Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Bazen merak ediyorum

Bazen merak ediyorum перевод на португальский

278 параллельный перевод
Bazen merak ediyorum.
As vezes me pergunto,
Bazen merak ediyorum ama giderek alışıyorsun.
Às vezes eu me pergunto. - Mas você se habitua.
Bazen merak ediyorum, acaba Tanrı kimden yana?
Às vezes pergunto-me de que lado estará Deus.
Dedim ki, bazen merak ediyorum, acaba Tanrı kimden yana?
Às vezes pergunto-me de que lado estará Deus.
Tanrı kimin yanında, bazen merak ediyorum.
Por vezes, pergunto-me de que lado estará Deus.
Sizinle kalması neden Bazen merak ediyorum. Ve bazen neden biliyorum.
Mas às vezes não sei, e outras sim, porque é que estou casada.
Biliyor musun, bazen merak ediyorum, sen dertlerini kime anlatıyorsun?
Às vezes eu me pergunto. Para quem leva os Seus problemas?
Onu dokunuşlarınla emrin altına aldın. Bazen merak ediyorum, o aslında hangimizin diye.
Torna-lo tão obediente ao teu toque... que chego a perguntar-me a quem ele de facto pertence.
En azından bazen merak ediyorum.
Mas de vez em quando penso.
Bazen merak ediyorum neden canavarlarla, sihirle bu kadar ilgilisin?
Sabes, às vezes penso porque te interessas tanto por monstros e magia.
Bazen merak ediyorum. O gece..... eğer gerçekten sevişseydik ne olurdu?
Às vezes pergunto-me o que teria acontecido se tivéssemos feito amor.
Nasıl avukat olabildiğini bazen merak ediyorum.
Por vezes, acho que tiraste foi um curso de bar.
Bazen merak ediyorum, gerçekten evlenmek istiyor musun diye.
Ás vezes penso se te queres mesmo casar?
Biliyor musun, bazen merak ediyorum neden bazı şeyleri ilerletmeye çalışıyorum diye.
Sabes, às vezes pergunto-me porque tento melhorar as coisas.
Bazen merak ediyorum, sevgili Jules... yoksa Latince kullanılmasının nedeni inançlı cahillerden bir şeyler gizlemek için mi?
Às vezes me pergunto-me meu caro Jules, se o uso do latim não será para esconder coisas aos fiéis ignorantes.
Hareketi seviyorum ancak bazen merak ediyorum...
Adoro o rebuliço, mas às vezes pergunto-me...
Bazen beni şımartıp şımartmadığını merak ediyorum.
Às vezes preocupo-me se não estou a ser mal acostumado.
Bazen ben de merak ediyorum, senatör.
Eu próprio não sei, senador!
Bazen gerçekten anlayıp anlamadığını merak ediyorum.
Às vezes pergunto-me se realmente compreendes.
Bazen neyle karşı karşıya olduğunuzu biliyor musunuz diye merak ediyorum.
Às vezes, imagino se sabe no que está se metendo.
Bazen ben de merak ediyorum.
Às vezes me pergunto isso.
Bazen hangisi daha kalın merak ediyorum, kafatasın mı, aksanın mı.
Às vezes não sei o que é pior, a tua cabeça ou o teu sotaque.
Ama bazen Hum, merak ediyorum... hayat yaşamak için değil mi?
Mas, às vezes, Hum, pergunto-me... se a vida não é para ser vivida.
Bazen Walter amca dönecek mi diye merak ediyorum.
Ainda não há nada. Às vezes, pergunto-me se o tio Walter irá voltar algum dia.
Siz Almanların savaşı neden kazanamadığını merak ediyorum bazen.
As vezes me pergunto por que não ganharam a guerra.
Bazen böyle öldürücü bir silahın duvarında ne işi var merak ediyorum.
Sabe, já várias vezes imaginei o porquê daquela arma letal ter aquele local de honra na sua parede.
Bazen zamanımızı boşa mı harcıyoruz diye merak ediyorum.
Às vezes pergunto-me se não estamos a perder tempo.
