Âşkım перевод на французский
39 параллельный перевод
Bu âşkımın bir kanıtı.
C'est une preuve d'amour.
Selam benim küçük âşkım.
Salut, mon petit.
Benim âşkım sensin Fielding.
Vous êtes mon amant, Fielding.
Âşkım.
Oh, ma chère.
80'de savaşa gidebiliyorsunuz 21'de içki içebiliyorsunuz ve 65'te emekli oluyorsunuz peki kaç yaşında olmalıyız ki âşkımız gerçek olsun?
vous pouvez conduire à 16 ans, aller à la guerre à 18ans, vous pouvez boire à 21 ans et prendre votre retraite à 26 ans, alors quel âge devez-vous avoir... avant que votre amour... soit réel?
Âşkım!
Mon amour.
Sana ilk âşkımı anlatmamı ister misin?
Tu veux que je te parle de mon premier amour?
Hayır, ilk âşkımı.
Non, mon premier amour.
16 yaşımdan 22 yaşıma kadar, eroin hayatımdaki en büyük âşkım oldu.
De 16 à 22 ans, l'héroïne, c'était toute ma vie.
Efendim âşkım?
Oui, mon amour?
~ ~ Benim âşkım, ona ait. ~ ~
Que mon amour n'appartient qu'à cette personne
Ne kadar büyümüşsün, âşkım!
Qu'est-ce que tu as grandi, mon chéri!
Her zaman gerçek âşkımıza kavuşamıyoruz ama değil mi?
Et bien, on n'a pas toujours l'amour de sa vie, n'est-ce pas?
Üzgünüm âşkım.
Je suis désolé, chérie.
Benim ilk âşkım Dolly Parton'dı.
Pour moi, c'était Dolly Parton. Quel derrière!
Ama o benim çocukluk âşkımdı ve sen onu Greg'ledin! Âşkın mı?
C'était mon amour d'enfance, et tu as essayé de t'y Greg-ffer.
"Âşk için Çatışmak" ta yaptığımıza benzer bir şey yani.
Ça ressemble à l'une des scènes du Prix de l'Amour.
Her işlemi kolaylaştırırım. Âşk dediğiniz şey hariç.
Je peux simplifier toute procédure, à part ce que vous appelez "amour".
Biliyorsun, hoca hanımın küçük âşk mektubu, buralara ulaştı özellikle de "Beni dilediğin zaman ara." kısmı.
Tu sais bien, Nathan, c'est le billet doux que tu as montré à tout le monde. Et après, il y avait marqué : "Appelle-moi, si tu as besoin de quoi que ce soit." Et c'était souligné.
"Sanırım âşk beni bu nihaî sonuca sürükledi."
"Je pense que l'amour m'a conduit à l'étape ultime"
Bu nedenle bir kere daha âşkı hissedemeyeceğimizi anladığımızda hayatımıza son vereceğimize yemin ederiz.
C'est pourquoi nous jurons de mettre fin à nos jours une fois que nous ne ressentirons plus aucun amour
Ve âşkı bizden çalanları da yanımızda götüreceğiz.
Et nous emmènerons tous ceux qui nous ont dérobé notre amour.
Haley, sen ve Nathan'ın büyük bir âşk yaşadığınızın farkındayım ve benim de lisede böyle bir âşk yaşadığımı biliyorsun ama kimi zaman âşk solar ve bunu tüm kalbimle istiyorum ki, dilerim senin âşkın solmaz.
Haley... je sais que toi et Nathan êtes amoureux et tu sais que j'étais aussi amoureuse au lycée mais parfois l'amour se fane... et j'espère juste de tout mon coeur qu'il ne se fanera pas pour toi.
- Hayır. Çünkü ben Nathan'la seninki gibi bir âşk yaşayamadım.
J'ai vraiment fait une grosse gaffe avec Jenny, hier.
Bu bir âsk mı?
- C'est l'amour?
Kariyerim ve âşk hayatım hiçbir yere varmıyor.
"Ma carrière et ma vie amoureuse ne vont nulle part!"
Bu adamlar annenle âşk yaşadığımızı biliyor.
Ces types savent que je la fréquente.
Âşk gibi kuvvetli bir bağ var mı şu dünyada?
C'est un vrai moteur, n'est-ce pas?
Tek taraflı âşk mı?
Un amour à sens unique?
Teşekkürler. Tek taraflı âşk uzmanım.
Merci, mon aînée en matière d'amour à sens unique.
~ ~ Bunun, âşk olmadığına inandım... Yalnız kaldım. ~ ~
Je refuse de croire que c'est de l'amour et c'est la solitude qui l'emporte
Hayatımın âşkı sensin sersem.
Tu es l'amour de ma vie, idiot.
- "Hayatımın âşkı sensin, sensiz ben ölürüm" saçmalığı.
- Tout le "tu es le seul, Je mourrais sans toi" et le reste.
Hayatımın âşkı.
C'est LA fille.
Âşkına da bu gözle mi bakmalıyım şu andan itibaren?
Désormais je traiterai de la même sorte ton amour.
Âşk yüzünden yaptım.
Je l'ai fait par amour.
Bunu bilmiyordum. Âşkı da hiç tanımadım.
Je n'ai jamais connu ça, jamais connu l'amour.
Âşk adına buradayım.
Je suis là au nom de l'amour.
Âşk radarımın bu kadar uzun süredir bozuk olduğuna inanamıyorum.
J'y crois pas que mon radar était cassé depuis si longtemps.