nous pas capables de nous libérer et faire ce que nous voulons tant que nous en payons les conséquences?
- Olmaz, yapamam. - Yapamaz.
Je peux pas.
Bunu yapamaz, tam aileyi bir araya toplamaya çalışırken.
Elle ne va pas faire ça, pas maintenant, quand tout finit par rentrer dans l'ordre.
Bunu hapishane hücresinden yapamaz.
Il ne peut pas le faire depuis une cellule.
Kimse ona zorbalık yapamaz.
Je ne pense pas qu'elle puisse être persécutée.
Yönetmenim ışıkla şekil verir. Ekibi olmadan bunu yapamaz.
Pardon, je veux pas faire ma diva, mais il y a tellement de personnes.
Yetenekli ve hırslı olduğun için divasın ve dünyada hiç kimse senin, Rachel Berry'nin yaptığını yapamaz.
Tu es une diva parce que tu es talentueuse et ambitieuse et parce que personne d'autre dans le monde ne peut faire ce que toi, Rachel Berry, peux faire.
Rusty, bir şeyler yapamaz mıyız?
Rusty, on ne peut rien faire?
Bir güzellik yapamaz mısın?
Tu me fais un rabais?
Köfte bile yapamaz o.
Il sait pas cuire une saucisse.
Mitsuko'm gibi rol yapamaz bu kadın!
Cette femme ne peut pas prendre la place de ma Mitsuko!
Isaac Newton bu kadar yanlış yapamaz.
Isaac Newton n'a pas pu se tromper.
Kimse bu işi senden iyi yapamaz.
Personne ne fait ce travail mieux que toi.
Hiç işimi yapamaz duruma gelmemiştim.
Je n'ai jamais dans l'incapacité de faire mon travail.
Ne yani kızlar espiri yapamaz mı?
Qu'est ce qui n'est pas fillette à propos des blagues?
Olmaz, yapamaz.
Oh non, elle ne peut pas.
Bu yaraları Hickman yapamaz.
Ces blessures excluent Hickman.
Sana söylemiştim, Charlie böyle bir şey yapamaz.
Je te l'ai dit, Charlie n'a pas pu le faire.
Muhammed, sahiden yapamaz mısın?
Mohamed! Vous ne pouvez vraiment pas?
Onunla konuşana kadar bunu yapamaz.
Il ne peut pas faire ça avant que je lui parle.
Hayır, yapamaz.
Non, il ne peut pas.
- İkisini de yapamaz mıyım?
Je pourrais faire les deux?
Demek istediğim, şu an bir şey yapamaz mıyız?
Nous ne pouvons rien faire tout de suite?
Herkes bunu yapamaz
Tout le monde ne va pas réussir ici.
Benim mekanımda benden başka hiç kimse hile yapamaz.
Personne ne triche dans mon bar à par moi.
Yardım almadan yapamaz.
Mais il ne pourra pas sans aide.
Bir şey yapamaz mısınız?
Vous ne pouvez rien faire?
- Onarmak için bir şeyler yapamaz mısın?
- Tu peux faire quelque chose pour résoudre ce problème?
- Ne var? Türklerle iş yapamaz mıyım ben?
Je ne peux pas faire affaire avec les Turques?
Bunu yapamaz. Bir dosya kapanmak bilmezse böyle olur.
Tu as juste peur d'en parler parce que tu pourrais avoir tort.
Onları etkileyecek bir şeyler yapamaz mısın?
Tu ne peux pas les charmer ou un truc comme ça? Ce sont des filles.
Bunu yapamaz.
Et bien, elle ne peut pas faire ça.
Bunu yapamaz.
Mais il ne peut pas.
Bir şeyler yapamaz mısın? Biliyorum.
Tu peux pas faire quelque chose?
Bazı kızlar makyaj yapabilirken bazıları yapamaz.
Certaines filles peuvent se maquiller, d'autres non.
Bir şey yapamaz mısın?
Vous ne pouvez rien faire?
Yapamaz.
Il n'aurait pas pu.
Bir şey yapamaz mısın?
Jacs a menacé ma fille.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]