Bazen, Efendim, mucizelerinizi neden gizliyoruz merak ediyorum.
Algumas vezes, Senhor, pergunto-me porque não queres que contemos os teus milagres.
Bazen, buralarda ne yaptığımı merak ediyorum.
Às vezes, quando estou sozinho à noite pergunto-me que raios estou a fazer aqui.
Biliyor musun, bazen ben de bunu merak ediyorum.
Às vezes, penso nisso.
Bazen, ne kadar süre bunu yapmak için gücüm olacağını merak ediyorum.
Às vezes, pergunto-me até quando terei forças.
Bazen, arkadaşlarımın bugün ne iş yaptıklarını merak ediyorum.
Às vezes pergunto-me que é feito dos meus colegas.
Bazen senin neden bu cehennemde bulunduğunu... merak ediyorum!
Às vezes pergunto-me porque diabo estás aqui!
Bazen senin gibi olmak nasıl diye merak ediyorum.
Imagino o que seria ser tu, às vezes.
Bazen o adamlardan birisi olmak nasıldır diye merak ediyorum.
Às vezes, pergunto-me como é ser-se um desses tipos.
Bu devrim olayı insanının kolunu kanadını kırıyor, bazen neden endişeleniyorum diye merak ediyorum.
Toda esta revolução é tão deprimente, às vezes penso porque me importo.
# Bazen senin her zaman orada olacağını # # unutuyorum. # Bazen annemin niye bir kurutucu almadığını merak ediyorum.
Às vezes pergunto-me porquê a mãe comprou uma secadora.
Bazen gerçek aşkı merak ediyorum.
Pergunto-me muitas vezes sobre o que é o amor.
Bilmiyorum ya bazen hiç doğmasaydım daha mı iyi olurdu diye merak ediyorum.
Não sei. Às vezes penso que seria melhor não ter nascido.
Bazen burada böyle duruyorum ve merak ediyorum, biz mi onlar üzerinde çalışıyoruz, yoksa onlar mı bizler üzerinde çalışıyor?
Sabe, às vezes, ali sentado, pergunto-me : Estamos a trabalhar para eles ou eles trabalham para nós?
Bazen neler olabileceğini merak ediyorum... eğer teklifini kabul etseydim.
Às vezes penso no que teria sucedido se aceitasse a oferta dela.
Bazen neden senin için bu ocağın karşısında köle olduğumu merak ediyorum, Tracy.
Às vezes penso porque me escravizo em cima de um fogão por tua causa, Tracy.
Bazen seni merak ediyorum Henry.
Às vezes duvido de ti, Henry.
Bazen herkes gibi burada kalamaz mıyım bir iş bulamaz mıyım ya da evlenemez miyim diye merak ediyorum.
Às vezes pergunto-me se não deveria apenas ficar aqui e arranjar um emprego. Ou casar, como o resto das pessoas.
Bazen, acaba bizim Josie bu sapkınlıkları kasten mi yapıyor merak ediyorum.
Às vezes, pergunto se a nossa Josie faz essas coisas deliberadamente.
Bazen, para insani alt eder mi diye merak ediyorum tatlim. Diger servetlerin yaninda.
Algumas vezes eu penso, se você deixar o dinheiro levar o melhor de você entre outras substâncias.
Bazen zevkimi kimden aldığımı merak ediyorum.
Há vezes pergunto-me de onde vieram os meus gostos.
Bazen unutup unutmadığımı merak ediyorum.
Às vezes me preocupa... que estou começando a esquecer.
Bazen şehrin silüetinin, Brooklyn'in ve tanıdığım her şeyin ötesinde ne olduğunu merak ediyorum.
Pergunto-me o que haverá além do horizonte, além de Brooklyn, para além de tudo o que conheço.
Bazen onun bende ne gördüğünü merak ediyorum.
Às vezes, pergunto-me o que vê ela em mim.
Bazen onu vermekle doğru olanı mı yaptım, merak ediyorum.
Será que dá-lo terá sido uma boa opção?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]