Aldırmayın перевод на португальский
305 параллельный перевод
Eğer dördünüz briç oynamak isterseniz bana aldırmayın, oynayın.
Se vocês os quatro quiserem jogar bridge, façam favor, não se importem comigo.
- Siz Sevimsiz'e aldırmayın.
- Não liguem ao Lovey.
Lütfen kardeşime aldırmayın Bay Destry.
Não ligue ao meu irmão, Sr. Destry.
Ona aldırmayın.
Näo se deixe enganar.
Millet, merdivenin açılmasına aldırmayın.
Atenção, com calma a descer as escadas.
- Merdivenin açılmasına aldırmayın.
Devagar a descer essas escadas.
Aldırmayın beyler, olağan bir şey sayın bunu.
Pensai nisso, nobres pares... como uma coisa normal.
Lütfen çok fazla aldırmayın. - Aldırmam.
Está bem, mas está muito sujo, não repare.
Siz bana aldırmayın, küçük hanım.
termina o café tranqüilo.
Ona aldırmayın, çok iyi olacaksınız.
Sai! Não lhe liguem, porque vão-se sair todos bem.
Ona aldırmayın bayan.
Não ligue.
Aldırmayın ona.
Não façam caso.
Aldırmayın. Aklı bir karış havadadır.
Não se aborreça, é um pouquinho distraído.
Oh, bana aldırmayın.
Oh, não se importe comigo.
Bana aldırmayın, sadece geçiyorum.
Não liguem para mim, só estou de passagem.
- Aldırmayın.
- Falso alarme.
Düşmana nefes aldırmayın.
Não podem dar tréguas ao inimigo.
Ona aldırmayın, latife ediyor.
Não ligue para ele, está só a brincar.
Aldırmayın.
Deixa lá.
Oddjob'a aldırmayın Bay Bond.
Deve desculpar Oddjob, Sr. Bond.
Aldırmayın, o bizim kadrolu kaçığımız.
Não lhe ligue, é a nossa louca residente.
Çocuğa aldırmayın, yürüyün.
Não liguem ao miúdo. Rápido.
Şu yaşlı suratsıza aldırmayın.
Ignorem o resmungão.
Ogden'a aldırmayın. Biraz ters olsa da, iyi birisidir.
Não ligue ao Ogden, é um pouco brusco, mas não é por mal.
Bana aldırmayın şerif, 4 erkek kardeşle birlikte büyüdüm.
Não se rale comigo. Fui criada com quatro irmãos.
- Aldırmayın.
Não se preocupe. Não precisa de ir.
Bana aldırmayın.
Não se preocupem comigo.
Bu salaklara aldırmayın!
Não precisa de interrogar esses miseráveis.
Aldırmayın.
Deixem-no.
Aldırmayın, onlar öğrenci.
Está tudo bem, são estudantes.
Ruh halime aldırmayın. Beni kötü bir günümde yakaladınız.
Desculpe a má disposição, mas veio num mau dia.
Sevgili vatandaşlar, bu yabancının küstah sözlerine aldırmayın.
Bons cidadãos, não prestem atenção ao que este forasteiro diz.
Grady'ye aldırmayın hanımefendi.
Não ligue ao Grady, minha senhora.
- Aldırmayın.
- Não se preocupe com isso.
Geçtiğim yollardan geçmeye çalışın, korku ve acıya aldırmayın!
Tenta andar pelo caminho que andei, Esqueçe a dor e o medo.
Lütfen oturun. Dağınıklığa aldırmayın.
Sente-se, por favor, mas não repare na desordem.
Aldırmayın.
Não interessa.
Koloni Viperlarına aldırmayın.
Ignorar os Vipers Coloniais.
- Ona aldırmayın efendim.
- Não lhe ligues.
Ona aldırmayın efendim, o de...
Não lhe ligues, é doi...
Siz bana aldırmayın çocuklar, keyfinize bakın. Bu gece olmaz, Alberto.
Continuem, façam de conta que nem estou aqui.
O huysuz domuzcuğa aldırmayın. Haydi bakalım dostlar.
Vamos lá.
- Ona aldırmayın siz.
Não lhe ligue.
Ama ağabeyim, sen de benzeme sakın şu iki yüzlü papazlara. Bizi dikenli, sarp cennet yollarına sürerler kendileriyse, aldırmayıp verdikleri öğütlere, göbekli, gamsız sefihler gibi zevkin göl bahçelerinde gezerler.
Mas, meu bom irmão, não façais como certos ruins pregadores, que mostram o caminho escarpado do Céu enquanto eles, libertinos, calcam os atalhos floridos do prazer
Aldırmayın Bayan Woodry, canınızı sıkmayın. Küçük oğlanların nasıl olduğunu bilirim.
Deixe estar, Sra. Woodry, não se chateie.
Ona aldırmayın.
Andem normalmente.
Siz bana aldırmayın lütfen.
Só de negócios. Por favor, não se incomodem comigo.
İtalyanların aldığı bu bir tür alan savunması pozisyonundan yararlanmayı ve onlara saldırmayı düşündük. Birlikleri arasındaki mesafe fazlaydı. Bu nedenle birbirlerine yardım edemezlerdi.
Os italianos tinham vários campos fortificados e, como estavam afastados uns dos outros, achamos que não conseguiriam defender-se.
Böylece Sally kararını vermişti, babasına aldırmayıp evden sıvışacaktı.
Então Sally decidiu ignorar o seu pai E fugir de qualquer maneira!
Aldırmayın.
Não ligue a isto.
Bize aldırmayın.
Estejam à vontade.