Önemli mi перевод на французский
2,812 параллельный перевод
Sence dolu olup olmaması önemli mi?
C'est quoi, la différence pour lui?
- Bu önemli mi?
- C'est important?
Kardeşim. Para ve güç gerçekten de senin için önemli mi?
Frère, la richesse et le pouvoir comptent tellement pour toi?
Bu gerçekten önemli mi?
- Son nom est important?
Sence bu önemli mi?
Qu'en penses-tu?
Olayların önemli mi tehlikeli mi olduğunu fark edebiliyorum.
Je sais quand ce qui arrive est important.
Bu bir dostun hayatından önemli mi?
C'est plus important que la vie d'un ami?
Bu önemli mi? İdari kısmı?
Est-ce important...
Sırası önemli mi?
L'ordre importe-t-il?
"Mezuniyet kraliçesi olmak bu kadar da önemli mi?"
"Être reine du bal, est-ce vraiment important pour toi?"
Önemli mi?
{ \ pos ( 192,220 ) } Important?
Sence bu, Ian'ın, onu sonsuza kadar susturmak istemesine neden olacak kadar önemli mi?
Tu crois que ça suffit pour que Ian la fasse taire définitivement?
Önemli mi?
Un truc important?
- Havalı olmak bu kadar önemli mi?
- Tu préfères être cool.
Senin için önemli olan sadece paradır, öyle değil mi?
Bien. Montre-les dents. C'est ton grand retour.
Kendinden daha önemli bir şeyle ilgilendin mi hiç?
Vous êtes-vous jamais soucié d'une cause qui vous dépasse?
- neden önemli? - Bana mı soruyorsunuz? Listelere giren herkes bunu bir yerlerden alıyor, değil mi?
Tout était fait maison, c'était comme un groupe géant, George adorait ça.
- Yani önemli bir şey mi?
Alors ce sera gros?
Kendine hangisinin daha önemli olduğunu sor, Cornhill. Kral mı, yoksa İngiltere mi?
Pour qui êtes-vous, le roi ou le pays?
Önemli değil mi?
Si important?
Genler en önemli şeydir, öyle değil mi?
Les gènes sont la clé, non?
Devam edeyim mi? Raporum, birliğinizde kalıp kalmamanız konusunda önemli bir etken olacaktır.
Votre futur au sein de la police dépend de mon rapport.
Ve o asil, önemli ve mükemmel pek çok şey orada kaldı, bilmem izah edebildim mi?
Et tous ces nobles, formidables et excellents rest rent immobiles, si je peux ainsi m'exprimer.
Bir çocuk önemli değil mi?
Un enfant, ça ne compte pas?
Önemli mi? Milton.
Ça importe?
- Evet. Yani konulara bakış açısı önemli değil mi?
Donc son avis ne compte pas?
Yoksa ilgilenmesi gereken daha önemli işleri mi var?
Elle s'occupe de choses plus importantes?
Şu anda önemli olan şey, yanında duran insanlar onların başına birşey gelsin istemeyiz, değil mi?
- Aucune importance. Nous ne voulons pas que vous fassiez du mal aux gens qui sont avec vous.
Paranın burada olması önemli değil mi? Vicellous Drum yine de herkesi öldürecek mi?
Donc il y a de l'argent mais Drum va tuer tout le monde?
Önemli bir gece mi?
Une grosse nuit vous attend?
En önemli şey seni olduğun gibi gören birini bulmak değil mi?
Le plus important, c'est pas de trouver quelqu'un qui te voit exactement comme tu es?
- Önemli olan görev, öyle değil mi?
C'est une mission importante.
Önümde iki önemli yarışmam olduğunu biliyor, değil mi?
Elle sait que j'ai bientôt deux importantes compétitions.
Bu şovun başarısı benim için çok önemli biliyorsun, değil mi
Tu sais que le succès de cette émission est très très important pour moi.
Bu önemli bir haber değil mi?
Quelle nouvelle.
Önemli olan da bu değil mi?
C'est l'essentiel, n'est-ce pas?
Ailelerin evde çocukları ile oynamasının ne kadar önemli olduğunu içeren e-maili mi almış mıydınız?
Vraiment? Parce que j'ai trouvé qu'il avait déchiré avec ce dialogue.
Kupa mı, rekor mu yoksa daha önemli bir şey mi?
Est-ce un trophée, un record, ou est-ce autre chose?
Söyledim mi bilmiyorum ama filmimiz pazar günü yayınlanacakmış. Yani en önemli günde.
Je sais pas si je t'ai dit, mais notre film passe dimanche, ce qui est carrément top.
Evet, tabii ki, çünkü neden senin için önemli değil senin için sadece bıçağı kullanmış olduğu önemli, değil mi?
Parce que le mobile t'importe peu. Tout ce qui compte, c'est qu'elle avait le couteau, n'est-ce pas?
Önemli işler değil mi?
C'est important, non?
Sadece kargalar ve et. Senin için sadece seksilik mi önemli?
Seul le physique compte pour toi?
- Önemli bişey mi?
- Rien de grave?
- İşin önemli davetler planlamak değil mi?
- C'est votre métier, non?
Bu oyunun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun değil mi?
Tu sais combien j'aime le spectacle.
Benim bilmediğimi mi düşünüyorsun? Önemli değil.
Tu crois que je ne la connais pas?
Önemli biri mi?
Quelqu'un d'important?
Önemli olan da bu, değil mi? Evet, öyle.
C'est tout ce qui compte, n'est-ce pas?
Önemli olan da bu, değil mi?
C'est l'essentiel.
Kuzey Kore mi yoksa Güney Kore mi olduğu hiç önemli değil.
Corée du Sud ou du Nord, peu importe.
Çok da önemli değil, değil mi?
C'est pas important non?